Yaşayan En Büyük Entelektüel ve Beraat Kararı

Foreign Policy'nin (Avrupa'daki en itibarlı dergilerdendir) yapmış olduğu anketten herkes haberdardır sanırım. Haberi olmayan varsa da ben kısaca anlatayım. Dünya üzerinde insanları etkileyebilen, yaptıklarıyla kitleleri harekete geçiren ve belli bir felsefesi olan ve şu an hayatta olan entelektüelleri seçmek üzere yapılmış bir anket bu bahsettiğim. Bu ankete Türkiye'den Orhan Pamuk ve Fethullah Gülen'i uygun görmüş site yöneticisi. Bu anket 24 Haziran'da sonuçlandı ve Fethullah Gülen 1. çıktı. Orhan Pamuk ise 4. oldu. Bu sıralama neticesinde Hocaefendi'nin birazcık olsun sevindiğini tahmin etmiyorum. Zaten herkul.org'a verdiği mülakatta o da sevinmediğini belirtiyor ve bu birinciliği üzerine alınmadığını, fedakar Anadolu halkına bağlıyor. Ayrıca sevineceği tek bir yer olduğunu söylüyor. "Allah'ın huzuruna çıktığımızda bize "Giriniz emn u eman içinde Cennet'e!.." denilirse, işte orada hakiki sevinci ve mutluluğu duyarız." diyor. Buradan Hocaefendi'nin dünyevi zevklerle alakadar olmadığını anlayabiliriz.

Hocaefendi'nin bu listede yer almasını hazmedemeyenler, görmezden geldiler. Gazetelerinde, televizyonlarında iki kelam bile etmediler. Oysa bu olay öyle ufak bir hadise değildir. İki Türk vatandaşı yaşayan 100 entelektüel arasında gösteriliyor. Ancak bunlardan birisi var ki, onlar gibi düşünmüyor. Hem de emekli bir vaiz. Ayrıca müslümanın başarılı olabileceğini savunuyor. Entelektüel sıfatıyla bir araya getirilmiş olması bile rahatsız etmiş olmalı bazılarını. Bu anket sonuçlandıktan sonra da en çok sattığını iddia eden bir gazete haberi "Fıkra Gibi" başlığıyla veriyor. Neden fıkra gibi? Türk milletinin özgüvenini yok etmişler bir kere. Dünyaca ünlü bir derginin anketinde bir Türk düşünür birinci geliyor. Bu fıkra gibi oluyor. O zaman Türk milli takımının da Dünya üçüncüsü olması ve Avrupa Kupası'nda yarı final oynaması da fıkra gibi. Diğer gazeteler de benzer şekilde küçümsediler bu anketi. Keşke sadece küçümsemekle kalsalardı.

Ertesi gün Fethullah Gülen'in hakkındaki terör örgütü kurmak suçundan beraat ettiğini öğrendik. Bu aralar TV izlemediğim için sabah gazeteden okudum. Sonra internetten diğer gazeteleri okuyayım dedim. Hiçbir şey değişmemiş. Andıç medyası her zamanki gibi iş başında. Aklandığı suçu sanki işlemiş gibi aktarıyor bu gazeteler. Yahu bu adam bu işi yapmamış diyor yargı. Böyle bir suçlama iftira olur diyor. Ancak bizim üç kuruşluk medyamız devam ediyor çamur atmaya. Biz alışkınız gerçi bunlara. Neymiş efendim Hocaefendi Amerika'dan kovulacakmış. Yeşil Kart alamamış, falan filan. Tek Türkiye izleyen varsa bilir. Filmin sonunda çıkan karanlık adamlar hep bunlardan bahsediyor işte. Vatan Delisi'ni karalayıcı haberler yapmak en büyük zevkleri.

Beni en çok üzen ve hüzünlendiren noktayı söylemek istiyorum. Herkul.org'dan görüntülü izlediğim son mülakatında şöyle diyor Hocaefendi. "Bu dönem benim için çok sıkıntılı oldu" diyor. (Onca hastalığının içinde bir de böyle şeylerle suçlanması onu derinden etkilemiş)

Humeyni'ye benzetilmesine de çok içerlemiş. "Ben ne İranlıyım, ne aynı mezheptenim ne de O'nun gibi gösterişi seven biriyim." diyor.Kendi evine bile gece girdiğini söylüyor. Bir de bizi anlaması için insanların bizden olması gerektiğini belirtiyor Yahya Kemal'in bir şiirinden alıntıyla. "Esas tam o toprağın çocuğu olmak lazım ki, o toprağı koklaya koklaya yetişmiş olmak lazım ki, eğile eğile onun çaylarından su içmiş olmak lazım ki, onun kırlarında koşmuş olmak lazım ki, onun çiçeklerini koklayarak büyümüş olmak lazım ki, Anadolu'yu bilmek lazım ki sizin hissiyatınızı anlasınlar" diyor. Kendi köyü olan Korucuk'u Amerika'yı verseler değişmeyeceğini söylüyor. Hocaefendi'yi o halde görünce içim burkuldu. O kadar çok özlemiş ki vatanını. Vatan Delisi dedikleri kadar var yani. O kadar özlemesine ve gurbet acısı çekmesine rağmen ülkenin geleceğini de düşünmemezlik etmiyor. "Şimdi, gidişiniz sizin orada bazı problemlere sebebiyet verecekse, her şeye rağmen orada hüsn-ü niyetle iş yapan insanların işlerini zorlaştıracaksa, altından kalkamayacakları problemlere sebebiyet verecekse.. bence dengeli hareket etmeniz, vaktini, gidiş keyfiyetini ve konjonktürü sizin belirlemeniz lazım" diyor. Ülkenin refahını, kendi rahatına tercih ediyor. Keşke O'nu daha iyi anlayabilsek, anlatabilsek. İş işten geçtiğinde çok pişman oluruz. Değerini anlamak için ölmesini beklemeyelim.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.