Fethullah Hoca'ya Sorulan Sorular
Geçtiğimiz günlerde Arnavutluk'un başkenti Tiran Şehri'nden Fethullah Gülen'e ilginç bir mesaj geliyor. Şimdi bu çevrelerde Tiran'dan gelen bu mesaj konuşuluyor.
Olay Şöyle:
Fethullah Gülen'e yakın bazı kişiler Tiran'da bir okul açıyorlar. Bu okul Türkçe ve İngilizce eğitim yapıyor. Okula imtihanla öğrenci alınıyor. Geçtiğimiz günlerde bu okulu görmek üzere Tiran'a giden kişiler Fethullah Gülen'e şu mesajı gönderiyorlar.
Elbette Alacaksınız
"Burada ilginç bir durumda karşı karşıya kaldık. O nedenle sizin görüşünüze ihtiyacımız var. Açtığımız imtihanı kazanan öğrencilerin yüzde 30'u Hıristiyan. Şimdi biz ne yapacağız." Evet, Türkiye'nin Müslüman kesiminin en çok sözü edilen kişilerinden birine yakın çevrelerin açtığı ve "Fethullahçı" diye isim takılan böyle bir okula başvuranların yüzde 30'u Hıristiyan. Fethullah Gülen hemen Tiran'a bir mesaj gönderiyor ve şunları söylüyor: "Biz bu okullara liyakat esasına göre öğrenci alıyoruz. Bu çocuklar kazandıysa elbette okula kabul edeceksiniz. Yoksa ilkelerimize ters düşer." Bu konu çok ilgimi çekti. Biraz daha araştırınca başka yerlerde de benzer durumların ortaya çıkmaya başladığını öğrendim. Mesela Gürcistan'da açılan okullara giren Hıristiyan çocukların oranı daha da yüksekmiş. Fethullah Gülen'e yakın kişilerin açtığı okulların sayısı 200'ü geçti. Dışarda eğitim veren Milli Eğitim'e bağlı okul sayısı ise 10'u bile bulmuyor. Ancak bu konuyu konuştuğum Dışişleri'nin üst düzey yetkilileri bundan hiç şikayetçi değil. Tam aksine destekler havada konuşuyorlar.
O Küçücük Çoraplar
Önceki gün ABD'nin Oklahoma Şehri'nde patlayan bomba bana Tiran'dan gelen bu mesajı hatırlattı. Hüriyet'in dünkü ve bugünkü nüshasının birinci sayfasında yayınlanan fotoğraflar, çoğu insan gibi beni de çok etkiledi. İtfaiyecinin kucağındaki zenci çocuğun incecik ayakları, küçücük beyaz çorapları beni allak bullak etti. Güneydoğu'da PKK roketleriyle katledilen çocukları hatırladım. Terörün alçak ve kalleş yüzünü bir kere daha gördük. Bu olay hepimizin canını çok sıktı. Çünkü olayın gerçekleşme biçimi, Ortadoğu kökenli bir örgüt olduğu izlenemi veriyor. İnşallah altından, "İslami" etiketi taşıyan bir örgüt çıkmaz. Son yıllarda İslamiyet'le Hıristiyanlık arasındaki duvarı giderek yüksetme eğilimleri artıyor. İran'daki Humeyni İhtilali'nden sonra tanıdığımız "İslami Fundemantalizm" kavramı, dinimizin imajına çok zarar verdi. Bosna olayı, Müslüman-Hıristiyan çatışmasını somut bir alana kaydırdı. Sonuçta bu iki din, neredeyse Haçlı Seferleri dönemine hâkim olan zihniyet çatışmasına doğru gitme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Dünya, ne pahası olursa olsun boy bir çatışma iklimini ortadan kaldırmalıdır.
Haçlı Seferi İklimi
Dinler arası çatışma, dünyanın başına gelebilecek en büyük tehlikelerden birini oluşturuyor. O nedenle Fethullah Gülen'in Tiran'a gönderdiği mesaj son derece önemli. Müslüman ve Hıristiyan çocukların birlikte okuduğu okullar artırmamız lazım. Bu çocuklar birlikte oynamalı, daha küçük yaştan birbirlerinin dini görüşlerine saygılı olmayı öğrenmelidirler. Fanatik Müslümanların ve Hıristiyanların bu dünyayı Haçlı Seferleri dönemine götürmesine izin vermemeliyiz. Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Müsevilik, aynı kaynaktan gelen tek tanrılı dinlerdir. Bunların çatışmasını gerektirecek hiçbir geçerli neden yoktur. Dünyayı giderek içine alan bu atmosferi önlemenin ilk şartı, nereden gelirse gelsin, hangi dava uğruna olursa olsun, terörün her türlüsüne karşı aynı azim, aynı korkusuzluk ve aynı evrensel ölçülerle mücadele etmektir. Ama ne yazık ki, dünyanın bazı yerlerinde, kendilerini güven adasında sanan bazı ülkeler, terörün bazı biçimleri için hafifletici nedenler aramaya devam ediyorlar.
Sanıyorlar ki
Sanıyorlar ki, terör hiçbir zaman onların ülkesine uğramayacak. Sanıyorlar ki, hep başkalarının çocukları bombalarla paramparça olacak. Sanıyorlar ki terör onların evlerine hiç uğramayacak. Aldanıyorlar. Böyle düşünenler hep aldandı. Terörist, dünyanın en aşağılık yaratığıdır. Terörist, dünyanın en nankör mahluğudur. İtfaiyecinin kucağındaki o küçücük güde, o küçücük çoraplar, o minicik bacaklar o hayvana hiçbir şey ifade etmez. Sadece nefretleri, vahşet duyguları tahrik olur. Bu resimler beni mahvediyor. Daha fazla yazmak istemiyorum.
- tarihinde hazırlandı.