Kazanan Ecevit, Kaybeden Baykal Oluyor

DSP Genel Başkanı Ecevit; Fethullah Gülen'e ve onun tavsiye ve teşvik ettiği eğitim hizmetlerine sahip çıktığı için antidemokratik süreçte rol alan bir kesim tarafından hedef tahtası yapılmak isteniyor. Samimi Atatürkçülüğünden, laik cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığından kimsenin şüphe edemeyeceği, dürüst ve ilkeli siyasetin temsilcisi ve Kıbrıs Barış Harekatı kararının altında başbakan olarak imzası bulunan Sayın Ecevit, inanıyoruz ki bu saldırılardan zarar görmeyecektir.

Çarşamba günü partisinin Meclis Grubu'nda yaptığı konuşmada DSP lideri kendisi hakkındaki suçlamalara ve saldırılara cevap verirken şunları söyledi:

"Gerçek şu ki, DSP yükseliş süreci içinde. DSP'den ayrılıp CHP'ye geçen bir üyemiz Fethullah Gülen bahanesine sarıldı. Benimle ilgili tarikatçılık iddiaları gündeme getiriliyor. Tarikatın sözlük anlamı yol demektir. Benim tarikata ihtiyacım yok. Ben yolumu Hacı Bektaş-ı Veli'lerden, Pir Sultan Abdal'lardan, Aşık Veysel'lerden, Atatürk'ten aldığım ışıkla bulmuşum."

Ecevit kendisine Fethullah Gülen ile ilgili neden ithamlar yöneltilmeye başlandığını da şöyle açıklıyordu:

"Çünkü ben, yurtdışında Fethullah Gülen çevresinin Türk bayraklı, Atatürk resimli, İstiklal Marşlı okulların yeni Türk cumhuriyetlerinde Iran kökten dinciliğinin etkisini önlemeye katkıda bulunduğunu söylemişim. Bunu kim inkar edebilir..."

Merkez solda biliyoruz ki DSP'nin rakibi CHP'dir. Türkiye'nin istikrarlı yönetimlere kavuşmasını isteyen sağduyu sahiplerinin sıkça seslendirdiği bir çözüm teklifi, merkez sağ ve merkez solda birliğin sağlanmasıdır. İşte bu bağlamda CHP'nin, DSP'yi köşeye sıkıştırmada başvurduğu bir "cinlik" var. Sayın Ecevit'in; gerekçelerini belki de yüz defa izah ettiği doğru ve haklı bir yaklaşımla bu birliğe itirazı olmasına rağmen, sırf Ecevit'i "bölücü", "mızıkçı" göstermek için CHP durmadan DSP'ye birlik çağrısı yapıyor ve arkasından da donup "iste gördünüz Ecevit yine oyun bozanlık yapıyor" diyor...

Dolayısıyla CHP'nin, Sayın Ecevit'e Gülen konusunda yüklenmesi sığ siyaset anlayışının bir malzemesidir. Başka bir söyleyişle DSP ile CHP arasındaki rekabetin; haksiz, yanlış ve "belden aşağı vurma" boyutuna ulaşmasıdır. Bu da Türkiye'deki "çirkin siyaset" anlayışının bildiğimiz ayıplarından biridir.

Üstelik CHP, "kökten laikçi" ve şu sıralar gözü dönmüş bir çevreden üç-beş oy alma hesabı yapabilir; ama dine ve samimi dindarlara karsı yürüttüğü yanlış politikadan dolayı bundan sonraki seçimlerde bir hüsran da yasayabilir. Bundan önce zar zor geçtiği barajlara takılabilir.

Sayın Baykal ve küpüne zararı olan "Keskin" ekibi, DSP'nin son seçimlerde aldığı basarinin sebeplerini doğru değerlendirmelidir. Öyle ya bu Ecevit "partiyi esiyle yönetiyor, kadrosu yok, kimseyi dinlemiyor, uzlaşmaya, birleşmeye yanaşmıyor" da, evet böyle de, CHP'den daha fazla oy neden alıyor? Su anda hükümete verdiği bakanlar basarili bir performansı nasıl gösteriyor?

Sayın Gülen'in de önceki gün Türk Ocakları'ndan aldığı ödül sonrasında muhabirlerin sorularını cevaplarken dediği gibi Sayın Ecevit dun farklı bugün farklı konuşan bir insan değil. Müslümanlığa karsı saygı taşıyan, tasavvuf konularına ilgi duyan bir insan. "Her dindara potansiyel bir mürteci gibi kuşkuyla bakılmasını içimize sindiremiyoruz." diyen bir siyasetçi, bir devlet adamı.

Fethullah Gülen konusunda en cesur, en vefalı ve en kararlı tavrı sergileyen DSP Genel Başkanı herkes bilmeli ki milletimizin büyük çoğunluğunun tasvibini ve takdirini kazanmaktadır...

Uyandırdığı ilgi her gecen gün artan "Strateji" sayfamızın gecen haftaki konusu "demokrasi" idi. Uluslararası saygın düşünürlerden Prof. Dr. John L. Esposito ve Dr. William Hale'in görüşleri demokrasiden ne anlaşılması gerektiği konusunda ufuk açıcıydı.

Washington muhabirimiz Ali Aslan'a özel demeç veren ABD'nin insan haklarından sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı John Shattuck demokrasi çağrılarına bir yenisini ekledi. Shattuck, demokrasinin sadece insan hakları için değil, aynı zamanda güvenlik için de gerekli olduğunun altını çizdi.

Türkiye dışında 14 ülkede basılan gazetemizin Türk cumhuriyetlerinde üstlendiği köprü olma misyonunun yararlarını başbakan Mesut Yılmaz'la birlikte bulunduğumuz Kırgızistan'da bizzat görme fırsatı oldu. Kırgızistan temsilcimiz Hüseyin Dinlemez'in 5 yıldan beri sürdürdüğü basarili çalışmalar sonucu ZAMAN Kırgızistan'da tam bir kültür elcisi görevi üstlenmiş. 700 metrekarelik yeni büromuz Bişkek'in en merkezi yerinde ve arkadaşlarımız hakli bir gururla hizmetlerimizin büyümesi için harıl harıl çalışıyorlar.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.