Hassasiyetler Nasıl Anlatılabilir?
İsviçre'deki Diyalog Enstitüsü'nün yeni mezun olacak öğretmen adaylarına Müslüman öğrencilerin hassas oldukları konuları anlatmak için neler yaptıklarını bir önceki yazımızda bir nebze anlatmıştık, şimdi yine Cebrail Terlemez Bey'in dilinden nakletmeye çalışalım:Programın ikinci bölümünde Diyalog'dan bir arkadaş eşliğinde dörder veya beşer kişilik gruplarla (öğretmen adaylarıyla) tanıdığımız ailelerin evlerine çaya gidiyoruz.
Böylelikle öğretmenler daha meslek hayatına başlamadan Müslüman aileyi daha yakından tanıma fırsatı elde ediyor. Görüştüğümüz bir doçentten duyduğumuza göre baştan öğretmen adaylarının daha hiç tanımadığımız bir Müslüman ailenin evine girilir mi diye tereddütleri oluyormuş, bunları bizler program değerlendirmelerinden öğrenmiş bulunmaktayız. Öğretmenler bu ziyaretlerden sonra Müslüman ailenin evine de rahat bir şekilde gidilebileceğini söylüyorlar.
Zürih Eğitim Fakültesi doçentleri ile her Ramazan iftar yapıyoruz. Onlar da arkadaşlarımızı yazın evlerinin bahçesine yemeğe alıyorlar. Bu samimiyetin güzel bir neticesi, minare referandumundan sonra bir bayan doçent evinde kartondan cami maketi yapıp yanına koruyucu sembol olarak Meryem heykelini koymuştu ve bizlere bunu gösterdi. Bir arkadaşımızın kızının doğumundan sonra aynı İsviçreli doçent el örmesi hırka hediye etti.
Doçentlerle beş günlük İstanbul gezisi yapıldı. İstanbul'da farklı eğitim ve diyalog müesseselerini gezme fırsatı bulduk. Çoşkun Koleji'nin öğrencilerinden çok etkilendiler. Öğrencileri çok cesaretli bulduklarını ve kendileriyle barışık olduklarını ifade ettiler. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi'ni gezerken araştırmacı doçent, Müslümanların Avrupa'dan çok daha evvel aydınlanma dönemini geçirdiklerini söylediler. Bunu özellikle İspanya'daki Yahudilerin rekonkistadan kaçarak Osmanlı topraklarına yerleşmelerini gösteren haritaya bakarak yaptılar.
Her yıl yaklaşık 500 öğretmen adayına kültürel mekânları keşif programını uyguluyoruz. Bunların yaklaşık 80 tanesi ev ziyaretlerine katılıyorlar. Her yıl Müslümanlık ve İslamî konularla ilgili tez yazanlara danışmanlık yapılıyor. Bu tezler daha sonra fakülte kütüphanesinde kalıcı oluyor ve başkaları tarafından kaynak olarak kullanılıyor. Geçen yıl ayrı bir eyaletteki eğitim fakültesinde aynı program başladı.
Merkez ve Kuzey İsviçre eğitim fakülteleri toplantısına kurumumuz davet aldı ve o programda sunum yaptı. Önümüzdeki yıl öğretmenler için çıkacak el kitabında, kurumumuz tarafından yazılan "İsviçre medyasında Müslümanların durumu" ile alakalı yazı yayımlanacak.
Programa katılanlar neticede hep şunları söylüyorlar:
"Kendi okul hayatınızda yaşadıklarınızı bize anlatmanız ve Müslümanların ne gibi hassasiyetleri olduklarını duymak bizim için çok önemli. Bu konuların perde arkasını daha önce duymuş olsaydık verdiğimiz kararlara çok olumlu yansırdı. Peki Müslüman aileler bizimle niçin sizler gibi bu kadar açık konuşmuyorlar?"
"Ailelerdeki misafirperverliği hissetmek çok güzeldi ve kendimizi çok rahat hissettik. Ziyaretten sonra kendimizdeki önyargıları keşfettik."
Bir bayan doçent ise şunları söyledi:
"Sizlerle Türkiye'yi gezip düzenlediğiniz programlara katıldıktan sonra öğretmenlikte okuyan öğrencilere derslerimi anlatışım değişti. Artık daha farklı bir tarzda anlatmaya başladım."
- tarihinde hazırlandı.