Tüp Bebek

Dinimizde tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olmanın caiz olup olmadığı yolunda farklı yaklaşımlar dinlemekteyiz. Sorduğumuz kimselerden de olumlu olumsuz cevaplar almaktayız. Ailemiz çocuk sahibi olma konusunda ısrarlı. Bu konuya siz nasıl bakıyorsunuz?

Ülkemizde konuyu iyi bilen salahiyetli ilim adamları küçük farklarla da olsa tüp bebek yoluyla çocuk sahibi olma konusunda bilgiler vermekte, tüp bebeğin vazgeçilmez şartlarını da sıralamaktalar. Ben bu konuda Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın yayımladığı (Ölümsüzlük İksiri) kitabındaki geniş açıklamalarından özetleyerek temel noktaları arz etmeye çalışayım. Hocaefendi, tüp bebek sahibi olmanın olmazsa olmazı olan üç temel şartına işaret ederken diyor ki:

-"... Genel kabul gören fetvaya göre: Döllenmenin üç unsuru olan 'sperm-yumurta ve rahim'de nikahlı çifte ait olursa, tüpte aşılama yoluyla çocuk sahibi olmak dinen mahzurlu değildir!.

Bu sebeple, sun'i döllenme ve tüp bebek tekniğinde bu ölçünün dışına çıkılıp araya yabancı bir unsur sokulduğunda, yani 'sperm-yumurta ve rahim'den biri evli çift dışındaki bir şahsa ait olduğunda bu uygulama caiz olmamaktadır!..

Binaenaleyh, sübjektif kulluk anlayışımdan ve bazı tereddütlerimden dolayı meseleye hemen evet diyemesem de, kanaat-i vicdaniye açısından bir problem yaşamayan insanların, hürmet ettiğim kurumun (Diyanetin) ve kıymetli ilim adamlarının fetva verdiği bu tedavi şeklini, fiili bir dua olarak görmelerine ve o yola başvurmalarına da itiraz etmeyeceğim.

Ne var ki bir kadın ve erkeğin, çocuklarının olmamasını büyük bir problem saymalarının ve bu hususta aşırı tehalük göstermelerinin kulluk edebine yakışmadığını da ifade etmeden geçemeyeceğim.

Evet, duada büyük bir güç vardır. Gönülden yapılan dua karşısında esbab sukut eder. Müsebbibü'l-esbab, isterse en olmayacak şeyleri oldurur ve dilediğine fevkaladeden ihsanda bulunur. Cenab-ı Hak, evlat isteyen kimselerin samimi dualarına da icabet edip, onlara istedikleri çocuğu lütfedebilir. Fakat bu konudaki aşırı istek, maksadın aksiyle tokat yemeye de sebebiyet verebilir. Bunu da hatırdan çıkarmamak lazım...

Mesela ısrarlı talep neticesinde öyle bir çocuk dünyaya gelebilir ki, asi mi asi, anarşist mi anarşist olabilir, bu anne baba için büyük bir hüzün sebebine dönüşebilir.

Kur'an-ı Kerim, Hazret-i Zekeriyya ve Hazret-i İbrahim gibi peygamberlerin çocuk taleplerini anlatırken, onların mutlaka çocuk sahibi olmak değil, nübüvvetin ağır yükünü omuzlarına alıp götürebilecek keyfiyette bir vâris yetiştirmek için dua ettiklerini nazara vermiştir.

Onların dua cümlelerine mefhum-u muhalifi açısından bakılınca:

-Ya Rabbi! Şayet hayırsız ve şerru'l-halef olacaksa, öyle bir çocuk istemiyoruz. dedikleri görülecektir...

Bundan dolayıdır ki, hususiyle bu zamanda, bir kimse yanıma gelip de evladı olmadığından bahsederek çocuk talebini dile getirince; "Keşke bu meselede bu denli tehalük göstermeseniz!" duygu ve düşüncesini içimden geçiririm. Fakat o kişinin ruh haletini ölçtüğüm ve bu konuda şiddetli ısrarını hissettiğim zaman, kırılmaması ve moralinin bozulmaması için "İnşallah Rabbimiz size salih evlat lütfetsin" demekle yetinirim...

Şayet evdeki boşluğun mutlaka doldurulması isteniyorsa bu, dinin cevaz verdiği şekilde bir evlatlık alarak onu yetiştirme ve topluma kazandırma şeklinde de yapılabilir...

Nitekim, Hazret-i Bediüzzaman ve İmam-ı Nevevi gibi Hak dostlarının hiç çocukları olmamıştır; fakat Cenab-ı Hak onlara öz evlattan on kat daha fedakârca hizmet edecek binlerce talebe lütfetmiştir.

Hasılı, ister kadın isterse de erkek, inanan bir insan, çocuk talebi konusunda ısrarcı olmamalı, ama illa isteyecekse, salih ve müttaki evlat ihsan etmesini dilemekle yetinmelidir..."

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.