Erdoğan’a göre medya algı operasyonu yapmıyor!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yine ilginç bir konuşmaya imza attı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda (DEİK) konuşan Erdoğan, Hizmet Hareketi hakkındaki mesnetsiz iddialarını âdeti olduğu üzere sürdürdü.
Gündeminde ise 14 Aralık medyaya darbe operasyonu vardı. Yargının, elindeki iddialardan yola çıkarak bir süreç başlattığını savundu. Halbuki bizzat Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Camia’ya yönelik soruşturmanın Tahşiyeciler’in liderinin aranarak şikâyetçi olup olmadığının sorulması üzerine başladığını açıklamıştı. Özetle, El Kaide bağlantılı bu örgütün lideri aranıp, şikâyetçi olması istenmişti.
Recep Tayyip Erdoğan, 14 Aralık soruşturma sürecini yakından izlediğini anlattı. Ardından, “Her şey yasalara ve usulüne uygun şekilde cereyan ediyor. Yargının ve emniyetin geçmişte yaptığı hatalar tekerrür etmiyor, hiç kimse süreç tamamlanmadan linç edilmiyor, medya yoluyla algı operasyonları yapılmıyor. Kim ne derse desin gerçekten şu anda dikkatli ve temiz bir süreç ilerliyor.” dedi. Ancak medyaya darbe operasyonu öncesinde ve sonrasında yaşananlar Erdoğan’ı yalanlıyor. Öncelikle operasyon kapsamında gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, gözaltına alındıktan tam 80 saat sonra sorgulandı. Bu insanlar 4 gün boyunca Emniyet’te öylece bekletildi. İlaç alması gereken Karaca’ya bir bardak su bile verilmedi. İnsanlar yerin 7 kat altında, buz gibi nezarethanelerde yatırıldı. Soruşturmayı ‘yakından takip ettiğini’ söyleyen Erdoğan’ın bütün bu yaşanan insanlık dışı uygulamalardan haberinin olmadığını söylemek mümkün mü? Erdoğan’ın daha önce değişik tarihlere yaptığı ‘operasyonun altyapısının hazırlandığı ve bu işi sulh ceza hakimliklerinin götüreceğine’ dair açıklamaları arşivlerde duruyor. 12 aralık’taki konuşmasında ise “İnlerine girdik ve giriyoruz. Daha şaşırtıcı şeyler de duyacaksınız.” diyerek operasyonu adeta haber veren de Erdoğan’dı.
Cumhurbaşkanı, ayrıca hiç kimsenin medya aracılığıyla linç edilmediğini ileri sürüyor. Erdoğan’ın, bu sözleri, iktidara yakın ya da bağımlı gazetelerin manşetlerini görmeden söylediğine inanmak istiyorum. Zira atılan manşetler orta yerde duruyor. Yandaş medyanın bütün o manşetleri, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı yalanlıyor.
Yeni Şafak, medyaya darbe operasyonunu ‘Hesap zamanı’ manşetiyle verdi. Manşetin üst başlığında ‘Gülen söyledi, Zaman yazdı, STV oynadı’ ifadeleri yer alıyordu. İnsanlar peşinen ‘suçlu’ ilan edilmişti. Sabah ise zulmü, “Sahte delillerle yüzlerce kişinin canını yakan kumpasçılar için şimdi hesap zamanı: Listenin başı Gülen” ifadeleriyle manşetine taşıdı. En iğrenç manşeti atan gazete ise şüphesiz Star oldu. ‘İnlerine girildi’ manşetini atan gazete, ‘Paralel örgütün beyin takımına operasyon’ ifadelerini kullanmıştı. Star’ın in dediği yer Zaman Gazetesi’nin binasıydı. Sonraki gün ‘İşte Paralel’in şeması’ sürmanşetini atan ‘şey’ de Star’tan başkası değildi. Ve Türkiye Gazetesi… 17 Aralık’ta attığı manşet tarihe geçecek nitelikteydi. Üst başlıkta ‘Paralel’in çok tartışılan dalgaları’ diyen gazete, ‘17 tane 17 Aralık’ manşetini atttı. ‘Gazete’, bugüne kadar işlenen ne kadar cinayet varsa, ne kadar karanlık provokasyon varsa Cemaat’in üzerine yıkıyordu.
Recep Tayyip Erdoğan, ‘medya yoluyla algı operasyonu yapılmadığını’ söylüyor ancak atılan manşetler orta yerde duruyor. Birileri Erdoğan’ı fena halde kandırıyor olmalı. Hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı ‘yalancı’ durumuna düşürmeye hakkı yoktur!
- tarihinde hazırlandı.