Hizmetten özür borcunuz var

Almanya'nın Türkiye'yi dinlemesi olayını köşesine taşıyan Zaman Gazetesi yazarı Mehmet Kamış, "internete düşen ses kayıtlarının adresinin en azından hizmet olmadığının son gelişmelerden sonra iyice ortaya çıkmış olmasıdır. En azından hakikati aramak gibi bir derdi olanlar bu gerçeği görmelidir. Hizmetten özür dilemesi gerekenler de üzerine düşeni ihmal etmemelidir." diye yazdı.

İşte Mehmet Kamış'ın 'Hakikate olan özür borcunuz' başlıklı köşe yazısı

Eski Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aylarca miting miting dolaşıp 'Bizi dinlemişler, oğlumla konuşmalarımı, bakanlarımla konuşmalarımı dinlemişler.' diye veryansın etti.

Bulduğu her mikrofona bu dinlemelerin devlet güvenliğini nasıl tehdit ettiğini söyleyerek büyük bir camiayı töhmet altında bıraktı. Sadece bununla da kalmadı, camiayı en ağır hakaret cümleleriyle itham etti. Devlet, güvenlik, dinleme, kripto vs. gibi şeyleri hayatlarında duymamış insanlar, aylarca her bulundukları ortamda sorgudan geçirildiler. "Tamam her şeyi anlıyoruz, yolsuzluğu, hırsızlığı, kamu malının kötüye kullanılmasını hepsini anlıyoruz da bu dinlemeler nedir kardeşim, devleti niye dinliyorsunuz?'' suçlamalarına muhatap oldular. Başta eski Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet üyeleri, 'Bizi dinlediler, kriptolu telefonlarımızı bile dinlediler.' laflarını televizyon ekranlarında, salı konuşmalarında, miting meydanlarında o kadar çok tekrar ettiler ki, delilsiz, mesnetsiz iddialara milyonlarca insan inandı. Bunca zaman geçmiş ve devletin bütün yetkilerini ellerinde tutuyor olmalarına rağmen hâlâ ortaya hiçbir delil koyamadılar.

Bu tezviratın sonucu olarak internete düşen ses kayıtlarını toplumun önemli bir kesimi camiaya mal etti. Bu algı operasyonu 30 Mart seçimlerinde sandığa yansıması bakımından bir hayli başarılı oldu. Hatta yerel seçimlerden sonra bir Ege köyünde konuştuğum bir tanıdık aynen şöyle demişti: ''Bizim köyde Türkiye'nin güvenliğini ilgilendiren Suriye toplantısının dinlendiğini duyan herkes oyunu AKP'ye verdi.''

Yani her bulduğu mikrofona dinlemeler konusundaki hassasiyetini dillendiren eski Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet üyeleri istediğini almıştı. Ancak aynı hassasiyeti başka bir konuda göstermediler. Almanya'nın 'Biz sizi dinledik, takip ettik, kayıt ettik.' sözüne neredeyse hiçbir tepki vermediler. Bu suskunluğu anlamak mümkün değil. Hatta her önüne gelene meydan okuyan, karşısına geçen her ağababayı yenip duran İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 'Bizi dinlemeleri normal.' demesini aklı başında olan hiç kimse bir kaba koyamadı.

Normal şartlarda iki ülke arasında çok temel diplomatik krizler çıkartacak bu durum karşısında Türkiye niye yukarı bakıp ıslık çalarak vaktin geçmesini bekliyor? Niye bu konuyu sorgulamıyor? Biz çok anlamlandıramasak da bu tavırların diplomaside bazı anlamları var tabii ki. Türkiye'nin, bu meseleyi çok karıştırmaktan yana olmadığı ortada ancak asıl cevabının verilmesi gereken şey, bunu niye istemediği?

Olayın bir de Almanya tarafı var. Almanya 'Dinledik.' itirafını yaptıktan sonra olay ısınmaya başlamışken ani bir kararla frene bastı. Tartışmaların çok da üstüne gitmedi. Hatta Alman basınında bu tür haberlerin ardı kesildi. İnternete düşen dinlemeleri hizmete mal etmek için canla başla yayın yapan havuz medyası ise olaydan tek satırla bile bahsetmez oldu. Bütün bunların hepsi gözlerimizin önünde cereyan etti. Ancak olayın perde arkasında neler olduğunu bir türlü tartışamadık.

Hak ve hukuktan başka yaslandığı hiçbir şeyi olmayanların üzerine kılıç kalkanla saldıranların, Almanya söz konusu olunca dut yemiş bülbüle dönmesini iyi okumamız gerekiyor. Çünkü bu bir bakıma Türkiye'yi teslim alma anlamına geliyor. Görünen o ki, Almanya'nın hareketine sükut ile karşılık veren Türkiye'nin gardı tamamen düşmüş durumda.

Dikkat kesilmemiz gereken bir diğer konu ise internete düşen ses kayıtlarının adresinin en azından hizmet olmadığının son gelişmelerden sonra iyice ortaya çıkmış olmasıdır. En azından hakikati aramak gibi bir derdi olanlar bu gerçeği görmelidir. Hizmetten özür dilemesi gerekenler de üzerine düşeni ihmal etmemelidir.

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/mehmet-kamis/hakikate-olan-ozur-borcunuz_2240072.html

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.