Bayramda Hüzünlü Gurbet Yaşamak

Bayrama bir adım kalmış, televizyon kanallarına göz atıyorum. Bir yığın seviye yoksunu program, paçalarından çamur damlayan yapım... Neyse ki Kanal A'da Serdar Tuncer'in programına rast geliyorum.

Türkü söyleyen iki genci konuk ediyor. 'Benden selam olsun o vefasıza/Baba bayramınız mübarek ola' diyor. İçim burkuluyor. Bayram günü 'vefasız'dan dert yanan yüreğin sıcaklığını kendi yüreğimde hissediyorum.

Bir hüzün çöküyor odama. Bir düğmeye basıp başka bir kanaldan daha ferih fahur bir yol arıyorum kendime. Kral TV'de Bedirhan Gökçe ev sahipliği yapıyor. O güzel, o Davudi sesiyle Ertuğrul Erkişi'yi anons ediyor. Ertuğrul, sanatçının efendisi, hası, hasbisi. Her zamanki mütevazı haliyle ince bir taksim yapıyor. Bedirhan nazikçe müdahale edip giriş faslı yapılan türkünün hikâyesini anlatmaya başlıyor. Rivayet o ki Yozgatlı bir genç askere gider ve vereme yakalanıp hastaneye düşer. Vefasız yavuklu, nişan yüzüğünü bir mendil içinde gönderir hasta Mehmetçik'e. Genç anlar ki Hakk'ın daveti yakındır. Pencereden bakar etrafa çaresiz. Bahçedeki incir ağacı kaplamıştır bütün manzarayı. 'Baş tabip'in dudaklarında 'acı zehir' dökülür. Ve o isimsiz genç 'Hastane önünde incir ağacı' türküsünü söyleyiverir. O ne ince türküdür, o ne yanık yürektir Allah'ım! Ertuğrul, kadife sesiyle asıldıkça asker türküsüne ağlayan analar yansıdı ekrana. Kim bilir televizyonu başında kimlerin yüreği sızlamıştır, kimlerin gözü yaşarmıştır.

Bayrama ramak kalmış bir zaman diliminde 'Bunca hüzün yeter' deyip uzaktan kumandaya dokunuyorum muttasıl. Orhan Hakalmaz'a rastlayınca durmak zorunda olduğumu hissediyorum. Hakalmaz, iyi bir sanatçı, kaliteli bir insan. TRT 4'teki program, anladığım kadarıyla, eski; ancak türküler yeni; daha doğrusu eskimeyecek cinsten. Yine güzel bir Anadolu türküsü ve yine dupduru bir Türk yazgısı. 'Oturup derdimi dökecek bir vefalı yarim de yok' diyor ve 'aman' diyor art arda. Yine hüzün, yine yalnızlık, yine gurbet, yine hasret!.. Merak ediyorum bizim kadar 'Ben gurbette değilim/Gurbet benim içimde' diyen bir başka millet var mıdır yeryüzünde.

Ayrılık üzerine yakılmış bu kadar ağıt, tüketilmiş bu kadar kâğıt, gözyaşıyla dikilmiş bu kadar anıt kimde var acaba? Türküler bizar vefasızdan, şarkılar naçar duyarsızdan. 'El-Aman, El-Aman, Ya Hannan, Ya Mennan!' der, inlermiş büyükler. Şimdi tam zamanıdır El-Aman deyip yalvarışa geçmenin. Çünkü gurbeti kendi ellerimizle ördük, sevgiyi, hoşgörüyü kendi darlığımızla boğduk. Vefasızlığı maharet saydık, akılcılığı mazeret. Sevmek bedel istiyordu, tahammül istiyordu, fedakarlık istiyordu. Oysa bir dönemde ne irade kalmıştı ne idare. Zalimin zulmü bir yana biz de bize düşeni tam yapamamış, fırsatları kaçırmıştık. Kader, mazide yaşanan hadisenin tevekkülü şart koşan haliydi. Mazi kaderle mühürlenmişti. Oysa istikbale irade açısından bakmak gerekiyordu. Bütün olumsuzlukları bir çırpıda silip yepyeni bir sayfa açmayı 'fa'alün lima yürid' olan istiyordu bizden. Bizim irademiz mefluç, aklımız mağlup, nefislerimiz mağrurdu. Hayatı kendimize zehir ettik belki de. Bîbaht ruhumuz kendine acımadığı gibi belki evlatlarına da acımadı. Başımızı gurbetten zulmete, firkatten zahmete çarptıkça hatalarımız katlandı, acılarımız çoğaldı...

Bir başka açıdan, daha doğrusu daha üst bir profilden, bakınca rahatlıkla diyebilirdik ki asıl gurbet, ebedi vuslatın ilk basamağıdır. Adem babamızla başlayan sürgünümüz, upuzun bir hasret türküsünün ilk çığlığıdır. Zira, hasret büyüdükçe biliriz ki vuslat yaklaşmaktadır.

Karmaşık laflarımı tam toparlamak üzereydim ki Ertuğrul Erkişi'nin sesi bir kez daha yankılandı bomboş odamda. Hüzünlü Gurbet şarkısını seslendiriyor Ertuğrul ve yüreğimizin bam teline bir kere daha dolanarak 'Ah zalim gurbet' diyordu. Kalbimiz bir kez daha çatlayacak hale geliyor ve sessiz bir çığlık dalga dalga yankılanıyor, vicdan vicdan çağlıyor 'Yetmez mi bunca hasret ey sevgili yetmez mi' diyor tarih huzurunda.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.