Diyalogun Önemi

Kimileri başkalarına yumuşak yaklaşana kızarlar; isterler ki herkes kendileri gibi kesip biçsin; çünkü onların idrakleri değişik alternatiflerle beslenmediği için benimsedikleri ideolojiyi hayatın yegane ışık kaynağı sanırlar. Beyinleri ideolojilerine göre dizayn edildiğinden bir başka ihtimale yer veremezler; arabaya koşulmuş atlar gibi tek istikametlidirler. İdeolojilerinde bulunmayan kavramlar, boyutlar idraklerinde de dumura uğrarlar. Bundan dolayı yeni bir şey öğrenmeleri mümkün değildir; zira idraklerinden kavramlar, boyutlar silindiğinden, karşılaştıkları yenilikleri fark edemezler. Her yerde, her meselede beyinlerinde bulunanları ararlar. Ezen ve ezilene, sömüren ve sömürülene inanmışlarsa, gördükleri her insan bunlardan birisidir. İnsanları hemen tasnif ederler; ya dost, ya düşman görürler.

İdeolojilerine bağlılıkları, onlara yüreklerini de unutturur. Vicdan, merhamet, acıma hisleri hürdür; kendilerine göre ideolojileri neyi gerektiriyorsa, kararlılıkla yaparlar. Bunun için Stalin, Mao, Hitler gibi insan kasapları ideolojilere bağımlıların arasından çıkmıştır.

Hak, hukuk, liyakat, hürriyet lügatlerinden silinir. Geniş mutabakatlarla oluşan cemiyeti ideolojilerine sığdırmak için budarlar. Satırı indirirken, hiçbir "Ah!" duymazlar; zira ideolojilerinin gerektirdiğini yaptıklarına inanırlar.

Siyasette Machiavelisttirler; gayelerine ulaşmak için her vasıtayı mubah sayarlar. Yok ettikleri bütün kıymetlerin ideolojilerinin yanında ne değeri vardır? Bu varlık alemindeki her şey ideolojileri için değil midir?

Her an kendini tazeleyen hayatı ideolojilerinin içinde görürler. İdeolojilerine uyduğu sürece hayat önem kazanır. Ortaçağ papazları Aristo'cu idiler. Tabiat hadiseleri, sosyal meseleler bizatihi önemli değillerdi. Bütün bu hadiseler, meseleler Aristo'yu doğruladıkları sürece mana ifade ederlerdi. Zira biricik ölçü Aristo idi; her şey değerini onda bulurdu.

Kendilerine göre bir lügat oluştururlar; hayatı onunla izah ederler. Mesela adam öldürmenin, katilliğin onlardaki manası farklıdır. Sadece kim kimi öldürdüğüne bakarlar. Kendilerinden olan bir kişi, kendilerinden olmayan bir kişiyi öldürmüşse, bu katillik değildir. Bu devrim için, özgürlük için tarihi bir zorunluluktur. İdeolojilerini gerçekleştirmek, insanlığın önünü açmak çabasıyla tetik çekmiyorlar mı? Devrime giden yoldaki barikatları aşmak yüce bir uğraş değil midir? Hapse mi atılmışlar; özgürlükleri katledilmiştir; çünkü onlar mücadelelerini sürdürmek için tarihten görev almışlardır. Yılmaz Güney mi? İdeolojilerinin çirkin kralıdır. Paslı örgüleri kıran ulusal, özgürlükçü bir savaşçıdır. Egemen güçler öyle gaddardırlar ki, Yılmaz Güney gibi dünya çapında bir sanatçıya özgürlüğü, yaşama hakkını çok görmüşlerdir. Onu hapse attılar; ona bu toprakları zindan ettikleri için yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Gencecik hakimi öldürmesi, çoluk çocuğunun yetim kalması önemli değildir. O öldürebilir; çünkü o özgürlüğün, ezilen kitlelerin savaşçısıdır.

İktidara geldiklerinde fecaat siyasi ve sosyal boyut da kazanır. Zira kendi ideolojilerini benimsemeyen herkes hain ve sabotajcıdır. Buna ancak sert tedbirlerle engel olabileceklerine inanırlar. Dolayısıyla fanatizmin bir tek yönetim şekli vardır; o da despotizmdir.

Her fırsatı ideolojilerinin hesabına değerlendirirler. Herhangi bir siyasi partide bakan mı oldular; müsteşardan odacıya kadar kadroları ideolojik endişeyle düzenlemezlerse, tarihin hükmünden kurtulamazlar. Kendi taraftarlarını korumak, kollamak, başkalarına hayat hakkı tanımamak ideolojilerinin getirdiği tarihi bir görevdir.

Fanatizm öyle bir sam yelidir ki, hakim olduğu beyinleri ve ülkeleri kurutur. Bundan kurtuluş da hemen hemen mümkün değildir; zira onların ilk parolaları "Söyletmen! Vurun"dur.

Diyaloğa hazır olanlar, Mevlana gibi herkese rahatça "gel" diyebilenlerdir. Bunu ancak fikrine ve kendine güvenenler yapabilir. Hayatı zenginleştiren, medeniyeti yeşerten de bu yoldur. Fanatizm ne kadar yok edici ise, bu da o kadar var edicidir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.