Fişleyenler

Fişleme, bir öteki oluşturma çabasıdır. İktidarı kullananlar kendisine benzemeyenleri, uygun bulmadıklarını, rakip gördüklerini bir kenara yazarlar. Bu ‘kenara yazma’ eylemine de fişleme denir. Bu eylem, korkmaktan, endişelenmekten ve kendinden emin olmamaktan kaynaklanabilir. Ne pahasına olursa olsun iktidardan vazgeçememe duygusu da insanları fişleme eylemine itebilir.

Modern devletlerde toplumsal ilişkileri düzenleyen yazılı hukuk kuralları vardır. Halk adına devlet iktidarını kullananlar da normal vatandaşlar da anayasaya ve yazılı hukuka uygun olarak davranmak zorundadır. Devlet iktidarını kullananlar dahil herkes meşruiyetini bu yazılı kurallardan alır. Meşruiyet dışına çıkmak, bu yazılı kuralların yazdığı suçları işlemek demektir. Bu suçları işlemeyen hiç kimse, yönetenler ve hatta mahkemeler tarafından suçlu ilan edilemez, herhangi bir şekilde suçlanamaz. Sadece modern devletlerde değil, asr-ı saadette de kimse işlemediği suçtan dolayı mahkûm edilmemiş, insanlar aidiyetlerinden dolayı kınanmamış, ötekileştirilmemiştir.

AK Parti de, devletin eski reflekslerinde ve geleneğinde reform yapsın, bu ülkede yaşayan herkes kendini ülkenin asli unsuru olarak hissetsin diye başlamış bir siyasal hareketti. Ya da biz dışarıdan bakınca öyle görüyorduk. Başörtülüler, dindarlar, Aleviler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler devletin baskısına ya da ötekileştirmesine maruz kalmaktan bir hayli yılmış bıkmıştı. Böyle bir süreçte, bu siyasi hareketin öncüleri, ‘üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü olacak’ diyordu. Kimse kimliğinden ya da aidiyetinden dolayı dışlanmayacak, devletten ya da ticaretten tasfiye edilmeyecekti. İşin doğrusu başlarda, bu ötekileştirmenin önlenmesi adına bir hayli mesafe kat edilmedi değil. Ülkedeki her kesime el uzatılmaya çalışıldı, onların devlete karşı kırgınlığı, küskünlüğü izale edilme yoluna gidildi. Ancak AK Parti hükümeti devlet iktidarına ulaştığı ölçüde, yola çıktığı söylemlerinden uzaklaşıp, eski devletin geleneğini içselleştirdi ve kendi ötekilerini ortaya çıkarmaya başladı. Hükümet olduğunu unuttukça kendisini, devletin ta kendisi olarak görmeye ve böyle hareket etmeye başladı.

AK Parti, kazandığı her seçimden sonra başta söylediği ve çok sık dillendirdiği insan öncelikli yönetim modelini biraz daha geri plana attı, her şeyi devlette toplamaya başladı. İnsan hakları, demokrasi, toplumsal talepler gibi çağdaş ülkelerin olmazsa olmaz gerçekleri artık ne dilinde ne de eylemlerinde yer etmez oldu. Demokrasiden geriye sadece seçimler kaldı. Bugün ise ‘seçimleri kazanan, ülkede her istediğini yapar’ anlayışı ile devlet yönetiliyor. Hukuk askıya alınıyor, mahkemeler çalıştırılmıyor, insanlar fişleniyor, on binlerce kişi sebepsiz yere devletten tasfiye ediliyor, şirketler maliye eliyle tehdit ediliyor, batırılmaya çalışılıyor.

AK Parti hükümeti, kendisini devletin sahibi görmeye başladıkça topluma da ‘biz ve diğerleri’ olarak bakmaya başladı. Böyle olunca yazılı hukuka uyan, vergisini veren bir vatandaş olmak, suçlu sayılmamak için yetmez hale geldi. Biat etmek, ötekileştirilmemek için en önemli şarttı artık. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın söylediği ‘şerik istemeyen devlet’ tam da bu anlayışın söze dönüşmüş haliydi.

Bugün ortaya çıkan, ‘cemaatlerin fişlenmesi’ böyle bir anlayışın yansımasıydı sadece. Devlet, cemaatleri en ince kılcallarına kadar fişleyip, dosyalıyor. İktidar bugün, oy verip kendisini her konuda desteklemeyen cemaatlerin yurtlarını kapatıyor, okullarını yıkıyor, iş yerlerine malî baskınlar düzenliyor. Destekleyenler de fişleniyor, dosyalanıyor ancak bu tür baskılara maruz kalmıyorlar.

Peki yarın işler böyle devam eder mi dersiniz? AK Parti’yi desteklemek devletin hışmından kurtulmak için yeterli olur mu? Bence bir zaman sonra bu da yeterli olmayacak. Yakın bir tarihte diğer cemaatlerin varlıkları bile rahatsız etmeye başlayacak onları. TÜRGEV varken başka bir oluşuma ne gerek var, diyecekler. Kendi anlayışları içinde erimeyi kabul etmeyen her cemaat, düşünce ve anlayış aynı muameleye maruz kalacak.

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/mehmet-kamis/fisleyenler_2238607.html

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.