Kendi kalarak yenilenmek...

Kendi kalarak yenilenmek...

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin külliyatından Prizma serisinin dokuzuncu kitabı ‘Kendi Ruhumuzu Ararken’, muhataplarını ‘ballar balı’nı bulmaya davet ediyor. Dört bölümden oluşan eseri okumak, esaslara bağlılıkta aynı kalan ancak üslupta yenilenen bir düşünce çizgisini takip etmek anlamına geliyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi külliyatı (okurları arasındaki yaygın terimle Pırlanta Kitaplar) farklı alt başlıklar taşıyan serilerden oluşur. Bu seriler içinde dördü (Asrın Getirdiği Tereddütler, Fasıldan Fasıla, Prizma ve Kırık Testi) Hocaefendi’nin çeşitli zaman ve mekânlarda sorulan sorulara verdiği cevapları bir araya getiriyor. Bunlardan biri olan Prizma serisinin dokuzuncu kitabı yayımlandı. ‘Kendi Ruhumuzu Ararken’ (Nil Yayınları) adını taşıyan eserde, Gülen’in çeşitli sorulara cami kürsüsünden verdiği cevaplar yer alıyor.

Kitaptaki metinlerde, sorulara irticalen cevap vermenin getirdiği doğal üsluba müdahale edilmemiş. Ancak cevaplar yazıya dökülürken Gülen’in sözlerindeki zengin göndermeleri okuyucunun daha iyi görebilmesi için dipnotlar eklenmiş. Cami kürsüsünde zikredilen hadislerin, tarihî olayların ve menkıbelerin hangi kaynaklara dayandığını buluyoruz kitapta. Örneğin, Sultan II. Abdülhamid’le ilgili bir olay aktarılırken, bunun kulaktan dolma olmadığını, bir Türkoloji kongresinde sunulan bilimsel tebliğe verilen referansla anlıyoruz.

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin külliyatından Prizma serisinin dokuzuncu kitabı ‘Kendi Ruhumuzu Ararken’, muhataplarını ‘ballar balı’nı bulmaya davet ediyor. Dört bölümden oluşan eseri okumak, esaslara bağlılıkta aynı kalan ancak üslupta yenilenen bir düşünce çizgisini takip etmek anlamına geliyor.

“Kendi Ruhumuzu Ararken”, serinin diğer kitaplarında olduğu gibi “Perspektif”, “Düşünce Boyutu”, “Din Ekseni Etrafında” ve “Büyüteç” isimli dört bölümden oluşuyor. Prizma serisinin diğer kitaplarında yer alan “Aktüel” başlıklı bölüm, bu kitapta yok. İlk bölümdeki cevaplar genellikle imana, kulluğa, insanın Rabb’iyle ve nefsiyle olan ilişkisine dair temel tavsiyeleri içeriyor. Cevapların, 70’li yılların sonunda, yaklaşık 35 yıl önce verilmiş olduğunu akılda tutmak önemli, zira bu soru-cevap faslı Hocaefendi’nin yıllardır hep aynı çizgide yürüdüğünü, kendisini dinleyenleri hep hayra, iyiliğe, adanmışlığa, Allah’la irtibata çağırdığını gösteriyor. Günümüzde “herkul.org” sitesinde yayınlanan sohbetlerinde de temelde aynı çizgide ama günümüz insanına hitap eden farklı bir edayla konuşuyor Hocaefendi. Bu yönüyle “Kendi Ruhumuzu Ararken”i okumak, esaslara bağlılıkta aynı kalan ancak üslupta yenilenen bir düşünce çizgisini takip etmek anlamına geliyor.

İbn-i Arabi’den Newton fiziğine...

Kitabın ikinci bölümünde, adından da anlaşılacağı üzere, İslam’ın daha çok “düşünce boyutu”na dair sorulara verilmiş cevaplar var. Üçüncü bölümde Müslümanların gündelik hayatta merak ettikleri ve karşılaştıkları problemlere dair sorulara cevap veriliyor: Nazarın etkisi, evlenmenin kolaylaştırılması, vasiyetin geçerliliği ve meteorların mahiyeti gibi Son bölümde ise yine Hak yolunun yolcuları için azık hükmündeki rıza-yı İlahi, tefekkür, hizmette önde ücrette geride olmak gibi kavramların altı çiziliyor.

Burada kitabın iki özelliğinden daha bahsetmek gerekli. Birincisi, Gülen’in bilim dünyasına olan şaşırtıcı vukûfu. Örneğin, yalnızca Fütuhât-ı Mekkiye’nin dördüncü cildinde İbn Arabi’nin paratonere nasıl işaret ettiğini anlatmakla kalmıyor, Einstein’ın paralel evrenler kuramını ya da Newton fiziğini özlü cümlelerle ve cami cemaatinin anlayabileceği seviyede izah ediyor. Kitapta dikkati çeken ikinci özellik ise Hocaefendi’nin Risale-i Nur Külliyatı’na derinlikli bakışının hemen her sayfada görünür olması. Özellikle “acz, fakr, şevk, şükür” kavramlarına, hayatın mülk ve melekût yüzlerine dair izahların bulunduğu bölümler tam birer Risale-i Nur şerhi.

“Kendi Ruhumuzu Ararken”, Hocaefendi’nin ‘örnekleri kendinden bir hareket’in düşünce dünyasını yıllar öncesinden adım adım nasıl örgülediğini göstermesi bakımından da anlamlı bir eser. Takipçileri bugün Radyo Cihan’da yayınlanan vaaz ve hutbelerde de görecektir; Gülen, 70’li yılların ortalarında, cami kürsüsünden hep aynı şeyleri söylüyor: Kulluk şuuru, adanmışlık, yolların güzelliğine takılıp kalmamak, ilim aşkı, aile hayatının korunması, helal ve haram konusunda hassasiyet, nesillerin yetiştirilmesi ve en önemlisi, asıl kaynaklardan kopmamak... Hocaefendi, üslubunu daima yenileyerek, Türkçenin bütün büyüsü ve derinliğiyle muhataplarını hep aynı kaynaklara ve ‘ballar balı’nı bulmaya davet ediyor. Izdırapla, ısrarla, pörsümez bir inançla ve şevkle... Bugüne kadar yayımlanmış bütün eserlerinde olduğu gibi, “Kendi Ruhumuzu Ararken”, Hocaefendi’nin ilhamını yalnız Kur’an’dan, hadisten ve Risale-i Nur’dan aldığını bir kere daha gösteriyor.

Kitapta cevap verilen bazı sorular

  • Bazı tefsirlerde yokluğun azap verici olduğu ifade ediliyor. İnsan olmayınca nasıl azap olur?
  • Uykuda ruh bedenden ayrılıyor mu? Uykunun mahiyeti nedir?
  • İbadet eden bir kimse ailesini ve komşularını rahatsız ve huzursuz ederse böyle bir kimsenin ibadetleri kabul olur mu?
  • Kur’an-ı Kerim ve hadislerde Osmanlı Devleti’nin yıkılışıyla ilgili ayet veya hadisler var mıdır?
  • Mevsimlerin, meleklerin, kitapların, halifelerin ve mezhep imamlarının dört olmasının hikmeti nedir?
  • Allah, kâinatı ve insanları yaratmadan önce ne ile meşgul oluyordu?
  • Köle ve cariye hukuku bugün de geçerliliğini muhafaza eder mi?
  • İhlâs ve Uhuvvet risalelerinin lâakal (en az) on beş günde bir defa okunmasının ısrarla tavsiye edilmesindeki hikmet nedir?
Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.