Mezar-ı Şerif

Taliban'dan kurtulan Mezar-ı Şerif kentinde artık kadınlar üzerinde ağır baskılar, kıyafet ve sakal mecburiyeti kaldırılmış, müzik de serbest bırakılmış...

İyi de neden Mezar-ı Şerif?

Sultan Sancar zamanında, Hz. Ali'nin buraya defnedildiği keşf (daha doğrusu icat) edilmiş...

Onun için "kutsal mezar" anlamında "Mezar-ı Şerif" denilmiş. Büyük ruhani şahsiyetler için halk hafızası böyle mezarlar, ziyaretgahlar üretir. Bizde de Yunus Emre'nin çeşitli mezarları vardır. Hz. Ali, "ilim beldesinin kapısı"sıdır. Ruhaniyetiyle de hikmet (bilgelik) yönüyle de daima iyiliklerin esin kaynağı olmuştur. 661 yılında Küfe'de sabah namazına giderken, bağnaz terörist Haricilerden bir militanın zehirli kılıçla yaptığı saldırı sonunda şehit düşmüştür. Mezarı gizlendiği için halk hafızası çeşitli yerlerde 'Mezar-ı Şerif'ler icat etmişti... Harun Reşid gerçek mezarı bulmuş ve bir türbe inşa ettirmiştir: Şimdi İran'daki Necef şehrindedir.

Bizim için de Mezar-ı Şerif'in sembolik önemi vardır. Taliban burayı ele geçirmeden önce bir Türk okulu vardı. Türk ve Afgan bayrakları yan yana dalgalanıyordu. Atatürk'ün resimleri vardı. Türkçe öğretiliyordu... Özbek General Raşid Dostum bu okulu koruyordu. Fethullah Gülen çevresinin Asya'nın çeşitli ülkelerinde açtığı okullardan biriydi. Devlet büyüklerimiz "Afganistan'da okulumuz var" diyorlar ya... Bu okuldur. Kız - erkek karma eğitim yapan bu okul, Türk kültürüne, modern hayata açılan bir pencere, çevre için bir örnek oluşturuyordu. Öğrencilerin çoğu Özbek çocuklarıydı ama olsun, herkes için 'modern okul' örneğiydi...

Taliban'ın Mezar-ı Şerif'e girince yaptığı ilk işlerden biri kadınları eve ve burkalara hapsetmekse, ikincisi bu Türk okulunu kapatıp öğretmenlerini sınır dışı etmek olmuştu...

Mezar-ı Şerif de Taliban'ın eline düştüğünde artık bütün Afganistan Taliban'ın eline düşmüş, Raşit Dostum da, Tacik asıllı meşru Cumhurbaşkanı Rabbani de ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.

Taliban'ı Mezar-ı Şerif'ten çıkaran kuvvetlerin başında Özbek General Raşit Dostum var... Türkiye'ye geldiğinde kendisiyle tanışmıştım. O coğrafyanın bütün değişimlerini yaşamıştı. Eski Sovyet subayıydı ama artık hem Türkiye'yi bir model olarak benimsediği gibi bir "akraba millet" olarak da samimiyetle seviyordu.

Mezar-ı Şerif'te "Emir Timur'un bavrılarının mezarının bolgan" olduğunu, yani Timur'un torunlarının mezarının bulunduğunu ondan öğrenmiştim.

Raşit Dostum'un bugünkü duyguları ne olursa olsun, yarın nasıl davranacak olursa olsun, Türkiye Afganistan'la ilişkisini ona endeksleyemez.

Kabil'de kurulacak geniş tabanlı hükümetin biçimlendirilmesinde Ankara aktif olmalıdır. Barış sağlanınca birkaç Türk okulu açılmalı, Afgan subaylar Türkiye'de eğitilmelidir...

Cemal ve Mustafa Kemal Paşa'ların "Afganistan'ın medeniyet penceresi Türkiye olmalı" projesinin zamanı geliyor yeniden...

Tabii her şey içeride kendimizi iyi yönetebilmemize ve ekonomimizi ayağa kaldırmamıza bağlı...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.