Çocukların kahramanı ‘sanal’ değil, ‘sahabe’ olsun!
Sanal kahramanlar, her zaman kazanan, mutlu olan ve her istediğini elde eden karakterler gibi sunuluyor çocuklara. Özellikle medya, bu konuda kendi rol modelini arayan gençleri yanıltıyor. Çocuklar, bilinçaltını etkileyen bu sanal kahramanlara karşı Asr-ı Saadet’e yönlendirilebilir.
Kimi doğruluğu, kimi çalışkanlığı kimi de iffetiyle örnek bir yaşam süren sahabe-i kiram, çocuklara rol model olarak sunulabilir. Kur’an-ı Kerim bunu ‘Üsve-i Hasene’ olarak ifade ediyor ve Ahzâb ile Mümtahine Sûresi’nde en güzel örnek olarak Peygamber Efendimiz’i (sas) ve Hazreti İbrahim’i (as) gösteriyor. Atatürk Üniversitesi İslam Hukukçusu Yrd. Doç. Dr. Ahmet Güneş, çocuklar için iyi bir rol model olarak, Efendimiz’in ikliminde yetişen sahabelerden örnek veriyor. Sahabelerin hayat felsefesinin ‘imanla ölümsüzlüğe erme ve hayırlı işlerde birbirleriyle yarışma’ olduğunu kaydeden Güneş, onların evrensel insani değerlerle bezenmiş olduğu için herkese örnek olabileceğini söylüyor. Tebük Seferi sonrası herkesin mazeret beyan edip af dilediği bir anda Ka’b bin Malik’in doğruyu söyleyerek mazeret beyan etmemesini hatırlatan Güneş, “Sonunda doğruluğun mükâfatını gördü. Allah’ın tövbesini kabul ettiğini bildiren ayetlerle taçlandırıldı Ka’b bin Malik. Bu abide şahsiyet, çocuklara doğru söyleme ve yalandan kaçınma noktasında iyi bir örnek. Hazreti Peygamber’in ve arkadaşlarının her işi istişare ile yapmaları da anlatılmalı.” diyor. Aile danışmanı Fatma Taş ise Efendimiz’in kızı Hazreti Fatıma’nın çocuklarıyla oynadığını ve onlarla oynarken sağlıklı düşünmelerini sağlayacak sözler ve şiirler söylediğini belirtiyor.
Fethullah Gülen Hocaefendi ise ashab-ı kirâm efendilerimizin örnek yaşantılarına dikkat çekerek şöyle diyor: Hem onların hayatları ışığında bu yolun realitelerini göstermeli hem de insanlara onları sevdirmeli ve yeni nesilleri onların güzel ahlaklarıyla ahlaklanmaya özendirmeliyiz. Gençliğindeki cazibesi, dünyayı elinin tersiyle itip Allah Rasûlü’nü tercih etmesi, Medine’deki hizmetleri, cihad meydanındaki yiğitliği ve ötelere yürürken dile getirdiği muhasebesi ile Hazreti Mus’ab’ın tanıtılması ve sevdirilmesi gerekiyor. İnsan bildiğini sever, bilmediğine karşı ya alâkasız kalır ya da onu sevmez. ashâb-ı kirâm efendilerimizi tarihin bir diliminde yaşayıp gitmiş insanlar değil, hep aramızda yaşayan örnek şahsiyetler olarak görmek lazımdır.
- tarihinde hazırlandı.