Uçurumlara Kar Yağıyor

Uçurumlara kar yağıyor… Bursa ve bütün bir baştan başa ülkemiz karlar altında. Uludağ âdetâ kardan bir adam. Evet, aşılmaz gibi duran uçurumlara karlar yağıyor. Onun yüreğine de… Kısacık, 3-5 sayfalık not vardı elinde; bir yiğitin hayatından kesitler okuyordu. Dinleyenler gözyaşlarını çoktan salıvermeye başlamışlardı bile. Yâdedilen bu yiğit, Mehmet Özyurt'tu.

Şimdilerde dünya çapında hayırlı ve bereketli bir hareketin, yıllar evvelki öncülerinden olmuş, ve destansı bir hayat sonrası gözünü kırpmadan ötelere çekip gitmişti. O, yokluklar içerisinde çırpına çırpına hizmet eden bir dâvâ eriydi. Onlar çoktan tarihe geçtiler bile. Bugün bir Hacı Kemâl Abi, bir Hasbî ve Memduh Hoca… çoktan bu altın silsilenin başını çekenler arasına girdiler. Bu işin öncüleri onlar. Önden gidenlerimiz yani. Birkaç sayfalık notlarda meğersem neler gizliymiş, neler! Onların anıldığı yere bahar bulutundan rahmetler iner, ağızdan dökülenler uhrevîleşir, gönül tepelerini hüzün esintileri bürür, gözler ümitle açılıp-kapanır, ruh ötelere vuslat iştiyakıyla yanar tutuşur ve atmosfer çepeçevre yumuşacık sekîne soluklar... Âh Hocam! Hani hep deriz ya,"yaşanmaz bir hayat bıraktınız!"Evet sizler gerçekten öylesiniz; yaşanmaz bir hayat bırakmışsınız arkadan gelenlere, bizlere.

İkinci bir musâhabesi daha vardı aynı akşam Selim Bey'in. Oraya da aynı notlarla gitti ve aynı heyecanla orada da o muhterem zatı yâd etti. Nurlu ve bereketli bir hayat diliminden notlar okudu. Şehit, dar bir zaman dilimine neler sığdırmıştı neler! Nur solumuş, ışık solumuş hiç durmadan. Bahar çiçeği edalı şehidimiz, onlara alabildiğine duygulu ve alabildiğine aydınlık dakikalar ikram etmişti o akşam. Hâtıralar renklendi, derinleşti ve uhrevîleşti. Bize emânet ettikleri her hâtırâyı karıştırdıkça görüyoruz ki, o hizmet dolu günler, bizler için de şevk kaynağı oluveriyorlar. Bir buhurdanlık gibi hizmet tüttürüyorlar hâlâ, uyuşuk gönüllere. İçimizde dipdiri ocaklar tutuşturuyor ve tomurcuk tomurcuk güller açtırıyorlar. Bir yandan derin bir burkuntu, öte yandan da düşe kalka onların izinde olma hasebiyle tâli'imize tebessümler yağdırıyoruz. Notlar bize nice sırlar açtı! Biz onlardan, düşünce kuşağımıza girenleri yakalamaya ve kırık-dökük arzetmeğe çalıştık o akşam. Onlar, hepimiz için sonsuza kadar hayatın en renkli dakikaları olarak kalacaklar. Kimileri onu ilk kez duymuştu. Baktım, dışarıda kar, bakışlarda da sadece o"Biricik Yâr"vardı.

Saat gecenin üçü. Mehmet Özyurt'un hâtıralarına yeniden daldı Selim Bey. Baktı, dışarıda yine iplik iplik kar yağıyordu. Bir de buruk yüreğine nazar etti, evet evet işte oraya da karlar düşüyordu. Bir üşüme hissetti derinden, titredi. Farklılık gibi bir şeydi bu. Farklılık… Neredeyse donayazdı o müthiş ayazda, uçurumların ürperten soğuğunda. Uçurumlar vardı arada, hem de korkunç. Hayır, hayır… Kendi nefsi adına konuşuyordu sadece. Kendini görüyordu ve sadece kendini biliyordu. Uçurumları kendiyle onlar arasında görüyordu. Uludağ'ın uçurumları gibiydi yüreğindeki noksanlıklar, belki daha da yaman. O, kendisiyle onlar arasında endişelendiren uçurumlar olduğunu iyiden iyiye sezmiş, belki ürpermişti. Baktı, o uçurumlara da karlar dökülüyordu, dolunaylı gecede. Kar yağıyordu uçurumlara hiç durmadan.

