Kanada’daki Endonezyalı hocaların Fethullah Gülen sevdası

Doğrusunu isterseniz, bu aralar içimden iki kelimeyi dahi yan yana getirmek gelmiyor!

Bir kaç haftadır, laf aramızda sebepsiz bir keyifsizlik üzereyim.

Hele ki, dün öğleden sonra, gazeteciler tutuklanacak yollu haberlerle de iyice bunaldığımı söylemeliyim. Nicedir, ağzımın tadı olmadığını saklayacak değilim.

2014’ün sonu... ve biz nelerle anılıyoruz!

Ülkem adına üzülüyorum, bunca emeğin, bunca semeğin bu denli nobranca, umarsızca çarçur edilmesine tahammül edemiyorum.

Artık soranlara da cevap vermek gelmiyor içimden.

Kanadalı arkadaşlara anlatmak zorunda kalacağım şeylerle gurur duymuyorum artık! Ol sebeple de, çoğu kez susmayı ihtiyar ediyorum.

Dün Waterloo Üniversitesi’ndeki Barış Enstitüsü Başkanı arkadaşım Dr. Paul aradı. Endenozya’dan bir grup öğretim üyesinin araştırma merkezini gezeceklerini, yabancı misafirlerinin onuruna bir resepsiyon vereceğini, benim de onları ağırlama toplantısına katılıp katılamayacağımı sordu. Memnuniyetle diyerek teklifini kabul ettim.

İyi ki de gitmişim.

Endenozya’nın onbeş farklı üniversitesinden yirmiye yakın hoca, araştırma ve inceleme yapmak için Kanada’ya gelmiş. Montreal, Ottawa, Toronto derken, son durakları bizim şehrimiz olmuş.

Enstitü Başkanı, merkez hakkında bilgi verdi misafirlere. Konuşması bittiğinde beni takdim etti misafirlerine. Ben de Müslüman Endenozyalılara “Selamün Aleyküm” diyerek bir sürpriz yaptım. Allah’ın sıcacık selamıyla gönüller ısınıverdi birbirine. Yüzlere bir gülümseme yayılıverdi.

Konuşmamın bir yerinde, “Fethullah Gülen diye birini duydunuz mu?” diye sorduğumda, sizlerin de o salonda olmanızı, o sahneye şahit olmanızı çok arzu ederdim.

İstisnasız her biri yüksek sesle ve heyecanla evet evet, biliyoruz, tanıyoruz dediler. Kadını, erkeği şöyle bir yerinden doğruldu.

Türk Okulları’ndan, Bediüzzaman’dan ve Fethullah Gülen’den söz edildi.

Fethullah Gülen Hocaefendi’yi birçok Türk’ten daha fazla tanıdıklarını, daha iyi anladıklarını gördüm. Şaşkınlık sırası bendeydi.

Kanadalı bir Türkün, Endenozya’da hayranlık uyandıran Türk okullarının hikayesini Endenozya’nın dört bir köşesinden gelen akademisyenlerden Kanadalı dostlarının da hazır bulunduğu bir mecliste Kitchener-Waterloo’da işittiğini düşünün. Hizmetin transnasyonelliği bu işte.

Toplantı sonunda, Fethullah Gülen ismini ilk kez duyan Kanadalı dostum ise şaşkınlıkla;

“Kim bu Fethullah Gülen, sen onu kişinin ismini anınca Endenozyalıların yüz ifadelerini ve heyecanlarını gördün mü?”diye sordu.

“Sen bu konuyla ilgili bir konferans düzenle beni de konuşmacı olarak davet et, anlatayım” dedim gülerek.

Akşam eve dönerken, kar yağıyordu Waterloo sokaklarına...

İçimde bir huzur vardı. Yarın için, istikbal için sonsuz umuda gark oldum. Artık bezginlik hasıl eden kar taneleri, karşımda mest ü mahmur Mevlevi dervişi gibi dans ediyordu.

Kalemi tekrar elime almaya karar verdim.

Söyleyecek çok şey var, ama şimdilik uzatmadan şöyle bağlayacağım:

Mesajınız doğru, içten ve barışçı olunca okyanusları ve kıtaları aşıyor, dünyayı dolaşıyor.

Gerisi laf ü güzaf.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.