Yenilmemek için yenilenmek
Kitap deyince, "bilgi" deyince orada bir durduğumu artık siz de biliyorsunuz. Kitap satın alma hızım okuma hızımdan çok daha fazla olsa da "okumak" benim için çok önemli bir eylem.
"Ne okuyorsun" derseniz öncelikle "mesleki kitaplar" derim. Yani iletişim, iletişim kuramları, araştırma, yönetim bilimi, pazarlama, marka, reklam... Ama okumalarım sadece bunlarla sınırlı kalmıyor. İlgimi bir şey çekmeyi başardı mı o kitap hemen kütüphanemde yerini buluyor ve bir süre sonra da beynim bayram ediyor.
Şunu da söyleyeyim, ilgi alanım oldukça geniş ancak bir huyum var hiçbir şeyi kökenini anlamadan okumaya uygun değilim. Yani hiçbir şeyin ortasından giremiyorum, bütünü anlamam gerekiyor.
Son günlerde ilgimi çekmeye başaran kitap Fethullah Gülen'in "Yenilenme Cehdi" kitabı. Postadan çıkalı yaklaşık on on beş gün oldu. Masamın üzerinde öylece duruyor. Özellikle de tanıtım için yazılan metin beni oldukça etkiledi.
Yenilmemek için yenilenelim
Cehalete yenilmemek için bilgiyi
Nefrete yenilmemek için sevgiyi
Düşmanlığa yenilmemek için dostluğu
İnançsızlığa yenilmemek için inancı
Kötülüğe yenilmemek için iyiliği
Farklılığa yenilmemek için beraberliği
Savaşlara yenilmemek için barışı
İnsanlığa yenilmemek için insanlığı yenileyelim.
Bu sözcükleri okur, bu anlamı kavrar da, şimdi bu kitabı nasıl okumazsınız? Huyum kurusun hemen internete girip "cehd" sözcüğünün anlamına baktım. Cihat ve içtihat sözcüklerinin kökü olan bu "cehd" "çabalama, didinme, yoğun gayret" demekmiş. Kitabın adını beynim hemen "yenilenme çabası" olarak çevirdi.
Kuşağının dilinde cevap veriyor
Açıkçası "Gülen'in metinlerinin hedefi" ben isem okuma yaparken "sözlüğe" bakmadan benimle iletişim kurması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü zamanım sınırlı ve bir metni anlamadan okumayı sevmiyorum. "Bu sözcük ne demekmiş" diye bakarken de ana metinden ayrılıyorum ve zaman kaybediyorum.
Son dönemde bir şeye dikkat ettim, Fethullah Gülen yaptığı sohbetlerde özellikle anlaşılmaya çok özen gösteriyor, önce orijinal dilinde, kuşağının dilinde ya da öğrendiği dilde mesajını verirken daha sonra daha güncel Türkçeyle de verdiği mesajı ifade ediyor. Tam da söylediğim bu.
Diyeceksiniz ki: "Sen de amma kolaycısın Atıf Hoca, akademik olarak bir şey çalışırken, dibine kadar en ince ayrıntısını öğrenmeye çalışıyorsun, bir sözcüğün anlamını çözmek için bazen bir hafta kaybediyorsun, e ne bu şimdi?"
Kitap evde benle dolaşacak
Yanıt sorunuzun içinde... "Akademik olarak çalışırken..." Ben günlük okuma yapmak ve kolay yoldan anlamak istiyorum. Açıkçası bu insan beyninin en önemli özelliği "kısa yoldan" anlamaya çalışmak, onu yoran şeylerden kaçınmak ve özellikle de yaşadığımız iletişim bombardımanı çağında "hap gibi" kısa yoldan anlatan metinlere yönelmek. Yani "iletişimsizliğe yenilmemek için iletişimi" seçmek gerekiyor.
Ne dediğimi anlatabilmek için; tanıtım metniyle beni kucaklayan ve meraklandıran "Yenilenme Cehdi"ne başlıyorum. Örnek olsun diye bütün samimiyetimle okuma hızımı, kaç kez sözlüğe baktığımı ve metni anlamakta zorlanıp zorlanmadığımı burada yazacağım. Akademik okuma yapmayacağım ama günlük okumalarımdan biri gibi davranacağım. Yani kitap evde benle dolaşacak. Bazen televizyon karşısında, bazen uyumaya çalışırken elimde olacak bazen de köşeye çekilip meraklı meraklı okuyacağım.
Bakalım sonuç ne olacak? Merak eden?
- tarihinde hazırlandı.