Kaç Kişinin Katilisin?

Eğitim gönüllülerimizden Zafer Altun Bey, hatıralarını anlatırken okuldan atılacak iken kazanılan bir öğrencinin ibret dolu serüvenini şöyle dile getiriyor:

Neftekamsk ilk tayin yerimdi. İyi biliyordum Neftekamsk'ı. Okulun ilk öğrenci kabul sınavını Ömer Ağabey'le biz yapmıştık. Sevdiğim insanlar vardı orada. Ömer Kavaklı Ağabey, Sami kardeşim, Ali Akkız Ağabey, Gürkan Ağabeyler ve daha nice elleri öpülesi ağabeyler vardı. 10-B sınıfının hem belletmeni, hem de sınıf öğretmeniydim. Onuncu sınıf, sınıflarının en sosyali, en haşere, en yaramaz ve enlerin çok olduğu bir sınıftı kısacası.

Bu öğrencilerden bir tanesi vardı ki anlatılamaz. Her türlü zararlı alışkanlığı vardı. Ben gelmeden önce yapılan öğretmenler toplantısında bu öğrencinin okulla ilişiğinin kesilip kesilmeme durumu konuşulmuş. Yerli hocalar ve bizim arkadaşların hepsi şikâyetçiydi. Aslında çocuk çok zeki ama evdeki sorunlar, ilgisizlik öğrenciyi kötü arkadaşlıklar, oradan da zararlı alışkanlıklar edinmesine sebep olmuştu.

Kendi evinde kalıyordu. Evde kalan öğrenciler bize pek yakın durmazlardı. Bu problem Ufa'da ve diğer okullarda aynı durumdaydı. Futbol maçında ilk defa tanıştık onunla ve diğer birkaç arkadaşıyla. Hemen kanım kaynamıştı. Derken birkaç defa daha değişik münasebetlerle dar dairede bir araya geldik. Çay, sohbet derken aradaki mesafeyi bir hayli daralttık. Bir haftada iki defa görüşmeye başladık. Sonra bazı hafta sonları beraber kalmaya başladık. Bu arada dersleri düzelmeye başladı. Okulun ikinci çeyreğinde yurtta kalmaya başladı. Haftanın yedi günü görüşme imkânım olacaktı, yakından ilgilenecektim. Ağabey-kardeş gibi olmuştuk. Gözle görülür bir şekilde düzelmeler olmuştu. Apayrı bir öğrenciydi. Rus dili ve Edebiyatı Olimpiyat Yarışması'nda okulumuzu temsil etti, dereceye girdi. İkinci yıl Rusya tarihinde yine okulumuzu temsil etti ve dereceye girdi. Şehirde spor müsabakalarında ferdi ve grup olarak dereceler aldı. Uluslararası İlişkiler bölümünü dereceyle kazandı. Allah kabiliyet vermişti. Biz ise sebep olmuştuk. Daha sonra üç arkadaşının gerçekleri bulmasına sebep oldu.

Okuldan kaydı silinmek üzere olan, yerli öğretmenlerin dersine girmek istemediği, her türlü kötü alışkanlığı olan bu öğrenci bir gün odama geldi. Belli ki çok üzülmüş, dokunsan ağlayacak. Çok geçmeden ağladı zaten. Biraz ağladıktan sonra sordum: "Neden ağlıyorsun?'' "Abi biz siz öğretmenlerimiz sayesinde, hizmet sayesinde doğru yolu tanıdık. Ama bugün ağabeyim intihar etmek istemiş. Annem zorla kurtarmış. Ağabeyim ölseydi, ben Allah'a nasıl cevap verecektim kardeşi olarak?..'' dedi.

Ben de içimden şu şekilde dua ettim: "Allah'ım, beni bu çocuğun yüzü suyu hürmetine affet!'' Sonra da, "Kısa zamanda ona bu şuuru veren, bu inceliğe getiren Rabbim Sana binler şükürler olsun!'' dedim. Allah, buralara el uzatan Kayserili esnafın, Adanalı esnafın gayretlerini, fedakâr öğretmen ve idarecilerimizin gayretlerini boşa çıkarmadı.

Zafer Altun Bey'in bu ifadeleri eskilerin bir sözünü hatırlattı. Denilir ki: Eski âlimler bir araya gelince, birbirlerine "Kaç kişinin katilisiniz?'' diye sorarlarmış. Yani sana "Yetiştir'' diye teslim edilen kaç öğrenciye sahip çıkamadın, onları ilim kervanına katamadın da onların bir nevi katili oldun diye sorarlarmış...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.