Bu Tuzakların Hesabını Kim Verecek?
Özetleyeyim: Eski MGK Genel Sekreteri gözaltına alındığında Ergenekon tutuklusu Tuncay Özkan'ın bilgisayarında bulunan bir e-mail de sorulmuş kendine. Oradaki mesajı okurken tüylerim diken diken oldu. Meğer neler yaşanmış bu ülkede, neler. 'Fethullah'ın davasında yeni tanıklar bulmamız lazım.' diyor e-mail sahibi. Fethullah dediği, Fethullah Gülen. Demek ki adam gayzından çatlamak üzere. Ne terbiye kurallarına riayet ediyor ne hukuk. Sebebini anlamak için mesaja devam edelim: "Sevgili Mesut, Fethullah'ın davası ile ilgili aleyhte yeni tanıklar bulmamız lazım. Bizim avukat Hüseyin Bey mahkemenin aleyhimize doğru gittiğini, Eyüp ve Serhat alçaklarının da her an karşı tarafa dönebileceğini söyledi. Şu bizim Serhat'ın bir akrabası varmış, Cihat isminde bir çocuk. Biraz para vererek Fethullah aleyhinde mahkemeye çıkartmayı düşünüyorum."
Hain plana bakar mısınız siz! Biraz para vererek Gülen hakkında şahitlik yapacak adam aranıyor. Alçaklar diye bahsettikleri iki ismi aslında hatırlarsınız. Serhat ve Eyüp dedikleri gençleri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği adında PKK bağlantılı bir örgüt yalancı şahitliğe zorlamış, Ceviz Kabuğu denen illüzyonist bir programda düzmece yayın yapılmıştı. Gençlerin vicdanı sızlayıp da karalama propagandasına istendiği ölçüde destek vermeyince 'alçaklar' diye yad edilmeye başlanmış, yeni ve eski bütün bulunanların ceplerine, ailelerine para vermek istenmişti.
Peki bunun komutanlarla ve MGK Genel Sekreterliği yapmış bir kişiyle ne alakası var? Mesajın devamını okumanız kâfi. 'Bu konuda bizim emekli Albay Cem Bey de çocuklarla konuşarak, teklifin sanki askerden geldiğini ima edecek. Acilen yeni tanıklar bulmamız lazım. Fevzi Türkeri Paşa ve Kemal Yavuz Paşa vasıtasıyla görüştüm. MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ile bir kez daha bu konuda görüşeceğiz. Senin söylemek istediğin bir konu varsa bana mail gönder veya bir numaralı BİKE'nin evinde görüşelim. Sakın telefonda açık konuşma.(...)Cevap bekliyorum sevgiyle kal. Gülseven Yaşer yeni telefonum 05....'
Albay Cem, Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri, Org. Kemal Yavuz ve MGK Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç ... Ne işi var bu paşaların Gülen'i karalama hatta iftira atma çalışmalarıyla? O şerefli üniformanın ağırlığını unutarak herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına tuzak kurmak, parayla şahit ayarlamak ne demek? Nerede hak, hukuk, adalet, masumiyet...
Tuncer Kılınç'a da bu e-mail sorulmuş. Paşa buyurmuş ki 'Gülseven Yaşer isimli şahsı tanırım, bu e-mailin içeriğini anladım... Görmedim, duymadım...' Hakperest bir medya yok ki şunu sorgulasın: 'Sayın paşalar, 'içeriğini anladım' dediğiniz komploya neden ortak oldunuz, başka tezgâhlarda da görev aldınız mı?' Kemal Yavuz, Ali Kırca'nın programına çıkıp da Fethullah Gülen hakkındaki medyatik linci başlatan kişiler arasındaydı. Bugün susuyor. Yandaşları da '28 Şubat'ın rövanşı mı alınıyor?' diye olay yerindeki delilleri karartacak tablolar çiziyor. Rövanş falan yok ortada. Karşımızda kaos çıkarmak için kanlı eylemler yapan, psikolojik harp taktikleriyle insanları birbirine düşüren ve yeni eylemler planlayan derin bir örgüt var. O kadar pervasız, o kadar arsız bir örgütlenme ile karşı karşıyayız ki gizlice yer altına kurulan cephanelikleri bile savunanlar çıkabiliyor. Adamlar baro adına konuşuyoruz diyor; ama hukukun canını okuyor. 'Filan general benim hesaplarıma girdi ben de bunu komutanına söyledim.' itirafı yapanlar 'Aman bize bir brifing daha verin.' diye çırpınıyor.
Şimdi merak ediyorum 'falan davada yalancı şahit arayanlar' şimdi de 'Fethullahçı polisler' propagandası yapmaları için kime ve hangi menfaat karşılığı talimat veriyor. Belki Ergenekon zabıtları bunu da ispat eder. Gülen davasının (aynı zamanda AK Parti davasının) olumsuz çıkması için aylarca yargı ve medyaya baskı yapan (bu arada sırtında hâkimlik ve savcılık cübbesiyle dolaşan) YARSAV'cılar, şimdi kimlere hangi tekliflerle gidiyor? Boşuna çırpınıyorlar. Despot her hamle bir gün ortaya çıkıyor. Keşke hukukun üstünlüğüne herkes can u gönülden inanabilse. Ve çok net bir şekilde sesini yükselterek 'Devlet hiç kimseye tuzak kurmaz!' diyebilse. Tabii bunu söyleyebilmek için her şeyden önce kör olası ideolojik labirentlerden sıyrılmak gerekiyor.
- tarihinde hazırlandı.