Yeryüzünün Anadolu (Kokan) Çiçekleri

Anadolu kelimesinin kökeni ne olursa olsun, o ruhunda medeniyetler yoğurmuş bir coğrafyanın adı. Hele Müslüman Türklere bağrını açtıktan sonra insanlık için evrensel değerler manzumesinin en güzel şekilde bestelendiği bir vatan.

Anadolu...

Zaman geldi Ehl-i beyt için bir "sefine-i Nuh"...

Zaman geldi yeni bir dirilişin hamlegâhı "Son Karakol".

Zaman geldi farklı kültürden toplulukların kaostan kaçarak sığındıkları biricik yuva...

Tarih şahit ki, Anadolu, dünyanın eşini görmediği hasbilik ve kahramanlıklara sahne olmuş mübârek bir belde.

Hocaefendi, bundan tam otuz yıl önce "Kahraman" isimli başyazıda şöyle der: "Bir de içe doğru ve benlikte derinleşen mâverâî bir kahramanlık vardır ki, ne doğu ne de batı, böyle bir kahramanlığı hiçbir zaman tanıyamadı. Bu itibarladır ki, tarihin sayfalarına aksetmemiş bu kahramanlığı, ancak benim ülkemde görmek mümkündür. Evet, kahramanlığın bu çeşidini görmek için, mutlaka bu diyara seyahat lâzımdır. (...) Bu ülkede münferit kahramanlık aramak, beyhudedir; aransa da bulunamaz. Bu ülkede kahramanlık sıra dağlar gibi bitevî ve her yeri zirvedir." (Sızıntı, Mayıs 1981)

Son otuz yılı hem Anadolu'yu hem de dünyadaki gelişmeleri nazara alarak değerlendirin. Siz de Anadolu'nun yeniden tarihi bir misyonu yerine getirdiğine aynelyakin şahit olacaksınız. Aynen bir "sefine-i Nuh" ve insanlığa yitirdiği cenneti takdim eden yeni bir rönesansın otağı gibi.

Böyle olmasaydı...

Yeryüzü sathında yüzden fazla ülkede farklı kültür havzalarından onbinlerce çocuğun eğitim gördüğü müesseseler o toplumlar nezdinde kabul görür müydü? Rengarenk Anadolu çiçekleri gibi arz-ı endam ederler miydi?

Batılı sömürgeciler ellerindeki maddi güç sayesinde Afrika'da, Asya'da değişik ülkelere girdiler, oraları işgâl ve zenginliklerini iğfal ettiler. Halk nezdinde ise kabule mazhar olamadılar. Fakat Türk okulları hem ekabir hem de halk nezdinde büyük kabul gördü. Ki gözbebekleri çocuklarını öğretmenlerine emanet edip Türkçe Olimpiyatları için Anadolu'ya göndermeleri bunun en büyük emaresi.

İşte son asırlarda böyle bir kahramanlığa dünya ilk defa şahit oluyor.

Öyleyse; Anadolu'yu yeniden okuma zamanı.

Anadolu çerağını insanlığın barışı ve huzuru adına tutuşturan Hocaefendi'yi yeniden okuma zamanı.

Geleceğin dünyasını şekillendirecek Anadolu çiçeklerini yeniden okuma zamanı.

Tam otuz yıl önce geldiğim Almanya'da Anadolu'yu unutamadım hiç. (Biraz hamasî olacak ama) Ne şanlı tarihini, ne o sıradağlar gibi kahramanlarını, ne derinden derine çağlayan ırmaklarını, ne güneş batarken deniz dalgalarının ritmik eşliğinde kaldırımlarda volta atmayı, ne birbirinden güzel kokan kır çiçeklerini, ne sopsuğuk suların aktığı pınarlarını... ne de bağlarını, pazarlarını, elleri nasırlı çiftçilerini, sürülerini otlatan çobanların kaval seslerini, hele hele de yanık türkülerini. Kültürünü türkülerle yoğuran bir başka halk var mıdır bilemem.

Ne kültür, ne de medeniyet... Anadolu insanı, yeni bir irfan türküsü terennüm ediyor. Dünya toplumlarının Anadolu'nun kalplere inşirah salan kokusunu aldıkları, Anadolu'dan yükselen sevgiyi algıladıkları, Türkçe Olimpiyatlarıyla tescilleniyor. Türkçe'den beslenen Anadolu çiçekleri bütün dünyaya barış, hoşgörü, insanlık rahiyası yayıyor artık. Hem de yedi asır öncesinden Yunus'un "gelin tanış olalım" gür sadasıyla...

Zira Anadolu'nun hoşgörü atlası, gökkubbenin altındaki herkese yetecek kadar (z)engin. Bundan sonrası irfana susamış gönülleri böyle bir atlasın varlığından haberdar etmek.

İnanın Anadolu çiçeklerini kim koklasa mest olacak, lotus kokusunu duyacak...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.