Parti devletinin resmî bülteni

Parti devletinin resmî bülteni

Enteresan günlerden geçiyoruz. Ali Bulaç’ın ifadesiyle, “yüzyılların tecrübesinden süzülerek bugüne gelen ‘kültürel ve sosyal Müslümanlık’ın kamunun cazip makamlarına ve kaynaklarına kapılarak siyaset üzerinden devlete bağlanmasına ve kendini bir tür kamulaştırmasına” şahit oluyoruz.

Zihni devlet imkânları ile kamulaştırılanlar, daha yakın zamana kadar ‘eski Türkiye’nin yöntemleri diye lanetledikleri işleri bizzat kendileri yapar oldu.

Yıllarca müesses nizamın ‘öteki’ diye zulmettiği kimi insanların, bugün “devlet şerik kabul etmez” makamına oturup, büyük bir kibir içinde  kendisine eleştiri getirenleri şeytanlaştırmak için akıllara gelmeyecek uygulamalar yaptıklarını görüyoruz. İşadamlarından ihale karşılığı alınan rüşvet havuzuyla istihbarat örgütünün merkez üssüne dönüştürülen bir gazete, 28 Şubat’tan daha beter işler yapıyor AK Parti iktidarında. AK Parti’nin ilk yıllarını hatırlayalım lütfen. Partinin göreve getirmek istediği her bürokratın kısa sürede sicil kaydının çıkarılıp medyaya servis edildiği yılları… MİT kaynaklı istihbarat çalışmaları ile başta Sabah Gazetesi olmak üzere laikçi medyada linç edilen bürokrat adaylarının ‘hükümet yine bir imam atadı’ haberleriyle nasıl itibarsızlaştırıldığını unutmak mümkün mü? Öyle bir algı oluşturulurdu ki, duyan Diyanet boşaltılmış sanırdı. Kaderin garip cilvesine bakın ki, bugün de aynı başlıkları görüyoruz. 28 Şubat ve AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde, kamuda çalışan insanlar imam hatip kökenli olmaları nedeniyle ‘imam’ diye linç edilip tasfiye edilirken, bugün Sabah başta olmak üzere AK Parti’nin gazeteleri tarafından Cemaat ‘imamı’ diye linç ediliyor. Hukuki açıdan hiçbir suç isnadı olmadan insanların itibarları yerle bir ediliyor. Yıllarca dinci diye suçlanan Akit gazetesi bile ‘imam’ kelimesini suçmuş gibi ötekileştirmek için hoyratça kullanılabiliyor.

28 Şubat sürecinde Savcı Nuh Mete Yüksel, Fethullah Gülen hakkında dava açınca dönemin aktörlerinin en çok kullandığı gazete Sabah’tı. O dönemde Gülen için ‘Humeyni gibi dönmeyi planlıyor’ şeklinde haberler yapılmıştı. Sabah, kısa süre önce aynı başlığı atarak 28 Şubat damarının gazetede ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Her gün geçmeli mizanpajla Camia hakkında itibar suikastı yapan gazetenin son hedefi Kimse Yok mu Derneği’ydi. Haberin yalan olduğunu gösteren bilgileri bugünkü gazetemizde okumak mümkün. Demokratik bir ülkede nefret suçundan yargılanacak bir seviyede seyreden Sabah, yalan haberde sınır tanımıyor. Parti devletinin resmi bülteni olarak algı üretmeye çalışıyor. Bunlara, kuldan utanmıyorsunuz bari Allah’tan korkun demek ne kadar işe yarar bilmiyoruz. Ama artık herkesin bildiği bir şey var ki, rüşvet karşılığı oluşturulan bu havuzun suyu kirli. Kirli havuzda yıkananların temiz ve ak çıkması mümkün değil. (Ali Akkuş)

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.