Tahşiye’de sorular cevaplar
Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın içinde bulunduğu gazetecilere yöneltilen suçlama ne?
a) Devletin egemenliğini ele geçirmek.
Böyle bir suç aslında kanunlarda tanımlı değil. Devletin güvenliğine, yasama ve yürütme organlarının işleyişine dönük suçlar var. Ama bunlar için ‘cebir ve şiddet’ şartı aranıyor. Gazete haberleri, köşe yazıları ve dizi senaryolarıyla bu suçu işlemek imkânsız.
b) İftira.
Bu suçlar ceza kanunlarında kişi hak ve hürriyetlerine dönük olarak tanımlanıyor. Fakat Fethullah Gülen’in konuşmasında ve yayınlarda müştekilerin ismi kesinlikle geçmiyor. Gülen, bu isimde bir paravan örgüt kurdurulup ‘Müslümanlar da silahlanıyor’ algısı oluşturulabilir uyarısı yapıyor. Bir anlamda Gülen’in uyarısıyla ‘Tahşiyeci’ olmakla suçlanan Mehmet Doğan’ın savunması örtüşüyor. Gülen’in konuşmaları her zaman medyada dikkat çekiyor. Aynı haberi Vatan’ın da yayınladığı, Hürriyet’te Ertuğrul Özkök ve Sabah’ta Nazlı Ilıcak’ın da köşe yazdığı biliniyor. O gazeteler ve yazarların görmezden gelinmesi, özel kasıt iddiasını güçlendiriyor.
c) Hürriyetten yoksun bırakma.
Mahkemeler tarafından verilmiş ‘tutuklama’ kararı hürriyetten alıkoyma olarak değerlendirilemez. Karar hatalı ise usulüne uygun biçimde temyiz makamlarınca belirlenmesi şart. Şüpheli ya da makamı ne olursa olsun herhangi bir siyasi bu yetkiye sahip değil. Kuvvetler ayrımı ilkesi bunu emreder. Kaldı ki mahkemeler taammüden olmadıktan sonra hatalı karar da verebilir. Yargıtay’dan dönen onlarca dosya hatalı karardır.
Tahşiyeciler neyle suçlanıyor? Bunlar doğru mu?
El Kaide ile bağlantılı, şiddet ve silahlanmayı mücadele metodu olarak kabul eden bir örgüt oldukları ileri sürülüyor. İddialar doğru mu? Buna bağımsız yargı karar verebilir. Mahkeme bu iddialarda kuvvetli suç şüphesi görmüş olacak ki dava açılmış. Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler, operasyonu kamuoyuna bizzat açıklamıştı. Güler, İçişleri Bakanlığı zamanında bunun da içinde olduğu operasyonları toplu halde zikrederek radikal örgütlerle kararlı şekilde mücadele edildiğini delillendirmeye çalışmıştı.
Yargılama ne aşamada?
Grubun medyadaki en hararetli savunucusu Nevzat Çiçek’in yazdığına göre dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredildi. İlk duruşma 5 Mart 2015’te. Çiçek, grubun emniyet tarafından takibinin yapılması için 20 ayrı mahkemenin karar verdiğini de yazıyor. Bu kadar mahkemenin tamamının ‘kumpas’ yapması hayatın olağan akışına aykırı. Başsavcı Hadi Salihoğlu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın grubu tanımlarken kullandığı ‘sözde örgüt’ nitelemesi ofsaytta kalıyor. Bitmemiş mahkemenin sonucunu mu biliyorlar, yoksa sonuca etki etmeye mi çalışıyorlar?
Bu grubun Nur camiası içindeki yeri nedir?
Mehmet Doğan küçük bir parçayı temsil ediyor. Risale-i Nurlara yaptıkları gelenek dışındaki yorumlarla yoğun eleştiri alıyorlar. Sadeleştirmeden dolayı Fethullah Gülen’e de ağır tenkitler yönelten Abdülkadir Badıllı, 2003 yılında ‘ifhamname’ isimli bir çalışmayla Doğan’a sert tepkiler göstermiştir. Badıllı ‘Hezeyankar ve aynı zamanda menfice tahripkar, teşvişkar (kafa karıştırıcı) bulduğu metinleri şöyle kınıyor: “Kitapları hep aynı maksad ve aynı hedefe yöneliktir. O da özetle şudur: Basit, aciz ve biçare olan meczub Molla Muhammed-i Muşî ahirzamanda gelecek Mehd-i Azamdır. Şu anda Amerika ile mücadele eden Üsame Bin Laden, Mehdi’nin öncü kuvveti ve askeridir. Üsame yakın zamanda kuvvetlenecek, Amerika’yı mağlup edecek ve Filistin’de İslâm devletini kuracak. Daha sonra devletin idaresini mehdiye (yani Molla-i Muşîye) teslim edecektir. Mehdî de bundan sonra Hazret-i İsa (a.s.) ile İslâm hâkimiyetini te’sis edip ilan edeceklerdir.” Badıllı’nın suçlamalarında, ‘Ahmaklık, şeytani vesvese ve menfi gizli parmak’ da var.
Fethullah Gülen’le çatışmaları nereden kaynaklanıyor?
İslam’ın barışçı yönünü ön plana çıkaran Gülen, örgütün hep hedefinde olmuş. Diyalog çalışmalarına yönelik hakaretamiz yayınlar yapılmış. Çiçek’in yazdığına göre Gülen’i hedef alan kitabın yayın tarihi 2005. Dar bir çerçevede dolaşıma giren bir kitap için Gülen’in beş yıl sonra intikam aldığını söylemek de altı dolmayan bir iddia.
Kaynak: http://www.zaman.com.tr/gundem_tahsiyede-sorular-cevaplar_2264774.html
- tarihinde hazırlandı.