Ecevit İle Sohbet
"Askerin bu durumdan çok huzursuz olduğunu biliyorum. Ama bunu seslendirmiyorlar."
Sözler, eski Başbakan Bülent Ecevit'e ait. Ecevit'in "askerin çok huzursuz olduğunu biliyorum" dediği "durum"; Kuzey Irak'ta süren PKK varlığı ve bunun Türkiye'yi tehdit etmesine rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) bu konuda kayıtsız kalmaya devam etmesi.
Birkaç gün önce, Ecevit'lerin Ankara Oran Sitesi'ndeki çalışma ofisleri, "Kütüphaneli Ev"deydik. Bülent Ecevit ile bir saatlik sohbetimizden çıkan ve altı çizilmesi gereken başlıkları aktaralım...
Irak, Hükümet, Asker
"Irak'ta meydana gelen durum Türkiye için çok ciddi tehlikeler yaratıyor. ABD Irak'ta işin üstesinden gelemiyor, perişan halde, ne yapacağını da bilemiyor. Ancak Türkiye kurtarabilir onu. Ama ABD, Kuzey Irak'a asker göndermiyor. Bu olacak şey değil. Türkiye ciddi adımlar istiyor, Amerika 'hayır' diyor. Askerin bu durumdan çok huzursuz olduğunu biliyorum. Ama bunu seslendirmiyorlar."
Ecevit'in sözlerinden, hükümetin Washington'a yönelik tepkisinin asker tarafından da paylaşıldığı sonucu çıkıyor ortaya.
Soruyoruz; "Askerin huzursuzluğunu tam olarak nasıl biliyorsunuz? Bu gözlem mi yoksa doğrudan duyduğunuz bir şey mi?"
- İşte şimdi buradan söylüyorum. Benim ciddi kaygılarım var. Askerin de aynı şekilde olduğunu yakından, bizzat biliyorum.
AB Yolu
- Sayın Ecevit, Avrupa Birliği (AB) yolunda yaşananları ve hükümetin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- AB konusunda, hükümet kendini biraz fazla ödün vermeye mecbur zannediyor. Oysa ben yaşadıklarımdan sonra şuna inanıyorum, bugün AB'nin önde gelen üyeleri, Türkiye'yi aslında orda üye olarak görmek istemiyorlar ama Türkiyesiz de yapamazlar.
- Hava olumlu görünüyor ama... Tarih verilmesi kesin gibi...
- Ne kadar ödün versek de, şu sırada Türkiye AB'ye üye alınmaz. Bizi tatmin edecek bir tarih de verilmez. Çünkü nüfusumuz onlara fazla geliyor. Üye olduğumuz takdirde Avrupa Parlamentosu'nda en çok sözü geçen ülke olacağız. Ayrıca AB'de ırkçılık var. Oysa Türk toplumunda ırkçılık unsuru yoktur.
Hükümet ve Başbakan'a Bakış
- Efendim, mevcut hükümet ve Başbakan Erdoğan'ın performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bütün geçirdiğimiz deneyimlerden bir takım dersler alınıyor bütün kesimlerde. Bugünkü iktidar partisi, çok ciddi bir takım girişimlerde bulunuyor, rejimin sınırlarını zorlayan bu girişimlere toplumun farklı kesimlerinden ciddi bir tepki geldiği zaman tamamen geri çekilerek, rafa kaldırıyorlar. Laik demokratik rejimi yeterince içimseyememiş olan kesimler, o yönde bir takım hazırlıklara girişiyorlar. Zemin ve zaman yokluyorlar, icabında biraz geri çekiliyorlar.
Sayın Tayyip Erdoğan, bir kere hak ettiğinden çok fazlasını elde etti. Bugünkü iktidar yüzde 33 ile neredeyse anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa ulaştı. Bu Türkiye'nin gerçekçi bir siyasal sürece geçmesinin önünde bir engel.
- Ama bu seçim sisteminden kaynaklanmıyor mu?
- Tabii. Onlara kabahat bulmuyorum zaten. Ama gerçek olan durum bu. Çok kolay geldiler bu güçle iktidara. O yüzden bu durum onları yeterince dikkatli, sorumlu olmamaya yönlendiriyor.
Fethullah Gülen
- Başbakanlığınız döneminde Fethullah Gülen'e sıcak bakmanız eleştiri konusu olmuştu. Bu konu halen ilgi çeken bir başlık...
- Ben hangi konuda destek verdim? Bu yurt dışı eğitimlerde... Atatürk resimleri, gençliğe hitabe, istiklal marşı... Bunlar var o okullarda. İrtica yok. İrtica olsa, o ülkelerin çoğunda hükümetler izin vermez. Mesela Kazakistan'da, Özbekistan'da...
Bunun dışında devletin istihbaratında başka konularla ilgili olarak olumsuz şeyler söyleniyorsa ben onlara hiç değinmedim, onlar hakkında fazla bilgim de yok.
Okullar konusunun hayırlı bir hizmet olduğu düşüncesindeyim ve dediğim gibi Türkiye'de irticaya yol açacak bir tavırlarını da görmedim. Onun dışında eğer ciddi bir tehlike varsa gelen bilgilerde, devletin elinde olanaklar vardır, gereğini yapar.
Bu okullar neden önemli? Osmanlı döneminde Türkçe hiç öğretilmedi. Bilhassa öğretilmedi. İlk defa bu Fethullahçılar denilen grup Türkçeyi yayıyor. Bu çok önemli. Osmanlı bunu yapmamış, Fethullahçılar yapıyor. Onun için başka konularda yasalarımıza aykırı davranışlar varsa bunun gereği de yapılır.
- Görüşüyor musunuz Gülen ile?
- Sürekli bir temasımız yok. Sadece bayramlaşma oluyor telefonda. Bayramlarda arıyor.
Kemal Derviş
- Son soru, Kemal Derviş...
- Çok acayip şeyler yaptı. Önce bizim partimizi böldü, sonra yeni parti konusu oldu, şimdi de, gerçi ben kendilerini açıktan uyarmıştım ama, CHP'ye karşı da acayip davranışlar sergiliyor. Açıktan yapmıyor ama burunlarından getiriyor. Türkiye'de bugüne kadar çok olumsuz ve yakışıksız siyasi tavırlar ve siyasetçiler olmuştur ama böylesi, bu kadarı hiç görülmemiştir.
- tarihinde hazırlandı.