"Ben"dedi,"kalkıp toparlanmazsam, bu uçurumlar da, uçurumlara yağan karlar da epeyce devam edecek anlaşılan!"Kalkmalıydı, toparlanmalıydı, aradaki uçurumları azaltmalıydı hiç olmazsa. Elbette onlara ulaşmak zordu. Onlar zirvelerdeydi. Kendisiyse o zirvelerin eteklerini uzaktan uzağa ancak görebiliyordu, belki. Belki bazı yönleriyle uçurumlar hiç bitmeyecekti yüreğindeki. Bunun da bilincindeydi. Olsundu. Ama… ama yapması gereken bazı şeyler de olmalıydı herhalde. Evet,"zaman uçurumları azaltma zamanıdır"dedi ve"vira bismillah! Uçurumlardaki karları nefesimle, gözyaşımla eritmeliyim, kardelenler çıkarmalıyım bir bir yüreğimden"diye söylendi. Ama dizlerde derman nerdeydi? Sonra kalktı, o yiğitlere bir Fâtiha okudu. Ardından ellerini açtı;"Allahım! Bunları şefaatçi yapıyorum. N'olursun, kurban olayım bunlar hürmetine dizime derman, gözlerime fer ver, ver de yolda kalmayayım"diye yakardı. Derman yoktu ama, o şehitlerin şefaatine de inancı tamdı. Belki onlar vesilesiyle dizine derman gelir, gönlü yumuşar ve toparlanırdı, kim bilir! Âh uçurumlar! Âh uçurumlardaki karlar, buzlar! Âh vefâsızlık! Âh titreten soğuklar!

Onlar büyük bir hamûlenin ağırlığını iliklerine kadar hissedip öylece yaşayan ısmarlama yiğitler. Onlar, yokluklarla yaka-paça olmuş, gözyaşlarıyla bir davayı iplik iplik örmüş ve dünya hayatlarını bu yolda hiç gocunmadan harcamışlar, tıpkı büyük Üstad gibi. Belki şimdi yine olup bitenleri seyrediyorlar,"men gibileri"görünce de hüzünleniyorlardır, kim bilir! İnşallah onları unutmayacağız. Onları hep bir kilometre taşı olarak görecek ve hep öyle hareket edeceğiz. Onlar birer mihenk taşıdırlar bizler için. Onlar"insanlığa hizmet"potalarında erimiş ve birer som altın olmuş, altın neslin rehberleri olmuş bahtiyarlardır. Her yönden örnektirler şimdikilere ve kıyamete kadar geleceklere. Ancak o samimiyetleri, adanmışlıkları, yürekten bağlılıkları, beklentisizlikleri… işte burada kalem duruyor, hiç de yaşamadığı şeyleri yazmaktan iğreniyor… ve sözü onların da bizim de, hepimizin de Sultanı'na bırakıyor:

"Şimdi gelin, en içten duygularla kendimizi insanlığı tenvîre adayarak, her zaman mumlar gibi cızır cızır yanıp eriyelim ve kendimize rağmen uzak-yakın çevremizi aydınlatmaya çalışalım.. her yerde hakkın dili-tercümanı olarak samimî bir adanmışlık ruhuyla gezip hep O'nu soluklayalım ve O'nu anlatalım."Bu dünyayı, şu anda içine düştüğü o korkunç gayyâdan ancak, kendi terbiye sistemimizle yetişmiş zinde dimağlar, aynı iman ve aynı gâyeyi paylaşan Hakk'a adanmış ruhlar; garazsız-ivazsız"hizmet"deyip koşan irade erleri ve her türlü gâileyi aşmaya kararlı ilim, mârifet ve azim kahramanları kurtarabilirler; maddî-mânevî, dünyevî-uhrevî beklentisi olmayan, ilim, mârifet ve azim kahramanları. Bugüne kadar hep onların geleceği ümidiyle yaşadık; sonsuza dek de öyle yaşama niyetindeyiz."

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.