Görünüm
Toplumun bir kesimine duyulan kin ve nefretin vardığı nokta, bir yönüyle hayret verici olsa da, diğer yönüyle işin çivisinin nasıl çıktığının da ispatı gibi... Hani, kırmızı kitap, MGK gibi yapıların demokratik ülkelerde olmayışını filan tartışmayı çoktan geçtik. Şimdi bu toplantıların süresinin olağanüstü baskı dönemlerinden bile uzun olmasıyla övünüyoruz!
Ve elbette neticede ortaya çıkan tablonun trajikomik çarpıklığı: “Legal görünümlü illegal yapılar.” Biliyorum aklınıza hemen ‘Doğan görünümlü Şahin' esprisi geliyor. Dikkat ettiniz mi bilmem ama, görüntüsüyle olduğu şey arasındaki mesafe uçurum olan bir topluma dönüştük hızla. Olduğumuz gibi görünmüyoruz asla ya da birileri vermiyor buna izin. Göründüğü gibi olmayanların devr-i şahikası bu dem… Ferrari'ye bile tüp takan bir milletin ahfadı olarak modifiye sektörümüzün hayli gelişmiş olduğunu zaten biliyorduk da bu özelliğimizin artık devlete kadar uzandığını da son toplantı akabinde öğrenmiş olduk. Hem de maden ocağı görünümlü ölüm merkezlerinde işçilerimiz ruhunu teslim ederken…
Memleket bir yandan kanun, yönetmelik, hukuk filan tanınmadan yönetilmeye başlarken diğer yandan hemen her sektör hızla merdiven altına itilmeye başlandı. Sağlık, eğitim vs. derken adalet mekanizması da benzer bir güzergahta hızla yol alıyor ne yazık ki!
Ülke, inşaat görünümü adı altında bitki örtüsü TOKİ olmaya hızla devam ederken, ‘legal görünümlü illegal yapılar' nitelendirmesine şaşmamak lazım zaten. Cami projesi görünümlü rant abideleri, kentsel dönüşüm görünümlü AVM'ler, müteahhit görünümlü partizan arabulucular güneş sızmaz bir orman gibi kapladı dört yanımızı. Açıkçası böylesi bir ülkenin terminolojisine çok yakışan hatta ‘cuk' oturan bir tabir ‘legal görünümlü illegal yapılar.'
Tarih, esasen olanların ve görünenlerin resmigeçidi…
İnsanın kalitesi, sosyal hayat içinde değişik maskelerle olanı saklamaya, olduğundan farklı göstermeye çalışmasıyla ilgili biraz da. Bu davranışların altında, yetersizlik, kendine güvensizlik, çıkarları korumak, başkalarına beğendirmek, sevdirmek ve daha birçok nedenin yattığı bilinen bilimsel bir gerçek! Bu nedenlerden dolayı insanoğlu, gerçek yüzünü başkalarının görmelerinden rahatsızlık duyar. Kendi inanlılarına karşı hep mükemmeli oynar, hep sevgi dolu pıtırcık gibi görünürken, kendisi gibi düşünmeyenleri büyük bir öfke ve nefretle suçlar, damgalar.
Ve zor zamanlarda ortaya çıkar gerçek tablo. Bir bilge kişi, “Bir insanın gerçek tekâmül seviyesi, her zaman ki göründüğü hali değildir. Karşılaştığı herhangi bir olayda nereye kadar düşebiliyorsa, düştüğü yer, onun gerçek seviyesidir.” der bu sebeple.
Sahte benliğin esiri olanların, herkeste aynı rahatsızlığı var kabul etmesiyle iş şirazesinden çıkmaya başlar. Ayna en büyük düşmandır bu durumlarda. Hakikati ifade edenler de büyük hainler! Hazreti Mevlânâ bu sebeple söyler o meşhur deyişini: “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!..”
Nicedir siyaset görünümlü bir kin ve intikam mekanizması insafsızca faaliyete devam ederken, bu ‘görünüm' esprisi de mevcut manzarayla gayet uyumlu görünmüyor mu?
Nicedir bu memlekette medya görünümlü infaz mevkuteleri, siyasetçi görünümlü kin ve öfke abideleri, hukuk görünümlü hukuksuz ve kanunsuzluk uygulamaları, sivil görünümlü yarı resmi kurum ve kuruluşlar, resmi görünümlü parti uzantısı yapılar sarmaşık gibi her yanı sarmadı mı?
Mesela televizyon görünümlü yalan makinesinde vakit geçirmek için imam görünümlü hırsızların çakma dizileri oynamıyor mu? Her gün medya görünümlü havuzlarda, yazar görünümlü tetikçiler sakınmadan haysiyet cellatlıkları yapmıyor mu? Hayırsever görünümlü hırsızlar baş tacı edilip, önüne birtakım bürokrat görünümlü kişiler yatma girişiminde bulunmuyor mu? Hediye görünümlü rüşvet alıp başını gitmemiş mi? Kedi görünümlü hayvanlar, trafo görünümlü yerlere girip, seçim görünümlü süreçlerde memleketi karanlığa gömmüyor mu?
Durum böyle olunca hain görünümlü masumlara ihtiyaç oluyor ve ‘legal görünümlü illegal yapılar' da çıkıyor son tahlilde.
Memlekete bakar mısınız?
Ülke görünümlü sirk çadırı sanki!
Kaynak: http://www.zaman.com.tr/mahmut-nedim-hazar/gorunum_2254643.html
- tarihinde hazırlandı.