Yerin Altındakilerle Birlikte Bin Kişi...
9. Abant Platformu toplantıları için 3 gündür Erzurum'dayız.
1998 yılında Bolu Abant'ta başlayan toplantıların Türkiye ayağı bu yıl ilk kez Abant dışında bir yerde, Erzurum'da yapıldı. Türkiye ayağı diyorum çünkü, Abant Platformu'nun kapsama alanı Türkiye hudutlarını çoktan aştı. Geçtiğimiz yıl hem Washington'da, hem de Brüksel'de toplantılar yapıldı.
2006 yılı başında da Paris'e gitmeye hazırlanıyorlar. Toplantı için Türkiye'de Abant dışında ilk yer olarak Erzurum'un seçilmesi, katılımcıların büyük takdirine ve ilgisine neden oldu. Konuşmacılar sık sık, bunun Türkiye için ifade ettiği öneme işaret ettiler. Dinleyenleri oldukça etkileyen yorumlar yapıldı.
Türkiye'nin dört bir yanından ve yurt dışından gelen çok farklı görüşlere sahip yaklaşık yüz aydın ve bir o kadar da gözlemci, Yeni Bir Çağın Eşiğinde Eğitimde Yeni Arayışlar başlıklı konuyu enine boyuna tartıştı 3 gün boyunca.
Cuma günkü açılış programında dile getirilenler, en az müzakereler sırasındaki konuşmalar kadar etkileyiciydi. Birçok açıdan bir Türkiye gerçeği ve Türkiye fotoğrafı çıktı ortaya.
Allah Allah, öyle miymiş...
Erzurum Valisi Celalettin Güvenç, Türkiye gündeminin belirlendiği İstanbul ve Ankara gibi yerlerde Türkiye'nin doğusuna yönelik eğitim sorunlarından bahsedilirken, sadece kızların okuma sorununun gündeme getirildiğini, halbuki bu bölgede okuma imkânı bulamayan ve yeterli eğitimi alamayanların sadece kızlar olmadığını söyledi.
Ülkenin doğusunda birçok yerde birleştirilmiş sınıflarda, yani ilkokul birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar tüm öğrencilerin aynı sınıfta eğitim aldıklarını söyleyince, Türkiye'nin birçok aydınının hayretini görmenizi isterdim. Türkiye'nin bazı gerçeklerinin farkına varmak için, yerinde görmek gerekiyormuş demek ki...
Halbuki gerekli imkânlar sağlandığında bölge insanın neler yapabileceğini, Erzurum Özel Aziziye Lisesi çoktan göstermiş. Ulusal ve uluslararası bilim olimpiyatlarında sayısız madalya almış.
Yerin altında 600 kişi...
YENİ görevi Kamu Etik Kurulu Başkanlığı olan YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam açılışta yaptığı konuşmada, Türk girişimcilerin yurt dışında açtığı okullarla ilgili anlattığı bir anekdot herkesi duygulandırdı. Güney Kore'de okul açmak isteyen Türk girişimciler, bu ülkede okul açmak ve açılan okula devlet yardımı alabilmek için bin imzanın gerekli olduğunu öğrenince, ne kadar uğraşsalar da 400 imzadan daha fazlasını bulamazlar. Çünkü ülkede Türk nüfus oldukça azdır.
Fakat yılgınlığa kapılmazlar. Gençlerden birinin aklına parlak bir fikir gelir ve hemen ardından 400 imzayla başvuruyu yaparlar. Koreli yetkili, diğer evraklar tamam olmakla birlikte, okul açmak için gerekli olan bin imza için 600 imzanın daha gerekli olduğunu söyleyince, eğitim gönüllüsü olan bu gençler, lâzım olan diğer 600 imza sahibinin şu an Kore topraklarında birer şehit olarak yattığını söyler. Kore Savaşı'nda Türkler'in kendilerine verdiği desteği bir kadirşinaslık ifadesi olarak bugüne kadar hiç unutmamış olan diğer Koreliler'le aynı düşüncede olan bu yetkili, başvurunuz kabul edilmiştir cevabı verir.
Tüm toplantı boyunca beni en çok etkileyen ne oldu biliyor musunuz? 8. Abant Platformu için Brüksel'e giden heyetin içinde yer alan Prof. Dr. Mithat Melen, bu tür toplantılar vesilesiyle sayısız kez yurt dışına gittiğini ve seyahatlerin hep yurt dışındaki kuruluşlar tarafından finanse edildiğini, bu toplantı vesilesiyle ilk kez, sermayesi Anadolu insanı tarafından karşılanan bir kuruluş aracılığıyla bu tür bir toplantıya katılmanın hazzını yaşadığını söyledi.
Başka söze hacet var mı?
- tarihinde hazırlandı.