Ecevit ve Laiklik

Fethullah Gülen'e olan tavrı sebebiyle CHP'nin boy hedefi olan DSP lideri Bülent Ecevit tarikatçılıkla özdeşleştiriliyor. Önceki gün Ecevit'e bu konuyu sordum: "Fethullah Gülen'in kendisi de tarikatçı olmadığını söylüyor. Onları Türkiye'nin gerçekleri içinde görmek gerekir. Ben hayatım boyunca laikliği savundum. Din ve siyasetin birbirine karıştırılmaması gerektiğini ifade edenlerin en önemli saflarında yer aldım. Benim, partimin, hükümetimin laiklik anlayışı inançlara saygıdan geçer." Bülent Ecevit gibi bir isim tarikatçılıkla özdeşleştiriliyorsa gerisini siz düşünün. O Ecevit ki laiklik konusundaki hassasiyeti âmâların ve aptalların bile malumudur. Sadece hassasiyeti mi? Onlarca yıllara dayanan çabası ya da mücadelesi de ortada. Bırakın diğerlerini, sadece bu fotoğraf bile 1940 model jakobenizm anlayışının varlığı ve de kamuoyundaki hükümranlığını teyit ediyor.

Oysa aynı Ecevit çok değil yakın geçmişte kimilerince komünistlikle itham edilmişti. Halbuki Ecevit aynı Ecevit. Değiştim demiyor. Şu halde ortada büyük bir aymazlık ya da yanlışlık var. Dün Ecevit nasıl komünist değil idiyse, bugün de tarikatçı değil. Dün Ecevit'e komünist diyenler nasıl gaflet içindeyse, bugün tarikatçı diyenler de aynı dalaleti yaşıyor. Türkiye maalesef onlarca yıldır azınlık bir aydın güruhun istibdadı içinde debeleniyor. Bu öylesine karanlık bir istibdat ki Ecevit gibi bir isim bile yeri geldiğinde mürteci diye vasıflandırılabiliyor ya da öyle bir imanın altına sokulabiliyor.

Fransız jakobenlerine bile dillerini yutturacak bu anlayışın siyasi literatürde bir karşılığı da yok. Kimilerin buna "aydınlanma" dese de gerçek kendilerine münevver diyenlerin titancılığıdır. Evet Türkiye bir iki kuşaktır çağdaşlaşmayı batıdan damızlık erkek ithal etmek şeklinde gören Abdullah Cevdet vari anlayışları olan sözde aydınların esaretini yaşıyor. Bu öylesine bir esaret ki Ecevit gibi gerçek bir Cumhuriyet aydını bile yeri geldiğinde ihanetle özdeşleştirilebiliyor. Oysa o Ecevit 1940'larda günün realiteleri gereği diktatörlükle özdeşleşen CHP'yi 1970'li yıllarda yüzde 41'lerde taşıyarak şaha kaldırmış ve halka meletmişti. Ecevit bunu yaparken belli ölçülerde halka bütünleşmiş ve onun değerlerine şapka çıkarmıştı. Ve şimdi çok partili dönemde CHP'yi zirveye çıkaran o Ecevit boy hedefi. Gerekçe: Halkının inanç ve değerlerine saygı göstermesi. Sayın Ecevit'in CHP ve omurgayı oluşturanlardan neden uzak durduğunu şimdi daha iyi kavrıyorum. Elbette CHP'nin içinde Ecevit'in bakışını paylaşan parıltılar var ama bunlar öne çıkıp inisiyatif alamıyor. Almayınca da Cumhuriyeti kuran CHP azınlık bir güruhun istibdadından kurtulamıyor. Kurtulamayınca da bütün o güruh CHP şapkasına rağmen bir Ecevit kadar oy alamıyor. Sayın Ecevit'in taktiği son tavırları yüzde yüz paylaşıyoruz. Sadece biz değil, sesleri çıkmayan o müthiş çoğunluk da paylaşıyor. Bir gazeteci ve yayıncı olarak bu konuda elimizde somut bilgiler var. Son süreçte ilke kavgası veren tek lider Sayın Ecevit olmuştur. DSP lideri merkez ya da diğer sağ liderlerin yapamadığını yaparak sivil inisiyatife önderi oluyor ve geniş yığınların kalbine oturuyor. Bülent Bey bütün bunları yaparken ilke ya da inançlarından taviz de vermiyor. Tersine laiklikte ısrarlı. Ama onun laiklik anlayışı halkının inançlarına ipoteği değil, saygıyı esas alıyor. Biz Sayın Ecevit'in bu tavrıyla liderliğini ve önderliğini bir kez daha kanıtladığını düşünüyoruz. Böyle bir Ecevit sadece devletimiz için değil, rejimimiz ve milletimiz için de teminattır...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.