"Hayata Geçmiş Bilgelik"

Tırnak içinde başlığa aldığım, anlamlı ifade bana değil; Alman anneden ve Arnavut babadan dünyaya gelen, Almanya'da yıldızı gittikçe parlamakta olan genç akademisyen Dr. Bekim Agai'ye ait.

Sözün sarf edildiği toplantının üst başlığı da, mekân da birbirinden anlamlı idi: "Gelenek ve Modernite arasındaki Müslümanlar: Kültürler Arası Köprü olarak Gülen Hareketi".

Mekan ise, Prusya krallığının tarihi kenti Postdam'da, şimdi üniversite olarak kullanılan kralın yazlık sarayı. Toplantıyı adeta bir ruh gibi sarıp sarmalayan iki unsur vardı: Prusya disiplini ve kral II. Frederic'in hoşgörüsü. Çünkü tarihi kaynaklara göre biliyoruz ki, bulunduğumuz mekâna pek yakın bir yerde17. Yüzyıl'da Avrupa'nın ilk camisini Prusya kralı inşa ettirmişti.

Dr. Agai, pek yerinde bir ifade ile "Gülen Hareketi"ni, "Hayata geçmiş bilgelik" olarak vasıflandırıyor. Her ne kadar, hareketin fikri ve manevi önderi, emsalsiz tevazuu ile bugün itibariyle yüzden fazla ülkede ma'kes bulmuş ve gönüllerde yer etmiş olan bu inisiyatifi, "Gönüllüler Hareketi" olarak isimlendirse de, konu çerçevesinde araştırmalarda bulunan ve yazılar yazan akademisyenler çoktan bunun adını "Gülen Hareketi" olarak belirlemiş durumda.

"Yetmiş iki millet"i, bir proje etrafında buluşturan; eksi 50 derecelik coğrafyalardan artı 50 derecelik ülkelere kadar, onlarca dinli ve dilli insanları kaynaştıran bir hareket, "bilgeliğe" değil de, ya neye dayanacaktır?

"Medeniyetler ve Kültürler Arası Çatışma" teorilerine inat, hareket bu kadar ülkede, onca gönlü birleştirebiliyorsa, bir köprü olarak vasıflandırılmayı hak ediyor demektir.

Dr. Bekim Agai'ni konuşma yaptığı oturumun başlığı, "Avrupa problemine bir Türk çözümü" idi. "Avrupa problemi" ile kast edilen, bugün birçok Avrupa ülkesinde, "öteki" ile yani ağırlığı Müslümanlar olan yabancılarla birlikte yaşamanın ahenkli bir zemine oturtulamaması; "Türk Çözümü" ile kast edilen de, "Gülen Hareketi" idi.

Bir katılımcı, "olabilir mi" anlamında bu başlığa bir soru işareti konulması gerektiğini söyledi. Soru işareti, başlığın önemini asla yitirmiyor.

İslam'ın, birtakım mahfillerde, terörlerle birlikte anıldığı; Türkiye'nin AB'nin bekleme odasında tutulmaya devam ettiği, kimi menfaat odaklarının, efti püften bahanelerle milletimizi tahkir ettiği bir zamanda, her yönüyle "yerli malı, yurdun malı" olan, tarihimizden ve inanç manzumemizden süzülüp gelen bir hareket; uluslar arası akademik camiayı temsil eden otuz ülkeden, yüzden fazla bilim adamı tarafından bu başlık altında tartışılmaya değer bulunuyorsa ve bu toplantı Almanya'nın üç önemli bilim ve kültür kuruluyu tarafından destekleniyorsa, bu hiç şüphesiz ki Türkiye'nin kazanımıdır ve hem Avrupa'ya ve hem de dünyaya sunduğu bir "Barış İçinde Birlikte Yaşama Projesidir".

Konferansın en parlak konuşmacılardan, diğer ikisi ise bence Prof. Dr. Thomas Michel ve Dr. Rainer Hermann idi.

Benim de zaman zaman yazılarımda söz ettiğim Thomas Michel, Türkiye'de ilahiyat camiasında yakından bilinen bir isim. O hareketi, "İhlâs" yani samimiyet, yani dürüstlük ve "müspet hareket", yani asla şiddet ve zorbalığa başvurmama, tam tersine "fikren yol gösterme" ve "örneklik etme" çerçevesinde izah etti.

"17 yıl İstanbul Cennetinde görev yaptıktan sonra, Abu Dabi çölüne" gittiğini söyleyen ve son zamanlarda "Türkiye'de Kültür Kamplaşması" isimli kitabıyla adından söz ettiren Frankfurter Algemeine Zeitung muhabiri Dr. Rainer Hermann ise hareketi dört kavram çerçevesinde açıklıyordu: Çalışma etiği, terör ve şiddete karşıtlık, modernite ve demokrasi taraftarlığı.

Dr. Hermann'a göre, harekete gönül verenle, demokrat-dindar Müslümanlardı ama asla "siyasi vasıflı" kimseler değildi. Çünkü hareket, "sosyal ve kültürel bir hareket" idi.

Rusya Federasyonu'nda, İslam hukuku konusunda sayılı uzmanlardan biri kabul edilen Prof. Dr. Leonid Sykiainen, Gülen Hareketi'ni, İslam dünyasındaki tefekkür sahasındaki durgunluktan kurtulmanın bir şansı olarak görüyordu.

İki gün boyunca, elbette bir makalenin dar çerçevesi içine sığmayacak kadar, derin ve anlamlı analizlere tanık olduk. Ümit edelim ki, yetkililer en yakın zamanda bu güzel tebliğleri ve değerlendirmeleri kitaplaştırırlar da bizlerin ve ilgilenenlerin istifadesine sunarlar.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.