Bu andıcın hesabı sorulsun

Bu andıcın hesabı sorulsun

Hükümete yakın iki gazetenin gündeme getirdiği dinleme iddiası, yalan haberlere andıç yöntemlerinin de eklendiğini ortaya koydu. Hukuk tekniğine göre mümkün olmamasına rağmen tek dosyada 7 bin kişinin dinlendiği ileri sürüldü. Dosyayla ilgisi olmayan farklı kesimden binlerce kişi dinlenenler arasında gösterildi. Suçlanan savcılar iddiaları kesin bir dille yalanladı.

Yeni Şafak ve Star gazeteleri dün 28 Şubatçıların andıç haberlerini hatırlatan bir manşetle çıktı. Birbirleriyle düşünsel irtibatı olmayan 7 binin üzerinde kişinin aynı soruşturma kapsamında dinlenmiş olduğunu iddia eden gazetelerin operasyonel haberleri kısa sürede yalanlandı.  Star 7 bin, Yeni Şafak ise 3 bin kişinin dinlendiğini iddia ederek bunları paralel yapıya bağladı. Yeni Şafak haberi internet sitesinden duyururken “Tarihin en büyük casusluk soruşturmasına delil olabilecek belgeler çıktı.” ifadesini kullandı.

Her iki gazete, dinlemenin  ‘Selam Terör Örgütü’ soruşturması kapsamında yapıldığını yazdı. Soruşturmayı yürüten savcılar Adem Özcan ve Adnan Çimen, iddiaları sert bir ifadeyle yalanladı. Çimen, iddiaların art niyetli ve asılsız olduğunu söyledi. ‘Dinlendi’ denilenlerden bir tanesinin bile dosyada yer almadığını belirtti. Özcan ise tek bir dosyada 7 bin insanın dinlenmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti. Alınan bilgilere göre haberde geçen ‘Selam Terör Örgütü’ne yönelik soruşturma dosyasında dinlenen şüpheli sayısı yaklaşık 40 kişi.

Dinleme haberlerinin MİT yasasıyla ilgili düzenleme sırasında gündeme getirilmesi tartışılırken Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuyu “bu dinlemeler, MİT yasa değişikliğinin ne kadar yerinde olduğunun göstergesi” diye değerlendirdiği belirtildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ise “Dinleme iddiaları paralel devlet iddiasının altını doldurmak için gündeme getiriliyor.” yorumunu yaptı.

Suçlanan savcı Çimen: Bu şerefsizliktir

Hükümet medyasının 7 bin kişiyi dinlemekle suçladığı savcılar, haklarındaki iddiaları ağır bir dille yalanladı.

Savcı Adem Özcan, haberdeki bilgilerin doğru olmadığını belirtirken, Savcı Adnan Çimen de art niyetli ve asılsız haberle ilgili HSYK’dan dosyanın incelenmesi için müfettiş talep etti. Çimen, “Dinlendi denilenlerden bir tanesi bile dosyada yer almıyordu. Hepsi yalan. 7 bin kişinin dinlenebilmesi mümkün mü ya? Şerefsizliktir bu.” dedi.

Kamuoyunda hükümet medyası olarak adlandırılan Star ve Yeni Şafak gazeteleri dün aynı manşetle çıktı. Yeni Şafak’ın ‘Derin kulak Pensilvanya’ başlıklı haberinde 3 bin 64 kişinin üç yıl boyunca dinlendiği iddia edildi. ‘Paralel örgüt 7 bin kişiyi dinledi’ başlığını kullanan Star da İstanbul cumhuriyet savcıları Adem Özcan ve Adnan Çimen’in ‘Selam Terör Örgütü’ soruşturması adı altında 7 bin kişiyi mahkemelerden aldığı izinlerle dinlediğini öne sürdü. Ancak söz konusu iddialar, savcılar tarafından yalanlandı. ‘Selam Terör Örgütü’ soruşturması, 7 Şubat 2012’de yaşanan MİT soruşturması krizi sonrasında özel yetkileri alınan Adnan Çimen tarafından başlatıldı. Soruşturma, şu an Adem Özcan tarafından yürütülmekteydi.

Yüzyılın manşet sahtekârlığı

Dün iki ayrı gazetede ‘Türkiye tarihinin en büyük telekulak skandalı’ denilerek 7 bin kişinin ‘yasal’ olarak dinlendiği haberleri yapıldı.

Bu gazetelerden Star’ın iddiasına göre, 7 bin kişi ‘Selam örgütü’ isimli bir soruşturmada dinlenmişti. Yeni Şafak’ta ise aynı haberde, Selam Örgütü ile Gezi, yolsuzluk ve rüşvet gibi soruşturmalar da bahane edilip dinlemeler yapıldığı yazıyordu. Bu kadar ağır itham, iddia, önemli isimleri içeren haberde, olması gereken en önemli belge, -yine 2 gazetenin mantığına göre- ‘yasal dinleme kılıfı’ olan mahkeme kararı olmasıydı. Değil 7 bin kişi, 7 kişiye ait bile dinleme kararı konulmamış. Dolayısıyla ortada büyük bir ‘kurgu’ olduğu gerçeği akla mantığa daha yakın. Ama bununla yetinmeyip, ‘hukuki’ boyutuna bakalım ve bu kurguyu anlamak için, savcılık ve mahkemelerin işleyişini, nasıl dinleme yapıldığını hatırlayıp buna göre değerlendirme yapalım. Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre, soruşturma savcısı ‘somut ve kuvvetli suç şüphesi’ bulunduğunda mahkemeye başvurarak ‘şüpheli’ kimse hakkında dinleme kararı alır. Bu başvuruda, soruşturmanın konusu, dinlenecek kişiye atfedilen suçun türü, telefon numarası veya IMEI belirtilir. Mahkeme de talebe göre izin verdiği takdirde bu dinleme kararı, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) bildirilir. TİB de, mahkeme kararı doğrultusunda adli kolluk olarak görev yapan polise yetki verir. TİB’den yetkiyi alan adli kolluk, uygun cihazlarla dinlemeleri yapar, tapeleri kaydedip soruşturma savcısına bildirir. Dinlemeler sırasında üçüncü kişiler dinlemeye takıldığında ise, bu durum yine ayrı dosya olarak savcıya bildirilir. Savcı, orada suç unsuru varsa o kişiler hakkında da dinleme kararı almak için hakime başvurabilir. Yoksa, o dinlemeler imha edilir. Suç unsuru olanlar iddianameye girer. CMK’ya göre, bir şüpheli için dinleme kararı 3 ay için verilir, bu süre 1’er aylık olmak üzere en fazla 3 ay daha uzatılabilir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.