Karaoğlan

Bülent Ecevit'e "Karaoğlan" lakabını veren, Şahzade Şahin isimli Karslı bir kadındı. Olay şöyle vuku bulmuştur: Ecevit, İsmet İnönü'yü siyaset sahnesinden çekilmek zorunda bıraktıktan sonra 1972 veya 1973'te Kars'ın Susuz ilçesine gider, onu evinde misafir eden Şahin, boynuna sarılır ve, "Bizi bu dar günlerden kurtar ey Karaoğlan" diye haykırır. Ertesi gün gazeteler Kars'ta bir kadının genç siyasetçi Ecevit'e "Karaoğlan" dediğini yazar, CHP'nin yeni lideri böylelikle bu lakabı almış olur.

1973 seçimlerini hatırlayanlar, Türkiye'nin her yerinde dağa taşa "Karaoğlan Ecevit" yazıldığını da hatırlar. Söz konusu seçimlerde iki önemli parti yükseliş halindedir: Bülent Ecevit'in başını çektiği CHP ile Erbakan'ın başında olduğu MSP. 1973'te Ecevit'i ve CHP'yi başarılı kılan en önemli faktör, Ertuğrul Günay'ın yerinde deyimiyle "Ecevit'in CHP'yi devletin partisi olmaktan çıkarıp halkın partisi yapması"dır. CHP sadece 1973'te serbest seçimle iktidar oldu; bu da Karaoğlan diye ismi dağa taşa yazılan Bülent Ecevit sayesinde oldu. Halkın bir anda Ecevit'e teveccüh göstermesi, Milli Şef adıyla anılan İsmet İnönü'yü siyaset sahnesinden çekilmek zorunda bırakmıştır. Halkın kolektif şuurunda İnönü, baskı rejiminin ve bütün temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı dönemin simgesiydi. Ecevit, geldi, başarılı bir operasyonla Milli Şef'i sahnenin dışına çıkardı.

Çok partili hayata geçişten bugüne kadar 6 önemli seçim olmuştur: 1950'de -buna 1957 seçimlerini de dahil edebiliriz- Menderes'i, 1965'te Demirel'i, 1973'te Ecevit'i, 1983'te Özal'ı, 1995'te Erbakan'ı ve 2002'de Erdoğan'ı başbakan yapan seçimlerdir. Bu seçimlerin ortak paydası, merkezdeki iktidar elitine karşı merkez-kaç güçlerin, yani çevrenin kendi adayını siyasetin sahnesine sürmesidir. Ecevit olmasaydı, CHP'nin bu şansı yakalaması mümkün olmazdı; çünkü gerçekten de CHP hem devlet kurucu partidir hem de ideolojik ve sınıfsal yapısı itibarıyla bir devlet partisidir. 1973'te olan şey; esmer, biraz da kara kuru, sade, alçakgönüllü yeni bir lider profilinin ortaya çıkıp CHP'nin kurucu mekanizmalarını elinde bulunduran beyaz seçkinleri kenara itme azmini göstermesidir.

Bu, tabii ki uzun sürmeyecekti. 12 Eylül askerî darbesinden sonra Ecevit, CHP'nin başında kalamayacağını anladı ve DSP'yi kurdu. DSP'li Ecevit siyasette önemli rol oynadı, koalisyonlara katıldı, başbakan oldu. Ama "gönlünden geçenler"i tam olarak realize ettiğini söylemek mümkün değil. Kanaatime göre, onun hareket noktası "doğru" idi ve kendisi "iyi niyete dayalı adımlar" atmak istiyordu. Fakat ideolojisinde zaaflar-sorunlar vardı; bunun yanında devlet içinde ve toplumda kurumsallaşmış CHP ideolojisi hareket kabiliyetini kısıtladı. 1973 seçimlerinden sonra kurulan CHP-MSP koalisyonu 50 yıllık cumhuriyet tarihinin ilk önemli "siyasi diyalog" teşebbüsüydü ve Ecevit "tarihsel yanılgı"dan söz ederek cesaretle bunu başlattı. Ecevit'in ikinci önemli adımı "toplumsal diyalog" diyebileceğimiz bir alanda Türk okullarına ve Fethullah Gülen Hocaefendi'nin açtığı mecraya gösterdiği iyi niyet, açıkça destek verme yürekliliğini göstermesiydi. "İnançlara saygılı laiklik" söylemi, sadece siyasete ilişkin değil, bunun yanında toplumsal alanda sivil ve geniş katılımlı bir rahatlamayı öngörüyordu. Ancak, merkezdeki çekirdek onu bloke etti, teşebbüslerinin akamete uğraması için her yolu denedi.

Devlet içindeki 'yasadışı oluşumlar'a dikkat çekmesi, "kontrgerilla"yı telaffuz edip teşhis etmesi de önemliydi. Sebep olduğu son önemli tartışma Padişah Vahdettin'in "hain olmadığı"nı söylemesiydi. Ecevit'in zihinlerde kalan diğer bir sözü "İsrail'i açıkça terörist bir devlet" olarak tanımlamaktan çekinmemesidir. Onun başbakanlığında Kıbrıs'a çıkarma yapılması ayrıca not edilmelidir. Ecevit'in ABD'nin Irak işgaline ve bölgesel müdahalelerine hiç de iyi gözle bakmadığını, hatta ekonominin güçlü bir siyaset enstrümanı olarak kullanılarak iktidardan düşürülmesinin biraz da bununla ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Yakın tarihin önemli bir siyasi aktörüydü, Biz onu bugün ebedi âleme uğurlarken artılarını zikretmeyi uygun gördük. Bütün sevenlerinin başı sağ olsun.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.