New York'ta Evlatlarını Kendi Elleriyle Amity ve Tamef'e Teslim Edenler...

New York gündemini bir kaç gündür meşgul eden bir yazı var. Yazıya New York'ta yaşayan Türklerin ilgisi bir hayli fazla. Bu ilgi elbette Hürriyet yazarına ve bahsi geçen Leyla T.'ye değil. Bu ilgi daha çok yıllardır New York'ta faaliyet gösteren Brooklyn Amity School ve TAMEF (Turkish Amerikan Multicultural Educational Foundation) adlı iki kurumdan kaynaklanıyor.

Çünkü bu iki kurumu New Yorkta herkes tanır, sever, ilgiyle izler ve destekler. Amity okulu yıllardır New York'ta Türkiye'nin en gözde bir kurumu, başarıya doymayan bir okul olarak bilinir bütün New York'ta. Her yıl aldığı madalyaların haddi hesabı yok. Bu okulun verdiği eğitimin yanıbaşında çocuklara kazandırdığı terbiye ve ahlak anlayışı sadece Türkler tarafından değil 17 farklı millet tarafından keşfedilmiş ki bu okuldan stayişkar bahsediyor ve kendi elleriyle evlatlarını bu okula teslim ediyorlar. Gelelim Tamef'e New York'un en eski kurumlarından birisidir. Programlarını yakından takip eden birisi olarak New York'ta bir çok ilke imza atmıştır.

Bu yazıyı yazmadan önce Amity okulu ve Tamef yetkilieriyle görüştüm. Bütün bu bilgileri Amity okulu Tamef yetkililerinden alarak aktarıyorum. Bakın bu kurumlar New York'ta yıllardır başka vakıfların yapamadığı neleri yapmışlar. İlklerden bir kaç tanesini sıralayalım. New York'un senatör, milletvekilleri, belediye başkanları, emniyet mensupları, din adamları, üniversite rektör ve öğretim görevlileri, eğitim bakanı bu vakıf ve okul sayesinde organize edilen diyalog yemekleri sayesinde Türkiye'yi tanıma fırsatı buldurlar. New York'un başkenti Albany'de Amerika'da bir eyalet senatosunda ilk defa bir Türk günü organizesini bu vakıf yapmıştır. New York'ta ilk defa yıllar önce bir Türk şöleni festivalini bu vakıflar organize etmiştir. İlk defa Türkiye'yi anlatan kitap ve bazı kaynakları New York'un meşhur kütüphanelerine bu vakıf bağışlamıştır. New York'ta ilk defa Amerikalılara yönelik Türkçe derslerini bu vakıf başarmıştır. New York'un meşhur üniversitelerinde Türkiye tanıtım programlarını ilk defa bu vakıf organize etmiş. New York'ta ilk defa bir amatör ligde oynayan bir spor kulübünü bu vakıf kurmuştur. New York'ta Türk Amerikan kadın birliğini ilk defa bu vakıf organize etmiştir. New York'ta bir gençlik kulübünü bu vakıf kurmuştur. Amerika ve New York'ta ilk defa Ramazan iftar çadırını bu vakıf açmıştır. New York'ta ilk defa bulunduğu şehirde belediye başkanı tarafından resmi Türk günü ilan edilmesini bu vakıf sağlamıştır. Hasılı Amity ve Tamef'in Türkiye adına insanımız adına ortaya koyduğu faaliyetler bunlarla sınırlı değil ama biz bu kadarla iktifa edip devam edelim.

Yazıdan devam edelim. Brooklyn Amity okulu varmış. Bu okulda çocuk el öpmeyi, büyüklere saygılı olmayı, küçüklere şefkati, öğrenmiş. Daha neler öğreniyormuş, New York'un her yıl madalyalarını toplayıp New York senatosunda taltif edilen bu okul, Türk çocuklarını yarınlara hazırlıyor en mükemmel şekilde. İçkiden, sigaradan, kumardan her türlü ahlaksızlıktan, eroinden, silahtan kısacası insanlık dışı her türlü tavır davranıştan uzak yetiştiriyormuş. Anne babaya sevgi ve saygıyı aşılıyormuş. Önlerine disko, bar, uyuşturucu ve ahlaksızlık yerine Amerika'nın en meşhur üniversitelerini hedef olarak koyuyorlarmış. Vatana millete ve topyekun insanlığa faydalı bir evlat olmanın yollarını gösteriyor, insanlığa kapılar açıp köprüler kuruyorlarmış.

