Rüzgarla Pilotaj Ustalığı

Tarikatlar Türkiye'nin bir gerçeğidir!" diyen bir partiyi ve onun liderini "tarikatçı" ilan etmek bir pilotaj ustalığı sayılır mi? Eğer sayılırsa, o pilotaj ustasının Amerika'daki Monon Toplantısı'na bir pilota hatası sonucu katıldığını da açıklaması gerek. Çünkü, tarikatların değil Türkiye'nin, dünyanın da bir gerçeği olduğunu bizzat kendisi, bu tarikatın eski toplantılarına katılan Batili devlet adamlarının adlarını tek tek sıralayarak vermemiş miydi? Evet, Fethullah Hoca, Türkiye'nin gerçeğidir. Bu gerçeğin Türkiye için, Türklük için zararlı bir gerçek olduğunu öne sürmek için kimsenin elinde bir kanıt yoktur.

Aksine, Asya cumhuriyetlerinde açılmasına onculuk ettiği Türk okullarıyla, Iran rejiminin etkisini zayıflattığı da herkesin malumudur. Ama yine de Hocaefendi'nin zararlarıyla ilgili bir kanıt var da, bu kanıt, birilerinin yükselmesine ve pilota ustalığı göstermesine olanak tanımak gibi bir amaçla açıklanmıyorsa, bunun zararı en kotu tarikatın verebileceği zarardan daha büyüktür. Bu ülkede siyaset yapanlar, siyaset yazanlar ve siyaseti yasayanlar ülkenin gerçeklerini anlamak zorundadırlar. Teröre, yasa dışılığa bulaşmamış hiçbir sivil oluşuma siyasetçinin sırt çevirmeye hakki olmamalı. Refahyol zamanındaki hoyratlıklar yüzünden laiklik üzerine titreyenlerle, İslam'ı gönlünde yasayan kesimler karsı karsıya geldiler. Simdi bundan nemalanma kararında olanlar var.

Tıpkı ikide bir "Gelin birleşme kurultayı yapalım!" diyerek oy artırma ucuzluğundan pilota basarisi çıkarmak isteyenler gibi! Avrupa'dan sol rüzgar taşımaya çalışanlar, pilota ustalığını buna bağlayanlar, "Tarikatlar Türkiye'nin bir gerçeğidir" sözünden oy da, vazife de çıkaramazlar. Çünkü, halkın hafızası, özellikle de secim zamanlarında tahmin edilemeyecek kadar keskinleşir. Mesela, Fethullah Gülen'le görüşmek suçsa bu "suçu" CHP'nin bundan önceki lideri Hikmet Çetin'in de işlediğini anımsar.

20 Haziran 1995 günkü SABAH'ın, bu gizli görüşmeyle ilgili gelişmeleri CHP'de Fethullah sıkıntısı baslığıyla duyurduğunu hatırlamasa bile, bu tarihten iki ay sonra CHP Genel Başkanlığı'nı devralan Baykal'ın "Hocaefendi'yle gizli bile olsa görüşmekte, CHP bakımından bir sorun olamayacağını" Sayın Çetin'i iki ay sonraki ilk genel seçimlerde liste bası yaparak gösterdiğini anımsar! Hasan Cemal'e not: Cuma günü, kösende onurlandığın 3.5 yıl önceki bir yazıma dayanarak Ecevit'in Fethullah Hoca'yı meşrulaştırdığını savunuyorsun. O yazı, Ecevit-Gülen görüşmesinden çok, tamamen SHP-CHP'nin yasadığı kargaşayla ilgiliydi.

Nitekim yazı, "Karayelcin yerini buldu!" baslığını taşıyordu. Her neyse asil konu, Fethullah Hoca'nın "meşrulaştırılması" ve "irticayla ilişkisi!" Gülen'in meşrulaştırılması ve irticaıyla ilişkisi biraz fazla nazik bir konu! Nitekim, gazete bakımından okur, parti tarafından da seçmen olan bir grup genç bir faks gönderdi. Özetle diyorlar ki, "Biz Fethullah Hoca'yı Samanyolu'ndaki gözü yaslı vaazlarından çok, SABAH'ın yayınlanan dizi yazılardan, geniş haberlerden ve Hasan Cemal'in yazılarından tanıdık. Ayrıca SABAH'ın öteki yayınlarına göre çok ucuza basıp sattığı Nevval Hanım'la New York Sohbeti kitabi var. Simdi Sabah gazetesi de mi, Fethullahçı ve irticacı oluyor ve Hocaefendi'yi meşrulaştırıyor?" Sevgili Hasan, yazıyı fakslıyorum. Yanıtı sen verirsen çok sevinirim. Sen her gün yazıyorsun. Kaldı ki 40 yılda bir, başka partinin okurlarını da sevindirmek sevaptır. Üstelik sen bağımsız bir yazarsın. Biliyorsun, benim yenim de, yerim de dar! Sevgiler."

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.