Medyamız, Nihayet Türkçe Olimpiyatları'nı Görmeye Başladı…

Türkiye sahnesine çıkıp medyamıza, Türkiye'ye ve bütün dünyaya alınları ak, başları dik cevap vermeye durdular. İşte buradayız, size kendi dilinizden, kültürünüzden şarkılarla, türkülerle, şiirlerle, kompozisyonlarla, halk oyunlarıyla, cevap veriyoruz. Size sevginin ve barışın en büyük korosu olarak, Türkçe sesleniyoruz. Sevda türkümüz hep dillerde kalacak, sevgi dilimiz hep gönüllerde coşacak ve barış koromuz ebedlere kadar büyüyerek devam edecektir. İşte size tarihin sayfalarına altın harflerle yazılacak cevap budur.

Türkçe Olimpiyatları tam 7 yıldır büyük bir coşku ve başarıyla organize ediliyor. Türkiye adına, sevgi ve barış hesabına bugüne kadar görülmemiş bir eğitim meşalesinin dünyayı aydınlatma hamlesi bütün hızıyla yoluna devam ediyor. Bütün dünyada hakiki insanlığın, sevginin, muhabbetin yok olduğu, barışın hemen her yerde dinamitlendiği bir asırda, bu okullar dünyada bugüne kadar örneği görülmemiş bir insanlık ve barış projesinin tohumları mahiyetindedir.

Kısaca Türkçe Olimpiyatlarının geçmişine bakalım. 1. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 17 ülkeden 23 öğrenci, 2. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 24 ülkeden 120 öğrenci, 3. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 41 ülkeden 250 öğrenci, 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 83 ülkeden 350 öğrenci, 5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 100 ülkeden 500 öğrenci, 6. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 110 ülkeden 550 öğrenci katılmıştı. Ve nihayet 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 115 ülkeden toplam 600 öğrenci iştirak ediyor. Evet bu bir rüya değil bu bir hakikat. 15-20 yıl önce birisi size böyle bir tablo sunsa, herhalde, "eee.. sonra yataktan mı düştün" derdik.

Medyada bu okullar hakkında bugüne kadar çok şeyler yazıldı, çizildi, yorumlar yapıldı. Bu okulların idarecileri, destekçileri, öz be öz bu ülkenin evlatlarıydı. Onlar söylenenlere hiç aldırış etmeden yollarına devam ettiler. Kimseye darılmadan, kırılmadan ve gönül koymadan. Aksine kendilerine "gidin, gidin zira dünyanın sizin soluklarınıza ihtiyacı var" diyen, Fethullah Gülen Hocaefendi'den aldıkları terbiye gereği "demek ki biz size kendimizi anlatamadık" deyip bağırlarına taş basıp yola devam ettiler. Evet gönül koymadılar, hatta bizim insanımızı belki de bütün insanlığı "gönüllerine koydular" Mevlana'dan ve Yunus'tan aldıkları dersle. Atılan çamurlara dönüp bakmadılar bile. İnsafsızca yapılan eleştirileri duymadılar. Onların tek derdi vardı, Türkiye'nin devletler muvazenesinde sözü geçer bir süper güç ve Türkçenin bütün dünyada konuşulan bir dünya dili olmasıydı.

Ve aradan yıllar geçti. İnanç ve azimle ekilen tohumlar fidan oldu. Sevgi ve şefkatle yetiştirilen fidanlar dal budak saldı. Ve nihayet sabır, ümit ve gözyaşıyla sulanan ağaçlar meyveye durdu. Şimdi meyve zamanı. Şimdi adeta bu kahraman öğretmenlerin yetiştirdiği Türkiye sevdalısı çocuklar ve gençler bir zamanlar bu okulları ve Hocaefendi'yi eleştirenlere, Türkiye sahnesine çıkıp medyamıza, Türkiye'ye ve bütün dünyaya alınları ak, başları dik cevap vermeye durdular. İşte buradayız, size kendi dilinizden, kültürünüzden şarkılarla, türkülerle, şiirlerle, kompozisyonlarla, halk oyunlarıyla, cevap veriyoruz. Size sevginin ve barışın en büyük korosu olarak, Türkçe sesleniyoruz. Sevda türkümüz hep dillerde kalacak, sevgi dilimiz hep gönüllerde coşacak ve barış koromuz ebedlere kadar büyüyerek devam edecektir. İşte size tarihin sayfalarına altın harflerle yazılacak cevap budur.

