Bir Adâlet Bakanı böyle konuşur mu?

Fethullah Gülen

Adaletin iki dudak arasına sıkıştırıldığı bir ülkede bakanından ne beklenebilir? Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Eğer 17 Aralık olmasaydı Fethullah Gülen Humeyni gibi Türkiye’ye gelecekti” diyor. Şu güzide memlekette gün geçmiyor ki; yeni bir espri yapılmasın. Akıldışı, bilgiden yoksun, alelacele yapılmış bu espri üzerine Bozdağ’a sormak lazım: Gülen’in 70 küsur senelik hayatında, hangi ameli Humeyni’ye benzemiş ki; bu mizaha imza atıyorsunuz. Çocukları yeteri kadar güldürdünüz, ücreti alıp eve dönme vakti gelmedi mi?

Anadolu Ajansı’nın Editör Masası’na konuk olan Bekir Bozdağ, "Eğer 17 Aralık olmasaydı veya geç olsaydı, millet bu yapılanmanın Türkiye içinde eriştiği gücün farkına varmamış olsaydı; Fethullah Gülen, Pensilvanya'dan Türkiye'ye Humeyni'nin İran'a dönüşü gibi dönebilirdi. Bu açıdan baktığımızda 17 Aralık, Türkiye'nin böylesi bir dönüşüme 'dur' dediği gün de olmuştur” dedi. Bu sözler Bilim Bakanı’nın “Hissettim, montaj” diyalektiğinin hukukça’sı olsa gerek.

Bu durumda Bekir Bozdağ, Türk insanının kafasında yer edinmiş, “Yahu bu memlekette adalet mi var?” sualine en güzel cevap oldu. Masum vatandaşa, “Adalet yok, bakan verelim” demek gerekiyor bazen. Gerçi ne yapsın? Eline ‘makul’ bir şüphe sıkıştırmışlar, o kapkalın hukuk kitaplarına ihtiyaç bırakmamışlar. Böylece guguk devletinin düdük zevatı da her pozisyonu ofsayta yoruyor.

Adalet Bakanı’na ciddi ciddi sormak lazım: Fethullah Gülen Hocaefendi hakkındaki bu yorumunuz, Teknoloji Bakanı Fikri Işık misali hislerinize mi dayanıyor, yoksa hukuki bir faraziye mi?

Sayın Bozdağ siz ki; koca Çağlayan’ın, Bakırköy’ün, Ümraniye’nin, Kartal’ın, Sultanbeyli’nin, Mersin’in hatta Ağrı’nın, bil umum memleketin adalet saraylarının hanı, Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’sınız. Bunca zaman geçti, bulduğunuz ‘makul’ şüpheniz bu muydu yani? Humeyni benzetmesine mantıken nasıl bir izahat getirdiniz? Yoksa siz aslında ‘mantık’ okumak istiyordunuz da Türkiye’deki eğitim sistemi sizi istemeden –parası iyi diye- hukuka mı sevk etti? Yoksa hukuki kararlardan azade bir surette Mantık Bilimi’ne uzanarak şu kanıya mı vardınız:

  • Humeyni bir liderdi
  • Bence Gülen de öyle
  • Humeyni dini bir liderdi
  • Tabi canım Gülen zaten öyle
  • Humeyni geri döndü
  • O halde? Tabi ya, Gülen de geri dönebilirdi
  • Sayın Bozdağ, şaka bir yana yine olmadı. En azından Humeyni’nin hayat felsefesini, siyasi eylemlerini, Keşfü'l-Esrâr’ını okusaydınız. Belki bir parça fikir sahibi olurdunuz.

    Şah mı Humeyni mi bir karar verin artık

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İran ikinci evimiz” sözünün cenazesini yeni kaldırdık. Tam da yüksek gelen faturalara kızıp ikinci evimize taşınalım derken, Bozdağ çıktı karşımıza. Bütün bir memleket olarak, “Ya sev ya terk et” felsefesinin suyunu içmişiz, düz mantıkla soruyorum size:  Şah mı, Humeyni mi? Bir karar verin artık. ‘Tavuk-yumurta” senkronizasyonun kurbanları olarak bunu bilmek hakkımız.

    Hasılı kelam sayın Bozdağ, millet bir Orta Çağ klasiği olan  “Melek’ler, kanatlı mı yoksa kanatsız mı?” türünden “Türkiye’de adalet sadece saray ismi mi?” diye vahim münazaralara tutulmuş. Siz hala ‘darbe-paralel’ metaforuna katkı derdindesiniz.

    Madem Humeyni hakkında malumat sahibi değildiniz, bari Hocaefendi’nin şu sözlerine kulak verseydiniz:

    “Ben İranlı değilim ki Humeyni olayım; Humeyni'nin iddiasını hiçbir zaman taşımadım ki ben Türkiye'ye Humeyni gibi döneyim. Ben kendi ülkemin çocuğuyum. Ben dıştan ithal edilmiş ve milletin başına musallat olmuş tufeylilerden değilim. O ülkenin çocuğuyum ben. Onun bir avuç toprağını dünyalara değiştirmem. Kendime göre bir gidişim vardı benim. Onu daha evvel de arz ettim ben, Türkiye'ye dönsem kendim gibi dönerim, yani şimdiye kadar nasılsam öyle.”

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.