Armutları Tek Tek Elleme!
'Kedinin en tehlikeli olduğu an, köşeye sıkıştığı andır' demiş veterinerlerin Konfüçyüsü.. 'Sakın olup da manava gidip de armutlara tek tek elleme' derdi rahmetli Manço. Tabii biliyoruz; çünkü ağızlara bayramlık, olmayan kafalar atık.. Kartelin şalterini attırmaya gör. Şimdi sen kalk külliyen necaset ile hem-dem ol, üçle, yedile, hadesten taharet, necasetten taharet olayına gir..
Önce bunların siyah renkli olayı fısıltıyla konuştu Tantan hakkında çıkarılacak tantananın ilk tamtamını çaldı. Her ne kadar siyahın deşifresinde büyük rol oynasa da, merdivenleri çift çift tırmananı ve Dedektif Nick'e bile ayak oyunlarıyla pes dedirteni peşinden geldi.. Ne demiş Dabilyu muydu neydi Boş (Bosch diye yazılır) : Tiraj kaybetmektense onurumu kaybederim. Yok yok.. Öyle değil şöyleydi: Amirimin güvenini kaybetmektense, yüzümdeki kızarıklığı kaybederim.. Bu da değildi yahu! Neyse zaten konumuz da bu değil..
Biz geçelim günün menüsüne..
Milliyet'i okudum dün.. Kargalar dediler ki; 'Usta bu adamlar birkaç gündür, sanki hazır bir metinden ekleştirip ekleştip fırına veriyorlar.. Yazının yanındaki resmin kabiliyetini bilen biliyor.. Arkasında kim ola ki?' Ben de bekleyin demiştim. Nihayet çıktı.. Hani şu deprem esnasında 'hötöröhotlu Madagaskar bonfileli' davet veren abimmiş. Metin aynı metin.. Tek cümle ekleyememiş yetenekli yazı işleri ve resmibinamerdivenisever benim canım köşem yazarım..
Tuncay Özkan isimli değerli köşe yazarımız -ki ben onu çok severim, köşe yazarım canım benim- yine iddialı, yine düzeyli, yine entelektüel, yine karizmatik, arşidük etc.. Plaza dediğin şerivut tadında olmalı.. Benim canım tonton tamponlu papazım.. Sevgili Özkan İçişleri Bakanı'nı entrika yapmakla itham edip, istifasını ima ediyor.. Aynı Özkan'ın üç ay önceki yazılarını getirdi kargalar. Yahu virgülü bile aynı.. Anlaşılan yine bir menfaat çakışması var. Matik olayı. İyi temizliyor diyorum. Bankmatikler zaten çalışmıyor. Geçici olarak servis dışı olacak, ihale olacak, kalıcı olarak mortingen durumları.. Yaz gelecek Mesut Bey'e Tantan üzerinden kükrenecek.. Lazım tabii. Gidiyorsan ataşa, al eline bir maşa..
Gazeteci istihbarat ve polis birimleriyle nasıl bu kadar içli dışlı olur, biz anlamayız. Kadir Çelik az buçuk çözmüş olayı söylüyor. Muhtar, Altaylı, Güldemir de tebessümle okuyorlar Sayın Özkan'ı eminim. Dündar da biliyor; ama söylemiyor. M. Ali Önel ne diyor acaba? Aldı mı beni bir merak!!
İkinci haberi tam evlere şenlik, tam bir Mehmet Y. Yılmaz klasiği. Başlık şu: 'Şantaj çetesinin ilk icraatı..' Ödlerimiz ağızlarımıza gelip gelip dönüyor. 'Ulaaa naaptı bu jantaj çetesi?' cevap veriyor M. Ye. Yılmaz ve avenesi: 'Atatürkçü derneğe baskın ve kapatma..' Neuzubillah.. Aynı polis MGV'yi basınca işin içinde tilki olmuyor nedense ha! Hoyda biz de gasteciyiz nasıl haberimiz olmadı? Ali Akkuş nasıl haber müdürüsün söle bakiim?!! Haberin bir yerinde mecburen ağızlarından kaçırmış gariplerim: 'ÇYDD'nin Beyoğlu'ndaki merkezine 14 Şubat 2001 tarihinde baskın yapıldı' E hadi buyrun burdan yak işte!! Helal sana canım Milliyet'im.. Bu kadar taze ve buğusu üzerinde haber ancak sana yakışır. Sevgililer Günü verilen cinsellik haberlerinden yer kalmamış olsa gerek, baskın haberini 2 ay sonra ancak yayınlamışlar. Bu kadar kara kadı kızının leğeninin altında da olur. Şimdi mantık bu olunca, gerçi zekaları yetmez; ama bu tür meraklı dostları dinler tarihi ansiklopedisi alıp, tarihteki 'Fethullahçı baskın'ları bulmaya davet edebiliriz. Mesela ilk baskın olayı var: Habil-Kabil hadisesi.. Babil'de otup babürlük yapmaktan daha iyidir.. Kabil acaba neciydi? Emniyetteki uzantıları var mıydı? Ne dersiniz sayın büyük (!) yazar?
İşte böyle dostlar.. Ahbap-yaren-vali komandit ancak bu kadar oluyor. Tesis yetersiz, kınamamak lazım. Eleman bu.. Fazlasını bekleme, imkansızı isteme! Armutları elleme usta, elleme.. Adamın kafası atarsa, ne emniyete sızman kalır, ne imam-hatibin, ne ilahiyatın, ne Kur'an kursun.. Kapatılan her kursun yerine kurulsun bir sinema, geçsin projeksiyon makinesinin başına Milliyetçi abiler, dönsün makara: Emmanuel'in son macerası: Bana şantaj değil masaj yap!
Öte yandan. Benim canımın içi ÇYDDciler.. Şimdi böylesi önemli bir baskını neden kimseye haber vermediniz acaba? Güzel bir çıkış yolu değil mi: 'Tarikatçılar bize tuzak kuruyor ayağı!' normalde tarikatçılar bassa derneğinizi yeri göğü inletmez misiniz siz? Tık yok usta. Ne Anadolu Ajansı, ne haberi veren Tuncay Bey'in gazetesi tık yok. İki ay sonra düşüyor paraşütlü jeton. Eee şimdi 'Nereye gitti bu 60 milyar?' sorusuna, '2. Cumhuriyetçiler aldı götürdü!' diyecek halleri yok heralde..
Bu yazının herhangi bir mesaj kaygısı yok elbette. Öyle getirmeyin kimsenin aklına karpuz kabuğunu iç-güç iç açı, iç acıcı, dış açı. Dış güç, Dışbank, diş güçleri, diş gıcırtısı, hırıltısı vs.. Euzubillahimineşşeytanirraciym..
- tarihinde hazırlandı.