Fethullah Gülen Adına Ancak Kim Konuşur?

Bir insan düşünün ki, yerli yabancı dünyanın dört bir yanından gazeteciler kendisi ile röportaj yapabilmek için yıllarca randevu bekliyor...

Bir insan düşünün ki, televizyon programcıları birkaç dakikalığına da olsa kendi logolarının bulunduğu mikrofonu ona uzatabilmenin hayalini kuruyor...

Bir insan düşünün ki, röportajı yayınlanan gazeteler diğer gazeteleri kıskandıracak kadar tiraj alıyor...

Bir insan düşünün ki, adının geçtiği haberler internet ortamında okunma rekorları kırıyor...

Bir insan düşünün ki, yazdığı kitaplar neredeyse tüm dünya dillerine çevriliyor...

Bir insan düşünün ki, hakkında dizi yazılar yazılıyor, sayısız yorumlar yapılıyor...

Bir insan düşünün ki, arama motorlarında ismi en çok sorgulanan kişi durumunda...

Bir insan düşünün ki, ülke içinde veya ülke dışında haber değeri taşıyan bir durum söz konusu olduğunda o konuda ne düşündüğü en çok merak edilen kişiler arasında bulunuyor...

Bir insan düşünün ki, ağzından çıkan her söz kaydediliyor...

Bir insan düşünün ki, ses kayıtları kaset, CD ve DVD olarak satış rekorları kırıyor...

Bir insan düşünün ki, yaptığı konuşmalar aynı gün internet ortamından dünyaya yayılıyor...

Bir insan düşünün ki, adına belgeseller hazırlanıyor...

Bir insan düşünün ki, 50'ye yakın kitabı satış rekorları kırıyor...

Bir insan düşünün ki, üzerinde kalem oynattığı her kitap gerek sevenleri gerekse de dünyanın dört bir yanındaki akademisyenler ve düşünürler tarafından dört gözle bekleniyor...

Bir insan düşünün ki, dünyanın en saygın üniversitelerinde adına sempozyumlar düzenleniyor, oturumlar yapılıyor...

Bir insan düşünün ki, "keşke şunu da yapabilme imkânı olsa..." diye hayalini kurduğu güzelliklerin hayata geçirilmesi için satır aralarında verdiği mesajlar bile sevenleri tarafından dünyanın dört bir yanına ulaştırılmaya çalışılıyor.

Bir insan düşünün ki, sağlık durumu dünyada en çok merak edilen insanların başında geliyor.

Bir insan düşünün ki, medyada kendisinden en çok söz edilen isimler arasında yer alıyor.

Bu maddeleri sayfalar dolusu sıralayabilirsiniz...

Aracıya ihtiyacı yok...

Bu çerçeveden hareketle şimdi sizlere soruyorum:

Bir açıklama ve bir konudaki düşüncesini paylaşma ihtiyacı duyduğunda yüzlerce gazetecinin ve programcının sıraya girdiği böyle bir insanın, her hangi bir konuda kendisini ifade edebilmek için bir iletişim kanalı, bir mecra bulma sıkıntısı olur mu?

Tabi ki olmaz...

Öyleyse, dünya ile iletişim kurma konusunda bu kadar çok yönlü avantaja sahip bir insan karşımızda dururken, kendisinin yetki vermediği insanların üstlerine vazife olmadığı halde "onun adına konuşmaları veya yazmaları" ne kadar doğru olur?

Dahası, değişik iletişim kanalları vasıtasıyla kendisini ifade etme konusunda hiçbir sıkıntısı olmayan bir insan hakkında, başkalarının onunla ilgili sözleri, fiilleri veya yazdıkları onu ne kadar bağlar? Üstüne vazife olmayan insanların (kimi zaman doğruluğu bile şüpheli) sözlü ve yazılı beyanlarından yola çıkılarak Sayın Gülen'i herhangi bir konuda olumlu veya olumsuz eleştiri konusu yapmak ne kadar hakkaniyete uyar?

Kısacası, Fethullah Gülen adına ancak kendisi konuşabilir.

Tıpkı, kendisine izin vermediğimiz insanların bizim adımıza konuşmasından hoşlanmayacağımız gibi...

Avukatları bile ancak onun bilgisi dâhilinde herhangi bir konuda açıklama yapabilir. Onun dışında hiçbir beyan Sayın Gülen'i bağlamaz, bağlamamalıdır...

Bir gazeteci ve iletişim alanında çalışan bilim adamı olarak en azından kendi adıma diyorum ki; Sayın Gülen'in kendi yazılı ve sözlü beyanları dışındaki hiçbir açıklamasını onun tarafından yapılmış, onun fikirlerini birebir yansıtan düşünceler olarak görmüyorum.

Kişiler kendine ait görüşleri belli bir sosyal kesimin ortak düşüncesiymiş gibi onların rızası olmadan yansıtamazlar. Bu hem etik değildir, hem de bu konuda ısrar hastalıklı bir ruh halini yansıtır.

Yazdıklarım kendi görüşlerimdir...

Bu satırları yazmaya neden gerek duyulduğuna gelince...

Okuyucuların kimi zaman yazılarımda ifade ettiğim çeşitli düşüncelerden yola çıkarak, "demek bu konuda falancalar şöyle düşünüyorlar" gibi anlamlar çıkardıklarını ve yorumlar yaptıklarını görüyorum.

Yazılarımda yer verdiğim ifadeler tamamen kendi kişisel görüşlerimdir. Benim dışımda hiçbir sosyal çevrenin görüşlerini yansıtmaz ve yansıtma iddiasında olamaz. Bunun böyle kabul edilmesi hakkaniyete uygun olacaktır.

Şimdi bazı okuyucularımızın aklından haklı olarak şöyle bir düşünce geçecektir; "Bu yazı bile başlı başına onun adına konuşmak anlamına gelmiyor mu?"

Seçim sathı mailine giren ülkemizde belli sosyal çevrelerin sandıktaki yaklaşımın ne olacağı konusunda son günlerde medyada çok sayıda haber ve yorumla karşılaşıyoruz. Ortamın hassas oluşu nedeniyle, yazılarımızın satır aralarını zorlayarak sanki bir şeyler ima etmek istiyormuşuz gibi anlamlar çıkarıldığını görüyorum. Gerektiğinde söylemek istediğimizi lafı eğip bükmeden açıkça yazacak kadar yürekli olduğumuzun da unutulmamasını isterim.

Değil sadece Sayın Gülen'in, diğer birçok sosyal çevrenin de bu tür haber ve yorumlarla incitildiğini, rahatsız edildiğini ve bir haksızlığa kurban edildiğini düşünüyorum.

Oy vermek tamamen bireysel sorumluluğu olan toplumsal bir görevdir ve bu bireysel tercih kimsenin ipoteğinde olmamalıdır.

Türk halkının sağduyusu ve iradesi, her seçimde olduğu gibi bu seçimde de ortak aklı yakalayarak bir sonuca ulaşacaktır. Neticede her zaman olduğu gibi yine hak ettiğimiz kadar bir idareye kavuşacağız Gerisi lafı güzaftır.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.