Hocaefendi, insanımızı mefkûre yolculuğuna çağırıyor

Hocaefendi, insanımızı mefkûre yolculuğuna çağırıyor

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin yeni kitabı “Mefkûre Yolculuğu” okurları ile buluştu. Hocaefendi bu kitabıyla bizlere bir kere daha varlık gayemizi hatırlatıyor. İnsanımızı mefkûre yolculuğuna çağırıyor. Bu kutlu yolun handikaplarından bahisler açarken, aynı zamanda mefkûre insanının vasıflarını da açıklıyor.

Mef­kû­re ke­li­me­si; da­va, ide­al, ga­ye gi­bi an­lam­la­ra ge­li­yor. İn­sa­nın ha­ya­tı­nı an­lam­lı ha­le ge­ti­ren esas mef­kû­re şu­uru­dur. İn­san bu sa­ye­de ni­çin ya­şa­dı­ğı­nı bi­lir. Fet­hul­lah Gü­len Ho­ca­efen­di­’nin ifa­de­le­riy­le in­san, yük­sek ide­al­ler­le ya­şar. İde­al, in­sa­nı bes­ler, bü­yü­tür, fa­zi­let­ler­le do­na­tır. Ade­ta ona bir ha­yat da­ma­rı olur. Bir ide­ali, da­va­sı, mef­kû­re­si ol­ma­yan kim­se, ya­şa­ma ar­zu­su­nu kay­bet­miş de­mek­tir.

Mef­kû­re yo­lu­nun yol­cu­la­rı, ken­di­ni her da­im can­lı tu­tar. Fak­rı­nı ve ac­zi­ye­ti­ni hal­ka de­ğil, Hak­k’­a arz eder. Hal­ka gös­te­rir­se ri­ya­ya dü­şer. Hak­ka arz eder­se Al­la­h’­ın yar­dım­la­rı­na maz­har olur, ena­ni­ye­tin ağı­na düş­mez. Al­la­h’­ın ye­ni ni­met­le­ri­ne maz­har olur.

İn­sa­nın en bü­yük han­di­ka­bı, ben­lik tu­za­ğı­na düş­me­si, “Be­n” mer­kez­li bir ha­yat ya­şa­ma­sı­dır. İn­sa­nı mef­kû­re yol­cu­lu­ğun­dan alı­ko­yan ben­cil­li­ği terk ede­me­me­si­dir. A. Ni­hat As­ya ne gü­zel söy­ler: “Sen bu ko­şu­yu kay­be­der miy­din yi­ği­dim, göl­gen, aya­ğı­na çel­me tak­ma­say­dı!”

Bu aziz yo­lun yol­cu­la­rı, da­va­sı­nın mec­nu­nu­dur. Aş­kı için da­ğı de­len Fer­hat mi­sa­li o, zor­luk­la­rın ada­mı­dır. Mum gi­bi ya­nar ama baş­ka­la­rı­nı ay­dın­la­tır. Göz­le­ri pro­jek­tör gi­bi dai­ma öte­le­ri ta­rar. Göz ka­pak­la­rı­nın ar­ka­sın­da umu­dun rü­ya­la­rı var­dır. Az­min ka­le­sin­de rüz­gâr­la­ra ver­miş­tir göğ­sü­nü. Ha­yat de­ni­zi­nin dal­ga­la­rı ara­sın­da yol­cu­lu­ğu­na de­vam eder. İm­ti­han­lar ve sar­sın­tı­lar kar­şı­sın­da as­la en­di­şe ve pa­ni­ğe ka­pıl­maz.

Ken­di­si­ni bu yo­la ada­mış adan­mış bir ru­hun om­zun­da top­lu­mun öz­lem­le­ri var­dır. Ebe­dî ha­yat bo­yut­lu bir ha­yat in­şa­sı­nın yo­rul­maz iş­çi­si­dir. Hak­kın, hak­ka­ni­ye­tin sa­vu­nu­cu­su­dur. En has­sas ya­nı bu­dur. Hak için yü­rür, ar­dın­da des­tan­lar bı­ra­kır. O, Mev­la­na­’nın, “Koş­mak din­len­mek, otur­mak yo­rul­mak­tı­r” sö­zü­nü düs­tur edin­miş­tir.

Ka­rar­lı yü­rü­yüş­le­rin­den vaz­geç­mez­ler

Ha­yat, onun yo­lu­na çi­le ba­ri­kat­la­rı kur­sa da o yo­lu­na de­vam eder. Mef­kû­re in­sa­nı top­lu­mun dert­le­riy­le san­cı­la­nır. Is­tı­rap in­sa­nı­dır ama ezi­yet­ler, ıs­tı­rap­lar onu yol­dan alı­ko­ya­maz. Çi­le­yi, ıs­tı­ra­bı yo­lu­nun yol­cu­lu­ğu­nun ge­re­ği bi­lir.

