Hocaefendi bu sözleri hak etmiyor
Yaşayan önemli halk ozanlarından Hilmi Şahballı, son dönemde Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketi’ne yönelik yapılan eleştirilerin kendisini çok üzdüğünü söylüyor. Hocaefendi’nin teşviki ile açılan Türk okullarının dünya için çok önemli bir değer olduğunu anlatan ozan, bu okulları kapatmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğine inanıyor.
Geçtiğimiz günlerde televizyonda Fethullah Gülen Hocaefendi’ye ithafen yazdığınız bir eseri seslendirmeniz büyük ses getirdi. Hocaefendi’ye olan bu ilgi ve sevginizin kaynağı nedir?
1979 yılından beri Hocaefendi’yi tanıyorum. Bir büyüğüm, abim, kardeşim, yakınım gibi seviyorum kendisini. Bugüne kadar dünyada 74 ülkeye gittim. Gittiğim birçok ülkede Hocaefendi’nin teşviki ile açılan okulları özellikle ziyaret ettim. Orada Türklüğümüzü, İslamiyet’i, vatan millet sevgisini başka ülkelerin çocuklarına sevgiyi, hoşgörüyü, Mevlânâ’yı Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Atatürk’ü öğreten okullara hayran kaldım. Bu yatırım, İslamiyet’in ve Türkiye’nin dünyaya tanıtılmasını sağlıyor. Bu okullardan mezun olan çocuklar yarın ülkelerinde söz sahibi insanlar olacak. Hem Türkiye sevdalısı hem de İslamiyet’i doğru öğrenen insanlar konumuna ulaşacak. O zaman biz bütün dünyaya sevgi ve hoşgörüyü yaymış olacağız. Bunları teşvik eden bir insan sevilmez mi?
Hocaefendi’ye yönelik içi boş alim, örgüt lideri, alim müsveddesi şeklinde karalama ve hakaretlerin yapılması karşısında ne hissettiniz?
İçimi yaraladı. Gerçekten çok üzülüyorum. Daha düne kadar kendilerine destek olan insanlara ters düştüklerinde hakaret etmelerine inanamıyorum. Hayır ve şer Allah’tandır. Allah’ın kamerası milim şaşmıyor, bizleri izliyor. Bu kara günlerin geçeceğine, ülkemizin refaha ulaşacağına inanıyorum. Birbiriyle karşı karşıya gelen insanların Allah’ın izniyle yeniden kucaklaşacaklarını düşünüyor, bunu temenni ediyorum.
Gezip gördüm dediğiniz Türk okulları şimdi kapatılmak isteniyor. Bu okulların kapatılması yönünde yapılan çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yanlış olur ama buna kimsenin gücünün yeteceğini sanmıyorum. Çünkü bu okullarda yetişen çocukların tertemiz ve adeta berrak su gibi yetiştiğini oradaki insanlar da görüyor. Bütün dünya, iyiliğin ve güzelliğin yanında olmak istiyor. Aklıselim olanlar her şeyin farkında. Bu duruma çok üzülüyorum. Keşke hiçbiri olmasaydı ve ‘keşke’ demek zorunda kalmasaydık.
Bu okullarda görev yapan öğretmenlere de ‘örgüt üyesi’ yaftalamaları yapılıyor...
Böyle bir şeye inanmıyorum. Bu insanlardan kimseye zarar geleceğini düşünmüyorum, aklımın ucundan dahi geçmiyor. Türkiye’de örgütler var. Mesela PKK... Yıllarca kanımızı emdi, binlerce şehit verdik. Söylenenleri ne ülkemizin önde gelen insanlarına yakıştırabiliyorum ne de başka kişilere. Bunları hiç duymamış olayım, duymak istemiyorum. Ben bir öğretmen babasıyım. Kızım Adıyaman’da görev yapıyor. Öğretmenlere yapılan muameleler de çok yanlış. Erzurum’da veli ziyaretine giden bir öğretmenimizi hırpaladılar. Erzurumlulara bunu hiç yakıştıramadım. Onlar bizim çocuklarımızı yetiştiriyor. Biz sevginin ve hoşgörünün yanında olmalı ve Allah’ın ipine sarılmalıyız.
Siz sadece Hocaefendi için değil, geçmişte yaşanan birçok üzücü olayla ilgili eleştirileri de eserlerinizde işlediniz…
Vatanını, milletini, dinini ve devletini seven bir halk ozanıyım. Yeri geldi imam hatipleri kapatıyorlardı, ‘Okulumu Almayın Beyler’ diye albüm yaptım. Yeri geldi türbanlı kızları okullara almıyorlar diye ‘Türbanlım Canım Türbanlım’ diye türkü yaparak onlara sahip çıktım. Tansu Çiller döneminde kimsenin gidemediği Şırnak’ta, Cizre’de konserler vererek, ‘Türk, Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir’ diyerek çıkışlar yaptım. Hep haksızların karşısında, haklının yanında oldum. Hocaefendi’ye yapılan haksızlıklar karşısında da ‘Dünya bu gerçeği bilsin/ Biz haklının yanındayız/ Üzülme yalnız değilsin/ Biz haklının yanındayız’ sözleriyle başlayan türkü yaptım.
