II. Harran Buluşması
Dün Mardin'de Kâsımiye Medresesi'nde başlayan II. Harran Buluşması, yarın ve öbürgün İstanbul'da yapılacak "Hz. İbrahim'in Aydınlığında Dinler ve Barış" konulu uluslararası sempozyumla devam edecek.
Harran Buluşmaları, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Kültürlerarası Diyalog Platformu tarafından tertipleniyor. Bilindiği gibi vakfın, Diyalog Avrasya ve Abant Platformu adında iki faaliyet zemini daha var.
I. Harran Buluşması, 13-16 Nisan 2000 tarihlerinde Şanlıurfa (Harran) ve İstanbul'da yapılmıştı. 15 ülkeden 44 din ve bilim adamının katıldığı ilk buluşmada konu "Diyalogda bir inanç sembolü ve birlik bağı olarak Hz. İbrahim" idi.
Dinler ve barış konusu; terör, katliam ve işkencelerin sürdüğü dünyamızda bir çıkış yolu bulma adına büyük önem taşıyor. I. Harran Buluşması'nın koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Aydın, dört yıl önce açılışta yaptığı konuşmada; "Eğer dinler insanlığın çektiği acılar, ızdıraplar karşısında hiçbir şey yapamayacaklarsa, mü'minler hangi yüzle insanlıktan, adaletten ve rahmetten bahsedebileceklerdir? Eğer dinlerimizin özünde barış varsa, eğer dinlerimizin özünde hikmet varsa, eğer dinlerimizin özünde insanlığa ışık götürme iddiası varsa, 'bırakın biz sessiz kalalım, bu ışığı gelecek kuşaklar getirsin' diyemeyiz. Şu küçülen dünyamızda haksızlığa, yoksulluğa, cehalete ve zulme karşı savaş ilan etmemiz gerekir." demişti.
Kültürlerarası diyaloğun İbrahimî din mensupları (Müslüman, Hıristiyan ve Musevi) arasında başlaması, tarihî süreç dikkate alındığında gerçekten önemlidir. Dünyanın değişik coğrafyalarında bu din mensupları geçmiş asırlarda belli zaman dilimlerinde ve belli bölgelerde zaman zaman bir arada yaşama örnekleri vermiştir. Ancak bugünkü diyalog, globalleşen dünyamız için daha geniş ve derin anlamlar ifade etmektedir. Daha da önemlisi, bu dinler arasında tarihte şahit olunan asıl gerçek, yüzlerce sebepten dolayı farklılıkların ön plana çıkması olmuştur. Halbuki Hz. İbrahim'in aydınlığı gibi ortak ve sağlam bir zemin bulunmaktadır.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı muhterem Fethullah Gülen'in dün Mardin'deki törene gönderdiği mesajda, Hz. İbrahim'in temsil ettiği "içten samimi dostluk" mesleğine olan ihtiyacın önemini belirttikten sonra somut teklifler sunmaktadır:
"En yakın gelecekte üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile dünyanın değişik şehirlerinde konferanslar serisi daha da çoğaltılmalı, öğrenci değişim programları yaygınlaştırılmalı, İbrahimî dinlerin hepsini ihtiva eden yüksek lisans ve doktora enstitüleri kurulmalı ve bu şekilde inançlı insanların birbirlerine yakınlaşmaları sağlanmalıdır."
Din, insanlığın yeniden yükselen değeridir. İnsanlığın özündeki sevgi, diriltici bir soluk gibi gönüllerimize yeniden doğmaktadır. Üstelik bu yeni dönemde birkaç asırlık din-bilim kavgası da sona erecektir.
Hz. İbrahim'in torunları arasındaki diyalog, ihtiyar dünyamızın ölümünden önce muhteşem bir bahar yaşamasının hazırlayıcısı olacaktır. Büyüklük taslamanın yerini tevazuun, intikamın yerini affediciliğin, kinin yerini sevginin, zulmün yerini adaletin, çatışmanın yerini diyaloğun, dayatmanın yerini herkesin konumuna saygılı olmanın alacağı bu yeni baharda, dinsizlik de büyük ölçüde tarihe karışacaktır.
Aynı kökten geldikleri, aynı temel esaslara sahip bulundukları, aynı kaynaktan beslendikleri halde asırlarca rakip dinler olarak yaşamış bulunan İslâm, Hıristiyanlık ve Musevilik arasında başlayan diyalog çalışmalarının, eski Hind ve Çin dinlerini de içine alacak şekilde gelişeceği günler uzak değildir.
Yeni bahar, bütün insanlığı kuşatacaktır
- tarihinde hazırlandı.