İn­sa­nı bü­yük eden mef­kû­re­si­nin bü­yük ol­ma­sı­dır. Da­ha doğ­ru­su, bir in­sa­nın bü­yük­lü­ğü da­va­sı­nın bü­yük­lü­ğü ile an­la­şı­lır. Zi­ra mef­kû­re­si kü­çük in­san bü­yük ola­maz. İn­san­da­ki mef­kû­re şuu­ru, da­va­sı­nı ha­yat ga­ye­si yap­ma­yı ge­rek­ti­rir. Da­va­ya hiz­met et­me, da­va­yı yü­celt­me aş­kıy­la do­lu ol­mak­tır. Ho­ca­efen­di­’nin ifa­de­le­riy­le mef­kû­re­si­ne adan­mış bir in­san, bü­tün duy­gu­la­rı, dü­şün­ce­le­ri, yap­tı­ğı ham­le ve ha­re­ket­le­riy­le bu ga­ye pe­şin­de koş­ma­lı ve bu is­ti­ka­met­te Ce­nab-ı Hak­k’­a du­a du­a yal­var­ma­lı­dır.

Ta­ri­he mal ol­muş bü­yük şah­si­yet­ler, yük­sek da­va şuu­ru ve bü­yük fe­da­kâr­lık­la­rıy­la top­lu­mun or­tak de­ğe­ri ha­li­ne gel­miş­ler­dir. On­lar, top­lu­mun önün­den yü­rü­müş­ler­dir. En umut­suz or­tam­lar­da, en zor şart­lar­da, en yal­nız kal­dık­la­rı du­rum­lar­da top­lu­mun umut ışı­ğı ol­muş­lar­dır. Ka­rar­lı yü­rü­yüş­le­rin­den vaz­geç­me­miş­ler­dir.

Bu çağ­rı­ya ka­yıt­sız kal­ma­ya­lım!

Mef­kû­re in­sa­nı, ha­ya­tı­nın mer­ke­zi­ne di­ni ko­yar. Ha­ya­tı­nı va­hiy­den sü­zü­lüp ge­len bil­gi­ler­le şe­kil­len­di­rir. İs­lâ­m’­ı sa­mi­mi bir şe­kil­de ya­şar. Al­la­h’­a itaa­tin hu­zu­ru ile mut­lu­dur. Al­la­h’­ın emir­le­ri, Efen­di­mi­zin düs­tur­la­rı onun ga­ye­si­dir. Al­la­h’­a kul­luk, en bü­yük ide­ali­dir. Ku­r’­an ik­li­min­den ne­fes­le­nir. Ha­ra­mın zer­re­si­ne kar­şı te­yak­kuz­da olup da­ha çok se­vap pe­şin­de­dir. O, Ho­ca­efen­di­’nin ifa­de­le­riy­le ağ­zı­na ko­ya­ca­ğı her lok­ma­nın ne­re­den gel­di­ği­ni, ne­re­ye gi­de­ce­ği­ni ve ba­şı­na ne­ler aça­ca­ğı­nı iyi he­sap eder.

Mef­kû­re­si­ni bir da­va ola­rak ka­bul eden in­san, gün­lük ha­ya­tın­da gi­der­ken, ge­lir­ken da­va­sı­na uy­gun ya­şar. Hep o ik­li­mi te­nef­füs eder. Bü­tün fır­sat­la­rı da­va­sı adı­na de­ğer­len­di­rir. “Ne yap­sam da da­va­ma hiz­met et­sem” an­la­yı­şıy­la Hak­k’­a hiz­met yo­lun­da koş­tuk­ça koş­tu­rur.

İş­te Fet­hul­lah Gü­len Ho­ca­efen­di, Nil Ya­yın­la­rı­’n­dan çı­kan ye­ni ki­ta­bı “Mef­kû­re Yol­cu­lu­ğu­” ile in­sa­nı­mı­zı böy­le­si bir yol­cu­lu­ğa ça­ğı­rı­yor. Bu kut­lu çağ­rı­ya ka­yıt­sız kal­ma­ma­nız dua­sıy­la...

Sözün özü

  • Mef­kû­re­si ol­ma­yan kim­se ya­şa­ma ar­zu­su­nu kay­bet­miş de­mek­tir.
  • İn­sa­nı mef­kû­re yol­cu­lu­ğun­dan alı­ko­yan ben­cil­li­ği terk ede­me­me­si­dir.
  • Mef­kû­re in­sa­nı, ha­ya­tı­nın mer­ke­zi­ne di­ni ko­yar. İs­lâ­m’­ı sa­mi­mi bir şe­kil­de ya­şar.

 

Kaynak: http://www.bugun.com.tr/hocaefendi-insanimizi-mefkure-yolculuguna-cagiriyor-yazisi-1125021

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.