Peki başka neler varmış, birde geçen yıl New York'un göbeğinde Central Park'ta New York'ta ve Amerika'da bir ilk olan Festival organize edilmiş. Bu festivale giden Türkler o günü anlatırken sanki bir rüya görmüş gibi, bir rüyadan uyanmış gibi anlatıyorlardı. Yağlı güreşten, mehter bandosuna, halk oyunlarından, Kafkas danslarına, Sufi müzikten, sema gösterilerine ve daha neler neler…İlk defa dünyanın kalbinin attığı bir eyalette bir Türk organizasyonu ki Amerikan TV ve gazetelerinde haber oldu. Canlı yayınlarda yağlı güreş müsabakalarını verdiler.Binlerce Amerikalı bu festival sayesinde Türkiye'yi daha yakından tanıma imkanını elde etti. Bu arada hanımefendi Türk günü yürüyüşünü özlüyorsa o başka.

Türk günü yürüyüşlerini yıllardır izlerim, izler ve dertle ızdırapla inlerim. Neden mi, kısaca söyleyeyim. New York'ta Manhattan sokaklarında bir çok milletin yürüyüşü olur. Bu yürüşlerin en önünde, senatörler, vekiller, gazeteciler, yazarlar, televizyonlar, belediye başkanları, emniyet müdürleri, vs. kısaca eyalet nezdindeki bütün devlet erkanı yürür. Peki bizim yürüyüşler.! Bizim yürüyüşleri New York'ta yaşayan bütün Türkler bilirler. Ne bir senatör, ne bir vekil, ne bir başkan, ne bir Amerikalı gazete, tv hiç kimse yok. Tek millet olarak yürürüz boş sokaklarda. İçi bomboş bir yürüyüştür. Amerikalılara bununda ötesinde New York gibi bir dünya şehrinden dünyaya verilen en küçük anlamlı bir mesaj yoktur maalesef bu yürüyüşte.

Peki başka ne yapmışlar. Çocuklara eşofman, dağıtıyorlarmış, top oynatıp takım kurup sonrada Tamef'in olduğu şehirde amatör ligde şampiyon olup Türk bayrağını layık olduğu yere çıkarıyorlarmış. E.. ne var bunda. Bakın Amerika'da ve bütün dünyada aileler çocuklarını içkiden kumardan eroinden kurtarmak için servetlerini harcıyorlar. Tamef bu işleri bedava yapıyorsa bunu yapanların ellerini öpmek gerekir. Bunu öğrenmek için de Brooklyn Amity School'a gitmek gerekir. Bilmem ki yaşı geçenlere ayrı bir sınıfları var mı.

Sevgili okurlar, New York'u bilenler çok iyi bilir. New York çok güzel bir şehir olmanın yanıbaşında bir çok ailenin dert yüklendiği, çocuklarını kaybetme sancısıyla inim inim inlediği, evlatlarını sokaklara kaptırma korkusundan tir tir titrediği bir yerdir. Bunun yüzlerce misalini gördük duyduk bu şehirde. Sizlerle sadece bir tanesini paylaşmak istiyorum. Yıllar önce benimde bildiğim New York'ta yaşayan bir Türk ailesi iki oğlundan birisini uyuşturucuya kurban ediyor ve kaybediyor. Aile çok üzgün bir vaziyette o günlerde yeni kurulmuş Tamef'e geliyor. Ve o günlerde büyük oğlunu kaybetmiş olmanın derin ızdırabıyla tek kurtuluş olarak 15-16 yaşındaki oğlunu kolundan tutup bu vakfa kendi elleriyle teslim ediyor. Ve diyor ki, "bu oğlumun abisini sokaklara kaptırdım, bir hiç uğruna öldü gitti, ne olur bu oğluma sahip çıkın".

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.