Yeni bir dünya

Güzellik yarışmalarında en büyük dilek hep “dünya barışı” olarak seslendirilir bir yandan “reelpolitik” karşısında bu temenni naif kaldığı için dinleyenlerde alaycı bir tebessüm oluşurken. Ne var ki insan Türkçe Olimpiyatları gibi faaliyetleri izlerken dünyanın acımasız güç siyasetini unutuyor ve gerçekten birileri yavaş da olsa olimpiyatın klasiği haline gelmiş şarkıdaki gibi ‘yeni bir dünya kuruyorlar, dünya barışı mümkün’ demeden edemiyor.

Türkçe Olimpiyatları Romanya finali daveti, boğucu Türkiye gündeminden bir günlüğüne de olsa kaçma fırsatıydı.  Fakat aynı gün Berkin’in cenaze törenine denk geldiği için aklımız provokasyon endişesiyle Türkiye’deydi ve maalesef Burak’ın “bedava” ölümüyle korkulan oldu.

Bu sene Romanya’ya gidişlerinin yirminci yılını kutlayan Türk eğitim gönüllülerinin hali de bizden farklı değildi, ama Başbakan’ın ‘yıkmaya odaklanmış’ gündemine inat bu insanlar dünyanın dört bir yanına olduğu gibi Romanya’ya da gönüller yapmaya gitmişler ve bunu da başarmışlardı. Çavuşesku diktatörlüğünden hâlâ izler taşıyan ve pek de görülmeye değer olmayan Bükreş gibi bir şehir bile gönüllülerin faaliyetleri sayesinde gözümüze güzel geldi. Kendi ülkelerinde Başbakan’ın tehlikeli örgüt ve hatta casus  ilan ettiği bu insanlar, Romanya’da 20 yılda 3250 öğrencisi olan 11 okul açmışlar. 2010 yılında bu zincire Lumina Üniversitesi de eklenmiş.

Romanya komşu sayılabilecek kadar yakın bir ülke, ama yine de komünizmden çıkan bir ülkede sıfırdan ve dünya ile yarışacak okullar kurmak kolay bir iş olmasa gerek. ‘Romanya’yı artık memleketleri gibi gören bu insanların ve dünyadaki benzerlerinin motivasyon kaynağı ne acaba?’ diye aklınızdan geçerken sahneye tüm masumiyeti ile çıkan çocukları görünce sorunuzun cevabını alıyorsunuz.  Dünyayı değiştirmek için tepeden inmeci, dayatmacı, siyasetin kontrolünü hedefleyen bir yaklaşım değil, insana yatırımı, yani zor ve zahmetli yolu seçen bu insanların emekleri şimdiden meyvelerini vermiş. Sahnede Türkçe şarkı söyleyen Rumen çocukların Türkiye’yi en azından sevmemeleri, farklılıkların birlikte huzurla yaşayabileceğine inanmamaları mümkün mü? Ülkemizin yumuşak gücünün en önemli unsuru olan bu okulları Rumen Milli Eğitim Bakanı överken, tıklım tıklım salonda Türkiye büyükelçisi ya da herhangi bir diplomatımız yoktu. Herhalde, Başbakan’ın yurtdışındaki okulları kapatma girişimiyle “paralel” yürüyen dışişleri bakanı talimatının sonucuydu bu yokluk. Kayıp, olimpiyatların ya da gönüllülerin değil, kendi ülkesinin okullarını baltalayan hükümetin hanesine yazıldı.

* * *

Romanya’daki vahadan dönüşte akıllara ziyan düzinelerce haberden birisi hükümetin yeni bir fişleme ve “jurnalleme” talimatı oldu. Özel okul ve yurtlara yapılan müfettiş denetimlerinde öğrencilere öğretmenlerin hükümet karşıtı konuşup konuşmadığı soruluyor, velilere “tanık” olarak formlar doldurtuluyor ve bu formların kopyalarını almalarına izin verilmiyormuş. 28 Şubat’ta bürokratik vesayet sisteminin yaptığından ne farkı var bu uygulamanın? Darbelerin işkencelerle darbe vurduğu nesillerden sonra 28 Şubat da bir neslin zihnini yaralamıştı. Tam artık korkusuz, komplekssiz, kendi gibi olabilecek ve devletten korkmayan nesiller yetişiyor derken AK Parti yaralı bilinçler ordusuna yenilerini katıyor. İnsanların birbirine güvenini sarsacak bu uygulamalar ancak muhaberat devletlerinde olur. Yolsuzluğun adeta normal karşılanması yeterince vahim izler bırakıyor toplumda, ama gittikçe daha baskıcı ve ayrıştırıcı hale gelen bu rejimin verdiği zarar milletin malının yenmesinden daha beter olacak bu gidişle. Eğer siyasî istikbaliniz kadar toplumsal barışı önemsiyorsanız elbette…

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.