Sızıntı 35. yılında

Benim yazı hayatım 1960’ların başında Duvar gazetesi ile başladı… 1965’te İzmir İmam-Hatip Mezunları Cemiyeti olarak Gurbet Dergisi ile devam etti. Bu dergide Fehmi Koru Bey’in de yazıları vardı. Arkadaşımız Mehmet Binici’nin de. Hatta 1966’da Prof. Dr. Seyyid Kutub, Mısır’da idam edilince, henüz bir lise öğrencisi olan Mehmet Binici arkadaşımız, onun bir şiirini Arapçadan şiir olarak Türkçeye tercüme etti ve Gurbet Dergisi’nin arka kapağında neşrettik… Şöyle diyordu:

Sen hürsün kardeşim, demir parmaklıklar ardında da
Bu zincirlerinle de…
Sana ne zarar verebilir ki, hilesi kulların,
Sen Allah’ına sığındığında?..
Cefa etse de bana, ordusu zulmün,
Her sabah dopdoluyum yepyeni bir imânla…
Yok olacak kardeşim, zulmün ordusu,
Yeni ufuklar doğacak dünyada.
Ufkun bize baktığını göreceksin uzaktan,
Onun iştiyakını yaşa ruhunda…
Rabb’imin bahçeleri hazırdır bizim için
Ölürsek buluşuruz her an dostlarımızla…
Kuşları pervanedir etrafımızda, nur üstüne nur,
O gün müjde bizlere, ebediyyet diyarında.
Ben ölürsem şehidim,
O zaman sen ilerle şerefli bir adımla.
Masivaya iltifatı bırak, yürü kardeşim
Senin tuttuğun yol yoğrulmuş ızdırapla.
Ya yardıma vasıl ol, kâinatın fevkinde,
Ebedîler içinde Allah’a ya da…”

On iki sayı, bir cilt olduktan sonra Gurbet Dergisi, yazı hayatına veda etti...

Daha sonra TÖV (Türkiye Öğretmenler Vakfı) kuruldu. İlk zamanlar onun Zuhur isimli aylık bir bülteni vardı. Bir müddet o devam etti. Ama 1979’un son ayında Sızıntı Dergisi’nin neşrine karar verildi. Şimdi aradan 35 sene geçmiş… Başyazılarını, soru-cevapları hepimiz sabırsızlıkla her ay beklerdik… Şimdi o başyazıların hangisini her ne zaman tekrar mütalaa etsek, bakıyoruz, sanki bugünler için, hemen bugün yazılmış gibi. Çok taze, taptaze… Daha sonraları neşredilen KALBİN ZÜMRÜT TEPELERİ’nde bambaşka bir atmosfer vardı ve hayata, daha doğrusu dikkatli mütalaa ve müzakere edenlerin hayatına, neş’et, neşve, neşat, tat, lezzet ve zevk kattı…

Risale-i Nurlardan kısa kısa alınan parçalara uygun resimler çizen ressam Tamer Elmacı’mızın resimleri de merakla beklenirdi. Ona ve ta baştan beri en ağır yükü omuzlarında taşıyan Şerafettin Kocaman Ağabey’imize Allah rahmet eylesin… Onun evlatları ve damatları aynı çizgide hizmetlerine devam ediyorlar elhamdülillah…

İlimlerin çeşitli tasnifleri yapılmıştır. Bir tasnife göre 1- Nazariyat, 2- Tatbikat, 3- Hikemiyat diye ilimler üçe ayrılır. Mesela matematik ve geometri nazariyattır. Mühendislik ve mimarlık tatbikattır. Kâinatı bir kitap gibi okuyarak, ilimlerin ve fenlerin diliyle onlardan birer arı gibi iman balları üretmeye çalışmak da hikemiyattır. Bu hususta en şaheser kitaplar, Kur’an nurları olan Risale-i Nurlardır. Odun yığınları gibi malumatlara birer kibrit çakarak nura döndürüyorlar. İşte aynı usulle Sızıntı da bu muhteşem hizmeti yaparak, hikmetleri önümüze seriyor.

İnşallah böyle hep devam eder ve her sene, “Daha nice yıllara Sızıntı!..” dedirtir…

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.