Sevgi ve Hoşgörü İklimi Genişliyor

Yahşi Ulu-Türkmen Kocası;
sürüsünü kaybetmiş bir çoban gibi
Minaresi yıkılmış bir ezan gibi
Sazının teli kırılmış bir ozan gibi
Tam 70 yıl mahzun bakışlarıyla
Anadolu'dan gelecek Alperenler gözledi
Ve hiçbir zaman
Umudun kaybetmedi.

Bu dizeleri "Anayurttan Ata yurda" adlı kitapçığın ilk sayfalarındaki renkli bir resim altından aktardım. Fotoğrafta ise Orta Asya bozkırlarında bir çayırda oturmuş; başında kalpağı, elinde sopası, üzerinde çuhası, elleri nasır tutmuş "yahşi Ulu Türkmen Kocası" bir Aksakal vardı. Kitapçığı ise Hilton Oteli'ndeki Çankaya Eğitim ve Kültür Vakfı'nın iftar yemeğinde dağıttılar: Türkmen-Türk kolejlerinin doğuşu anlatılıyordu. Ben önemli bir bölümünü kendi imkânlarımla gördüm. Yaz sezonu dolayısıyla talebelerle görüşemedim ama yöneticileriyle hasbihal etmiştim: Göğsüm kabardı, gururlandım kapısında Türk bayrağının dalgalandığı ve her gün o ülkeyle birlikte İstiklâl Marşımızın da okunduğu bu çağdaş okullarla.

Yeni Yüzyıl'dan Ali Bayramoğlu iftarda anlattı: Üstelik Türkiye'deki akranları gibi, bu çocuklar da dünya bilim olimpiyatlarında derecelere girmişler. İşte ilk üçe girenlerden bazıları: Murat Hocayev, Maksat Halliyev, Coşku Kerimov, Timur Mustayev, Berdimurat Beşimov dünya ikincisi olmuşlar. Birinciliği ise Ukrayna'dan Kakacan Kömürov almış. Bunların hepsi 1996 yılı içinde yapılan yarışmalarda derece alan Türk Koleji talebeleri. Bu öğrenciler söz konusu ülkenin en üretken ve çalışkan talebeleri. Fukara olanlar da tespit edilerek fahri olarak okutuluyor bu okullarda. Öğretmenleri ise Türkiye'den giden ve birkaç dil bilen genç eğitmenler. Aldıkları maaş ise sadece ve sadece 300-500 dolar.

Orta Asya'daki Türk kolejlerinde okuyan talebelerin kendi lehçelerinde İstiklâl Marşımızı okuduklarını ekrandan gösterdiler de heyecanlandım, duygulandım. Hele Afganistan'daki Afgan öğrenciler.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bu okulları kuran, geliştiren ve yaşatmaya çalışan talebeleri iftarda bir sürpriz yaparak bu hizmeti cemaatten millete aktarmak istediklerini açıkladılar. Onlara göre bu okullar zaten milletimizin fedakarlığıyla meydana gelmiş kuruluşlar. Formlar dağıttılar iftar sonrası Türkmenistan, Moğolistan, Kuzey Irak, Kazakistan, Kırgızistan, Tataristan, Hindistan, Çeçenistan, Özbekistan, Moskova, İspanya, Gürcistan, Çin, Arnavutluk, Bosna Hersek, Tayland, Kamboçya, Endonezya, Kırım, Romanya, Sibirya, Yemen ve Kenya'daki okullar için katkı talep ettiler. Bilgi ve irtibat için de adres (Salih Yaylacı-Hoşdere Caddesi 185/4 Çankaya-Ankara. Telefon 0 312 441 62 60-438 47 58) verdiler. Devlet adamlarının az, işadamlarının çok fazla olduğu toplantıda siyasiler yine dikkat çekiciydi. Eski Başbakan ve TBMM başkanlarından Yıldırım Akbulut özlem doluydu: Türk İş Başkanı Ali Bayram Meral de etkilendi ve siyasilere bir taş attı: "Gelin ülkemiz üzerindeki kara bulutları dağıtmak için birlik olun. İşçiliği de bizden olsun." HÜRSİAD Başkanı Verdal Hostal'ın konuşması da dikkat çekti doğrusu: "Barış Manço anlattı. Tayland'da tutuklandıkları sırada onları ilk ziyaret eden elçilik mensupları değil de Türk Okulu'nun yetkilileri olmuş. Onun için böylesi hizmetleri iyi gören işadamı Üzeyir Garih Moskova'daki okulun yapımını üstlendi." İftar sonrası ekranda Mustafa Kemal Paşa'nın "Müttefikimiz Rusya ilerde parçalanabilir. Türkiye buna hazır olmalı" dediği yansıtıldı. Yanımda oturan M. İlhan Atabaş Paşa da doğruladı bu söylevi (1933-Bursa). Günümüz için müthiş bir tespit. Şimdi insanımız sadece Rusya değil, bütün dünyada önemli ve güzel şeyler yapıyor artık. Ne hoş!..

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.