"İnsanın Özündeki Sevgi"

Bugün 2004 yılının ilk günü. Yeni yılın, ülkemize ve bütün insanlığa, iyilik, güzellik, sevgi, barış ve hoşgörü getirmesini dilerim. Yıl başları, insanın geçen bir yıllık ömrünün muhasebesini yaptığı, gelecek yılın da planlarını hazırladığı günlerdir. Geçmişini sorgulamayanlar ve geleceğini planlamayanlar da onu, oyun ve eğlence vakti sanırlar.

Geçen yıl, üzüntü ve kederlerle dolu bir yıl olarak kalacak hafızalarda. Irak'taki gerginlikten işgale giden süreç, dünya çapında yaşanan terör olayları ve tabii felaketler insanlığı acılara boğarken, ülkemizin yaşadığı kanlı saldırılar ayrı bir üzüntü nedeni oldu. Japonya'da, Kaliforniya'da yaşanan depremleri gölgede bırakan İran depremi bu yılın son günlerine ölümün kara çadırını serdi.

Her şeye rağmen hayat devam ediyor, yaşamak güzel şey. Hayatın acılarını hatırlamaktansa güzelliklerini görmeye çalışmak ve iyiliklerinden söz etmek daha doğru. Bu güzel şeylerden birini paylaşmak istiyorum sizinle.

Geçen yılın Kasım ayında, ülkemizdeki sivil toplum hareketinin önderlerinden ve hayatını, insan yetiştirmeye, bilgi yaymaya, sevgi, barış, hoşgörü ve diyalog faaliyetlerine adamış olan Sayın Fethullah Gülen'in, "İnsanın özündeki sevgi" isimli kitabı yayınlandı.

Sayın Fethullah Gülen, eskilerin "sehl-i mümteni" dedikleri akıcı bir üslupla kaleme aldığı eserinde son derece ilginç ve çarpıcı kavramlar geliştiriyor. Nitekim "Muhabbet fedâîliği" ve "Sevgi kahramanlığı" bunlardan iki tanesi.

"Büyük bir mütefekkir, "biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur" der. Bu, her kes için önemli bir düstur olmalıdır. Teblîğ ettiği şeyi aynı zamanda temsîl etmek, Efendimiz'e ait önemli bir hususiyettir. O, ne demiş ve ne söylemişse mutlaka tatbik etmiş ve dediği her şeyi hayata geçirmiştir. Hayat geçirilmeyen sözler, ne kadar güzel ve mükemmel de ifade edilse, zamanla küflenmeye ve tesirsiz kalmaya mahkûmdur.

Muhabbet fedaisi ve sulhun temsilcisi olduğunu söylemek yeterli değildir. Bu iddianın önünde aşılması gereken bir sürü engel var. Asıl mesele o güzel sözü hayata geçirip temsil edebilmektir."

"Dünyayı düzeltmeye kalkanlar, önce kendilerini düzeltmelidirler. Evet önce içlerini kinden, nefretten, kıskançlıktan; dışlarını da her türlü uygunsuz davranışlardan temiz tutmalıdırlar ki çevreye misal teşkil edebilsinler. Kendi içini kontrol edememiş, nefsiyle savaşamamış, duygu alemini fethedememiş kimselerin etraflarına gönderecekleri mesajlar, ne kadar parlak olursa olsun, ruhlarda heyecan uyaramayacak, uyarsa da sürekli bir tesir bırakamayacaktır."

"Geleceğin aydınlık ve mesut dünyalarını ancak muhabbetle şahlanmış sevgi kahramanları kuracaktır. Dudaklarında muhabbetten tebessüm, gönülleri sevgiyle harman, bakışları insani duygularla buğu buğu; her kese ve her şeye şefkatle gamze çakan; doğup batan güneşlerden, yanıp sönen yıldızlardan hep muhabbet mesajları alan sevgi kahramanları..."

Evet bu yeni yılda, "Muhabbet fedailiği" ve "Sevgi kahramanlığı" kavramlarını hayata geçirmek, hem ülkemizin, hem de insanlığın önüne barış, hoşgörü ve diyalog kapılarını ardına kadar açacaktır.