Bir seçim atmosferinin içindeyiz. Bu atmosferde liderlerin verdiği mesajları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’yi karış karış dolaşan bir insanım. AK Parti’nin de, MHP’nin de, CHP’nin de gecelerine gidiyorum. İşlediğim temalar, sevgi, hoşgörü, birlik ve beraberlik. Ben partiler üstü bir insanım, ozanım. Her partide kardeşlerim ve sevdiğim insanlar var. Herkesi bağrıma basıp, ülkemizin daha güzel ve huzurlu günlere ulaşmasını istiyorum. Ama şu anda Türkiye’nin durumu, insanların kendi çıkarları için birbirini ezmesi, iftira atması, liderlerin birbirine sövüp sayması beni çok üzüyor. Biz bu ülkenin çocuklarıyız. Ben de bu ülkenin çocuğu olarak birlik, beraberlik ve kardeşlikten yanayım. Bu olaylar bizi bölüp, parçalayıp yok etmeye çalışan iç ve dış düşmanlarımıza karşı çanak tutmaktan başka bir şey değil.
Hilmi Şahballı olarak desteklediğiniz bir siyasî görüş var mı?
Bu ülke için iyi ve güzel şeyler yapan herkesi destekliyorum. AK Parti bu ülke için çok güzel işler yaptı. MHP’ye gelince bu ülkenin sigortası olarak bakıyorum. MHP’siz bir ülke olmaz. Burada ülkesini seven güzel insanlar var. CHP şu anda lider sıkıntısı çeken bir parti gibi görünüyor ama onlar da ülkeye hizmet için koşturuyor. Bu ülkeye hizmet etmek isteyen herkese saygı duyuyorum. Yeter ki kavgasız, gürültüsüz olsun. Bize ne faydası var ölenlerin, yakıp yıkanların. Mesela Berkin ve Burak kardeşlerimiz vefat etti. Çok üzücü.
Partiler üstü bir ozanım
Siyasî liderlerin sert ve incitici üslupları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben Başbakan’ımızın da muhalefet liderlerinin de daha seviyeli laflar etmelerini düşlüyorum. Onların sert söylemleri tabanda farklı yankı bulur. Allah muhafaza, Türkiye’yi iç savaşın eşiğine getirir. Balık baştan kokar. Tabana böyle sert mesajlar verilmemeli. İnşallah seçimler geçtikten sonra bu sıkıntıları atlatacağız diye dua ediyorum. Ben bir halk ozanıyım. Partiler üstü bir ozanım. Beni CHP’lisi de sever, MHP’lisi de, AK Partilisi de... Üzüldüğüm bu hengamenin içinde Hocaefendi’ye atılan iftiralar, hakaretler, bu kadar zalimce yere sermeler… Hocaefendi, bunları hak etmiyor. Tüm insanların sevgi ve hoşgörü içinde olması gerekir.
Bu süreçte yapılması gerekenler nedir?
Türkiye’yi uçurumun eşiğine getirmeye gerek yok. Ülkeyi idare eden liderlerin hepsi, tüm siyasi liderler, Hocaefendi de dahil olmak üzere sevgi ve hoşgörüyü ön plana çıkarmaya çalışmalı. Depremler, fay hatlarında meydana gelir. İnsanların içindeki depremler de sevgi ve hoşgörüden geçer. Bu sevgi ve hoşgörü okullarımızı kapatmak yerine daha fazla açmalıyız. 70 yaşında bile olsa her insanın bu okullardan diploma alması lazım.
Mevcut duruma baktığınızda gelecek adına ümitli misiniz?
Dua edeceğiz. Dua ile her şey aşılır. Her gün dua ediyorum, inşallah her şey geçer. Ancak ne olursa olsun birbirimize kin ve nefret beslememeliyiz. Bir gün bunlar geçecek inşallah. Hocaefendi’nin dediği gibi bugün size hakaret edenler pişman olduklarında yarın yine kucağımızı açıp onlara sarılmamız gerekir.
Yaşananlar karşısında sanatçıların duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Herkes Hilmi Şahballı gibi cesaretli değil. Çokları, gönlünde benim gibi sevgi mesajları vermek istiyor ama çekiniyorlar. Halbuki biz bu ülkenin çocuklarıyız. Birbirimize zarar vermemeliyiz.
- tarihinde hazırlandı.