Şimdi çok değerli ve ilgili basın camiamıza diyorum ki, hadi özür dilemeyi yapamıyorsunuz, bari "Türkiye'yi dünya'ya, dünya'ya Türkiye'yi" anlatan bu adanmış ruhların sınır tanımaz fedakarlıklarını anlatın, yazın. Hadi onu geçtik yahu adını bilmediğimiz şu ülkelerin evlatları dilimizi öğrenip ülkemize kadar gelmişler. Bu ülkeleri bir araştırın, bakın bir basın mensubu için bundan daha değerli ve zengin, haber değeri yüksek malzeme olur mu? İşte, "dünya'da bu isimde ülkeler de mi varmış" dedirten ülkeler. Gabon, Benin, Myanmar, Maldiv Adaları, Liberya, Togo, Zambiya, Kongo, Mali, Mozambik…

Şahsen ben bu olimpiyatları başladığı ilk yıldan beri büyük bir ilgi, heyecan ve dikkatle izledim, izliyorum ve izlemeye devam edeceğim. Basın camiasından da yazar/ çizer bir çok insanın da bu programdan haberdar olduklarını düşünüyorum. Ama tam 7 yıldır bu muhteşem program organize ediliyor. Özellikle belli medyamız, ötekileştirdiği kimselerce yapılan bu programa yıllarca hiç olmamış gibi baktı. Düşünün ki sizin ülkeniz adına ülkeler aşırı vatandan, anadan, sıladan ayrılarak bir sevda uğruna yollara koyularak, dillerini bilmedikleri diyarlara giderek hizmet veren hayatlarının baharında çileye talip yiğitler var. Bırakın bunlardan güzel güzel bahisler açmayı hala bu eğitim hareketini karalama derdinde olanlar var. Türkan Saylan'ı göklere çıkaran anlayış dünyaya Türkçe öğreten öğretmenleri neden görmezlikten geliyor. Hayatını eğitime adamış bir insan böyle bir ilgiyi hak ediyordur muhakkak, ona sözüm yok. 115 ülkenin rengarenk çocuklarına dilimizi öğreten bu öğretmenlerin tanınma bilinme gibi bir derdi hiçbir zaman olmamıştır diye düşünüyorum. Ama herkes vazifesini yapsın. Medyamız artık bu Olimpiyatları görsün, yazsın, çizsin.

Her yıl bu dönemlerde bazı okurlardan bu kadar büyük bir organizasyonu neden televizyonlarda, gazetelerde, haberlerde göremiyoruz diye yorumlar alıyorum. Bu yıl takip edebildiğim kadarıyla aşağıda sıraladığım bazı TV kanallarında Türkçe Olimpiyatları yer aldı. Yazılı medyada bir kaç yazı ve haber görebildim.

TRT-1 Haberler'de, Kanaltürk'te "Yeni bir gün", TRT-2 Haberler'de, TRT Çocuk, Kanal D haber, Kanal D "Beyaz Show", STV Ana Haber, Kanal7 Haber, Fox TV Ana Haber, Habertürk "Parantez", 24 "Moderatör gece", TV Net Gece, Star, Anahaber, Mehtap TV, Show TV "Her Şey Dahil" CNNTürk. Darısı diğer medya kuruluşlarının başına… Türkçe bayramınız kutlu olsun.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.