Sabah-akşam dualarını neden okumuyoruz?

Zikir; anma-hatırlama, belli duaları belli bir sayı ve şekilde okuma, Allah'ı dil ve kalb ile yâd etme demektir.

Hayatı duyarak yaşayıp varlığın koridorlarında gezerken hemen her nesneden Allah'a ait bir mesaj alma da zikir sayılmıştır. Her ne kadar zikir dendiğinde, Esma-i Hüsnâ'dan bazılarını veya bir kısım duaları tekrar etme anlaşılıyorsa da asıl olan kalb ve latîfe-i Rabbaniye'nin bu hatırlama ve anmaya bağlanmasıdır.

Zikri sadece anma olarak kabul etmek, eksik bir kabuldür. Doğrusu, zikri anma olarak değil de unutmama olarak düşünmektir. Zikirde esas olan, unutan bir insanın hatırlaması değil de hatırlamanın sürekli olmasıdır.

Namazın günün beş ayrı vaktine tahsisi de bu hikmete bağlıdır. Zira namaz, zatında potansiyel olarak hatırlatıcı bir güce sahiptir. Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, "Beni hatırlamak için namaz kıl" (Taha/14) ayetiyle bu hakikati nazara verir. "Gündüzün her iki tarafında ve gecenin saçaklarında (gündüze yakın olan saatlerinde) namaz kıl! Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir. İşte bu, (Allah'ı) ananlar için bir hatırlatmadır." (Hûd/114) ayeti de aynı hakikate dikkatimizi çeker.

Zikir kulluğun esası ise, bu konuda da en birinci örnek Nebiler Sultanı Efendimiz'dir (sallallahu aleyhi ve sellem) Nebiler Serveri, bütün hayatını duayla örgülemiş, en önemli zikirlerini, dualarını namazların etrafına serpiştirmiştir. O halde, zikrederken, duayla ulu dergâha yönelirken Efendimiz'in nurlu beyanlarından bize intikal eden dua ve zikirlere öncelik vermek gerekir. O'nun (sallallahu aleyhi ve sellem) dua ve zikirleri bütün evliyanın, asfiyanın dua ve zikirlerinden üstün ve makbuldür. Allah'a güzel kul olmak için kulların en güzelini örnek almak, O'nun lisanıyla, münâcatıyla Hakk'ın kapısına yönelmek elzemdir.

Fahr-i Kâinat Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) varlığı, varlığımızın gayesini öğrenmemize vesile olmuştur. O, varlığın çehresini aydınlatan bir nur kaynağı, kâinatın varoluş sebebidir. Kâinat fabrikasının temel ürünü, en kıymetli meyvesi Efendimiz'dir. O hem çekirdek hem meyvedir. O'nun varlığı, bir yönüyle kâinatın mebdeidir; taayyün-ü evvel bir çekirdek gibi O'nunla başlamıştır. Sonra bi'setiyle, vazife ve misyonuyla O, kâinat ağacının meyvesi olarak da sonda gelmiştir. Allah'ı O'ndan daha iyi bilen ve daha çok seven yoktur; Allah'ın da O'ndan daha çok sevdiği bir varlık yoktur.

Efendimiz (aleyhi's-salâtü ve's-selam) her sabah ve akşam, namazların yanı sıra belli dualar okur, evrad ü ezkar ile niyazda bulunurdu. Günün her iki tarafını zikirleriyle nurlandırır, gününün ve gecesinin feyizli ve bereketli geçmesi adına dua dua yalvarırdı. O'nun okuduğu dualar sahih hadis kitaplarında günümüze kadar geldi. Bu sebeple Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin daha önce "Dua Mecmuası" olarak derlediği kitapçıkta yer alan "me'surâttan" yani Efendimiz'den rivayet edilen dualar her gün mutlaka okunmalıdır. O kitapçıkta "sabah-akşam duaları" olarak ayrı bir bölüm halinde yer alan dualar, daha sonra müstakillen küçük bir kitapçık halinde basıldı. Bu zikirler Hocaefendi'nin büyük emek verdiği ve elimizden düşürmememizi tavsiye buyurduğu "Kulûbu'd-Dâria" isimli dua kitabında da bulunmaktadır.

Bilenler bilir, Muhterem Hocaefendi, her sabah bu duaları mutlaka okur ve çevresine de tavsiye eder. Efendimiz'e aidiyetleri itibariyle bütün zikirlerden, tesbihatlardan evlâ ve efdal oldukları için bu dualar kesinlikle ihmal edilmemelidirler. Yıllardır gerek dua mecmualarında gerekse müstakil kitapçıklarda yer alan, pek çoğumuzun evinde, kitaplığında bulunan bu zikirlere karşı ilgisizliğimizin sebebini anlamak oldukça zor.

Şimdilerde Radyo Cihan'da da sabah akşam, anlamlarıyla beraber yayınlanan bu zikirleri bir an önce hayatımıza dâhil etmeliyiz. Bunu bir kampanyaya dönüştürmeli, evlerimizde, yuvalarımızda, birkaç günlük programlarımızda ve hayatımızın her alanında sabah-akşam dualarını okumalı ve okutmalıyız. Gününe bereketle başlamak isteyen, hayatına Efendimiz'in rengini hâkim kılmayı murad eden ve Allah'ın rızasını hedefleyip Cemâliyle müşerref olmayı arzulayan herkesin bu dualara sımsıkı sarılması ve aksatmadan okuması gerekir. Bu duaların basılması ve insanımıza ulaşması noktasında büyük emeği olan Kaynak yayın grubu da inşaallah tanıtılmaları ve umuma mal edilmeleri için daha fazla gayret sarf eder.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.