Gülen'i bitirme kararı, 2004'te MGK'da alındı
Taraf Gazetesi'nin dünkü sayısında yayımlanan 2004 tarihli MGK kararları kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu. Kararda, 'Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken önlemler' tek tek sıralanıyor. Öğrenci evlerinin, okulların ve öğrencilere burs veren işadamlarının takibe alınması tavsiye ediliyor.
Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK), 25 Ağustos 2004 tarihli toplantısında dini cemaat, vakıf ve derneklerin faaliyetlerinin engellenmesi için bir eylem planı hazırlanmasını kararlaştırdığı ortaya çıktı.
Taraf gazetesinin dün sürmanşetten yayınladığı 15 maddelik MGK kararında "Gülen grubu ve diğer irticai unsurlar ile etkili ve köklü bir mücadele için ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır." ifadeleri yer alıyor. Kararı twitter hesabından doğrulayan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, "2004'teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiçbir bakanlar kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır." açıklamasında bulundu.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK)'nun 25 Ağustos 2004 tarihli toplantısında dini cemaat, vakıf ve derneklerin faaliyetlerinin engellenmesi için bir eylem planı hazırlanmasını kararlaştırdığı ortaya çıktı. Taraf gazetesinin dün "Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı "başlığıyla sürmanşetten verdiği 15 maddelik MGK kararında "Gülen grubunun ve diğer irticai unsurlar ile etkili ve köklü bir mücadele yapılması için 'dini, din duygularını veya dinen mukaddes bilinenleri alet ederek devletin emniyetini ihlal edebilecek ve bu amaçla dernek vakıf ve benzeri topluluklar oluşturanlara' karşı ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır." ifadeleri yer alıyor. MGK kararında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile bakanlar Abdüllatif Şener, Cemil Çiçek, Vecdi Gönül, Abdülkadir Aksu imza atmış.
Kurul'un asker üyeleri olarak da dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ile Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un imzası bulunuyor. İşte MGK'nın 481 No'lu ve "Türkiye'deki Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen" başlıklı o kararından bazı bölümler:
Okullar takibe alınmalı
"F. GÜLEN grubunun yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve ilgili diğer kurumlar aracılığı ile yakından takip edilmelidir. Devletin yurtdışında görevli memurları aracılığı ile F. GÜLEN grubu yakından takip edilmeli gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığı tarafından ilave tedbirler geliştirilmelidir. F.GÜLEN grubuna ait özel okulların faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Bu gruba ait okullardaki şüpheli ve yasa dışı faaliyetler periyodik olarak BUTKK'na rapor edilmelidir."
Öğrenci evlerine engel olunmalı
MGK kararında öğrenci evleri vurgusu dikkat çekiyor. Yasaların 'etkin' hale getirilmesi isteniyor: "F.GÜLEN grubunun 'öğrenci evleri' kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren ve bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan 'öğrenci evleri' uygulamalarına engel olunmalıdır."
Bağış yapanlar takibe alınmalı
Belgede, işadamlarının öğrencilere verdiği bursların da MASAK tarafından takibe alınması isteniyor: "Yapılan bağışlar ile usulsüz para hareketleri ve kara para uygulamalarının Maliye Bakanlığı-MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) aracılığı ile takip edilmesi sağlanmalıdır."
Milli Görüş genelgeleri de çekilecek
MGK kararında ayrıca o dönemde Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan Abdullah Gül'ün büyükelçiliklere gönderdiği genelgelerin de geri çekilmesi isteniyor. Gül, 3846 ve 3847 sayılı genelgelerde, büyükelçilere yurtdışındaki Türk okulları ile Milli Görüş'e ait vakıf ve derneklerin faaliyetlerine yardımcı olmaları talimatını vermişti.
Kim ne dedi?
MGK'da karar alındı ancak uygulanmadı
Hükümet yetkilileri ve AK Parti kurmayları, Taraf'ın "Gülen'i bitirme kararı" başlığıyla verdiği 25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararını doğruladı ancak hayata geçirilmediğini savundu.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, belgeyi Twitter hesabından yaptığı kısa bir açıklamayla değerlendirdi. Akdoğan, "2004'teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiçbir Bakanlar Kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır." dedi. Belgenin altında dönemin Adalet Bakanı olarak imzası bulunan TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise gazetecilerin sorusuna "Tek başına benim imzam yoktur. Haberi okumadım. Varsa bu türlü konular ilgili yerlerde konuşulmuştur. İmza atması gerekenler varsa birlikte atılmıştır. Yoksa benim tek başıma imzam olmaz MGK ile ilgili bir konuda. Haber ne kadar doğru ne kadar gerçek bilmiyorum." karşılığını verdi.
