Bir Kırık Dilekçe

Hekimoğlu İsmail Ağabeyimiz, M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vaazlarından derlenen "Hitap Çiçekleri" isimli kitap ilk çıktığında bir takriz yazmış ve şöyle demişti:

Ege bölgesi camilerinde, camilerin bulunduğu yerlerde, sanki minare gölgelerinde bir adam vardı. Belki milyonların içinde bir kişiydi bu. Fakat hemen hemen herkes onu tanır, herkes ondan söz ederdi. Ne yapmıştı, kimdi ve gayesi ne idi?

Evet, onu tanımak için dinlemek gerekti. Meselâ minberde yahut kürsüde veya herhangi bir yerde. Fakat bütün yerler onunla birlikte onun olur, o söyler, herkes dinlerdi. O ağlar, başkaları seyrederdi. Onun ciğeri pişer, halden anlamayanlar "Bu yanık kokusu nereden geliyor?" derdi.

O, bir gün gönlünü gülşen etmişti. Resulullah'ın terinde gül kokusu var diye, bu yolu seçmişti. "Dikenler benim hatalarım, gül onun!" deyip, gözyaşlarıyla bu bahçeyi suluyordu. Domur domur, gonca gonca güller vardı. Güller renk renkti, desen desendi. Buram buram kokuyor ve yeşil yeşil yapraklar, manzaraya bir başka hal veriyordu.

"Kalbden kalbe yol vardır" derler ya! İşte öyle, cemaatin kalbi yavaş yavaş açılır, içlerinden birinin yüreği sızlardı. Bir şeyler olduğunun farkındaydı, olanı anlatmaya imkân yoktu. Baktım, o da ağlıyordu.

Şu minberde duran adam var ya! İşte o, bir gül olmuş, cemaat ise dut yemiş bülbül gibi lâl kesilmişti. O, her bir cümlesiyle bir yaprak daha açarken, herkes bülbül misali yaş döküyordu.

Ey yüreği kasapta gören, git de kanayan yüreklerin sağ gezen sahiplerini gör!

Ey dikenden korkan kimse, bu gülşene gir, dikenlerin utancından çarşaf giydiklerine şahit ol!

Ve, ey günahların harman yerinde dolaşan, gözyaşlarıyla günahların yıkandığını görmek istersen yine, ağlayan bu adamı seyretmeye veya dinlemeye yahut okumaya gel!

Gönülleri bir patiska gibi gergefe geren, o. Dâvâyı iplik edip, dile dolayan o. Hece hece çiçekler ören ve bu tabloyu "Hitap Çiçekleri" diye takdim eden yine, o!

Almak, gülşende dolaşmak, gül koklamak istemez misiniz? İşte size bir demet, buyurun. Hürmetlerimle...

Bir Kırık DilekçeŞimdi Hekimoğlu İsmail Ağabey'imizin seneler önce yazdığı bu takrizi okuduktan sonra şimdi bir de yeni olarak Hocaefendi'nin "Bir Kırık Dilekçe" isimli dua kitabının basılmış olduğunu görüyoruz. "Takdim"inde denildiği gibi: "Çözümsüzlükten ızdırar kertesine gelmiş günün problemleri karşısında Hocaefendi'nin âdeta o haftanın virdi olarak yazdığı dualarını ihtiva ediyor."

Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fetih için yola çıkmadan önce Edirne'de geçirdiği son gecesi için, sağına soluna döne döne yatağını paramparça ettiğinden dolayı "Edirne Uykusu" diye tarihe bir deyim olarak geçen uykular gibi, nice Edirne uykularının söyletip yazdırdığı işte Hocaefendi'nin bu duaları da çok önemli... İç ve dış fetihlerde örnek alınacak ve duya duya ve doya doya okunacak dualar mecmuası... Hekimoğlu Ağabey'imizin dediği gibi "Bu yanık kokusu nereden geliyor?" derdirtecek cinsten yakarışların izleri var... Âlem-i İslâm'ın, bilhassa ülkemizin dertlerinin yakıp kavurduğu anlardaki niyazların kâğıda dökülüşü ile karşı karşıya bulunuyoruz.

Keşke o hâlet-i ruhiyeleri kazanıp hiç olmazsa bu iç yakan duaları öyle bir gönül dili ile okuyabilsek!..

Bu Kitabı Satın Alın

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.