Obama da paralel olacak mı?

Erdoğan ve AKP kurmaylarının öncelikli işi, Türkiye’de ya da nadiren geldikleri Washington’da görüştükleri ABD’li muhataplarına Fethullah Gülen’i şikâyet etmek.

Öyle ki ABD’liler bile Erdoğan’daki Fethullah Gülen takıntısından bıkmış durumda. Eskiden kapalı kapılar ardında yorumlar yaparlardı, artık açıktan ‘paranoya seviyesinde’ diyorlar.

Son örneği hafta içinde yaşadık.

ABD Ankara eski Büyükelçisi Francis Ricciardone, German Marshall Vakfı’ndaki konuşmasında Türk muhatapları ile aralarında geçen diyaloğu anlattı.

AKP kurmayları Hizmet Hareketi’ne ‘silahlı terör örgütü’ deyip uçuk iddialar sıralamışlar.

Büyükelçi, Türk tarafına söylediklerini mikrofonlara da söyledi:

“Diyoruz ki Türk yasalarına ya da ABD yasalarına göre suç olan bir şey gösterin, delilini getirin. Terörle mi irtibatlılar, kara para mı aklıyorlar, insan mı kaçırıyorlar ya da illegal bir trafiğin mi içindeler? Hadi bunların hiçbiri yok, vize yasasını da mı ihlal etmemişler?”

Bu sözler AKP için ayıp olarak yeter de artar bile.

Fakat gelin görün ki siyaseten işlerine gelmeyen her şeyi ‘paralele bağlayan’ hükümet ve medyası, büyükelçiyi de ‘paralele bağlayıp’ işin içinden çıktı. Yakında Obama’yı da paralel yaparlarsa şaşmamak lazım.

Oysaki burada önemli olan büyükelçinin ne dediğinden çok AKP’nin ne yaptığıydı.

Özellikle ‘Bizi yurtdışında şikâyet ediyorlar’ diyen Başbakan Davutoğlu’na sormak lazım: Kim kimi, nasıl şikâyet ediyormuş?

Başbakan işin kolayını bulmuş gözüküyor. AB ve ABD’deki her negatif gelişmeyi Cemaat’e bağlıyor.

Eh Erdoğan ve Davutoğlu böyle yaparsa AKP kurmaylarının geri durması mümkün değil.

Mesela MKYK üyesi Bülent Gedikli’ye göre Cemaat, Rum ve Ermeni lobilerini harekete geçirerek ABD ile AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması’na Türkiye’nin dahil olmasını engellemeye çalışıyormuş!

Aynı şeyi Ermeni meselesinde de yaşayacağımız kesin.

Ermeniler’in 2015 için yoğun bir hazırlık içinde olduğunu bir tek Ankara duymadı. Oysaki Washington’da ‘Soykırım kabul edilirse ne olur’ sorusunun üzerinde yoğun tartışmalar dönüyor.

Böyle bir dönemde Ankara’nın diplomatik kanalları sonuna kadar zorlayıp tehlikeyi bertaraf etmesi beklenirdi.

Ancak ‘devlet aklı’ dediğimiz şey; Reza Zarrab’ın önüne yattığı için yaklaşmakta olan tehlikeyi gören yok.

Üstelik Kongre’nin iki kanadında da Ankara’nın tezlerine sıcak yaklaşan Cumhuriyetçiler etkinken bazı şeyler daha kolay aşılabilirdi.

Ama Erdoğan işleri özellikle zorlaştıracak adımlar atarak milliyetçi tabana oynamayı tercih ediyor.

Tam da 24 Nisan’da Ermenistan liderini Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı nedeniyle yapılacak programa davet etmek bu politikanın parçası.

Yanlış üstüne yanlış yapmakta bir sakınca görmüyorlar. Nasıl olsa bütün hatalarını havale edecekleri bir ‘paralel’ yalanı var.

Gerçi ‘paralel yalanına’ Edirne’nin ötesinde itibar eden yok ama olsun, zaten Edirne’nin ötesindekiler de oy kullanmıyorlar.

Dink istismarına devam…

Bugün Hrant Dink’in katledilişinin 8. yılı. Maalesef geride kalan sürede cinayeti aydınlatacak adımlar atılmadı.

Oysaki Dink cinayetinin Malatya Zirve ve Rahip Santoro cinayetleri ile ‘aynı merkezin ve aynı projenin’ bir parçası olarak işlendiğine dair somut veriler vardı.

17 Aralık yolsuzluk skandalını unutturmak isteyen hükümet şimdilerde Dink ve Malatya Zirve cinayetlerini de ‘paralele bağlama’ çabasında.

Bunun için eli kanlı tetikçilerin 180 derece değişen ifadelerine bile sarıldılar.

Öte yandan sürece dair önemli bilgilere sahip kritik isimleri koruyup kolluyorlar. Engin Dinç bugün emniyet istihbaratının başında, Ercan Demir de Cizre’ye emniyet müdürü yapılmıştı.

Ne tesadüfse Demir’in Cizre döneminde şehir PKK için proje üssüne dönüştü.

Demir için yakalama kararı çıktı.

Fakat amaç üzüm yemek değil. Demir’in cinayetle ilgili ‘hükümetin istediği yönde’ ifadeler (Akyürek ve Yılmazer’i suçlayan) verdikten sonra hakkında takipsizlik verilmesi sürpriz olmaz.

Maalesef bugüne kadar Dink’i istismar edenler yeni istismar planları peşinde.

Kısacası, ayıp katlanarak büyüyor.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.