Arınç: geleceğin altın nesli, okullarda yetişecek
Seçim bölgesi Bursa'da temaslarda bulunan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Kararın doğruluğunu, yanlışlığını bilmiyorum çünkü o toplantıda değildim. İkincisi araştırma ihtiyacı duymadım." dedi. Ardından AK Parti'nin 2002'de iktidara geldiğini, 10 yılda MGK'da kabul edilen ve dini grupları mağdur edecek hiçbir şeyi hayata geçirmediğini belirterek, "Böyle bir karar alınmış olsa bile hükümete tavsiye edilmiş olur. Hükümet de bunu hayata geçirmemiştir. Bunların şahidi olan bir başbakan yardımcısı olarak bunun hayata geçirilmediğini söyleyebilirim. Anılan tarihte böyle bir MGK kararı varsa ki bunlar gizlidir. Taraf Gazetesi bunu nereden temin etti? Böyle bir şeyi niçin başlığa çıkardı?" dedi. Arınç, Bursa Kestel Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu'nun açılışındaki konuşmasında ise "Öğrencilerimiz çok iyi okulda okuyacaklar. Çocuklarınızı merak etmeyin. Bu okullardan en iyi eğitimi almış olarak yetişecek. Hiç kimsenin gözü arkada kalmasın. Geleceğin güzel altın nesli okullarımızdan yetişecek." diye konuştu.
Yazıcı: Öyle bir şey olacağını tahmin etmiyorum
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise böyle bir çalışmanın olduğunu düşünmediğini söyledi. Yazıcı, "Biz o tür kararları ortadan kaldırma kararlılığı içindeyiz. Öyle bir şey olacağını tahmin etmiyorum. O süreçlerde çok sıkıntı çektik. Milletin yönetim erki içinde, kendi faaliyet çalışmalarından geçen biri olarak çok direnç gösterdik. O sürecin yapısını dikkate aldığımızda, Ergenekon olarak nitelenen eylem ve tasarımların yoğun olduğu bir süreçti." dedi.
MGK belgesi doğruysa 28 Şubat devam ediyor
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Taraf Gazetesi'nde yayımlanan, 25 Ağustos 2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) belgesini değerlendirdi.
Konuyla ilgili olarak AK Parti'den açıklama beklediğini belirten Vural, "Belge doğruysa o zaman 28 Şubat devam ediyor demektir. Demek ki aslında AK Parti birtakım planlardan bahsediyordu, şu planlar, bu planlar... Demek ki kendisi plan hazırlıyormuş. Bu belgeler doğruysa 28 Şubat ürünü AK Parti, 28 Şubat'ın devamı olarak faaliyet gösteriyor demektir. 28 Şubat'ın mağduru değil; bizatihi sonuçlarından biridir AK Parti. Öyle gözüküyor." dedi. AK Partili Milletvekili Orhan Atalay'ın dershaneleri KCK'ya benzetmesini de değerlendiren Vural, KCK'nın meşrulaştırıldığını anlattı. Şu ifadeleri kullandı: "Paralel devleti meşrulaştırıyorlar. 'Teşebbüs hürriyetine' bağlı dershaneleri de illegal örgütlenme olarak hedefe alıyorlar. Böyle bakıldığında, bir kere bu benzetme son derece yanlış bir benzetmedir, haksızdır. Dershaneler illegal değil, legal bir yapılanmadır. Bu yaklaşım, KCK'yı da legal bir yapılanma kabul ettiklerinin itirafı anlamına gelir. Bu benzetme, son derece talihsiz bir benzetmedir. KCK gibi bir terör örgütüyle dershaneleri aynı kefeye koymak akıl almaz bir konu. Dershaneler bir okul sisteminin sonucudur, KCK ise PKK'nın illegal örgütlenmesidir."
- tarihinde hazırlandı.