Savaşta Bile Olsa...
Kuzey Osetya'nın Beslan şehrindeki bir okulda meydana gelen rehine alma olayında 400 kişinin katledilmesinin sarsıntısı devam ediyor. Saatlerce canlı yayında gördükleri karşısında kanı donan yüz milyonlar insanlığından utandı, yemekten içmekten kesildi.
Ne yapılmak istendi, anlaşılır gibi değil. Böylesi ne görüldü, ne yaşandı? Çoğu çocuk ve kadın 1.200 insanın aç ve susuz üç gün rehine alınmasıyla dünya adeta travma yaşadı. Güvenlik güçlerinin beceriksizliği de eklenince trajedi derinleşti. Eylemi kim(ler)in ne amaçla yaptıkları netlik kazanmasa da terörle birlikte anılan İslam yine mağdur oldu. Bu olayla birlikte Rusya da Amerika gibi sertleşeceğine yönelik işaretler verdi.
Bu arada, Müslümanların başını öne eğmekten kurtaracak açıklamalar birbiri ardına geldi. Marjinal grupların ya da büyük güçlerin piyonları olan teröristler en sert cevabı İslam dünyasından aldı. Gerek intihar eylemlerine gerek 11 Eylül'e ilişkin kesin tavır koyan Fethullah Gülen Hocaefendi rehine krizine de sert tepki gösterdi: Terör bir kurtuluş mücadele şekli olamaz. Hiçbir din, hiçbir anlayış ve hiçbir telakki terörü tasvip edecek kadar yozlaşmış olamaz.
Diyanet İşleri Başkanlığı da dinimizin savaş hali bile olsa masum insanlara, yaşlılara, kadınlara, çocuklara ilişilmesini yasakladığını hatırlattı. Peygamberimizin ibadethanelerin yıkılmamasını, ağaçların kesilmemesini ve hayvanların öldürülmemesini emrettiğini vurguladı. Mısır Ezher Üniversitesi Şeyhi Seyyid Muhammed Tahtavi de dünyanın neresinde, hangi amaçla ve kim tarafından yapılırsa yapılsın, terörün haram olduğunu söyledi.
- tarihinde hazırlandı.