Namazın Rükünleri
a. İftitah (Başlangıç) Tekbiri
Kalbe bütünlük kazandırmak, bulunduğu buudların üstüne çıkıp ayrı bir âleme girmek ve âdeta nefsini boğazlayarak “Allahu ekber” demek, namaz kılmak için bir başlangıç teşkil etmektedir.
Dikkat edilirse, ilâhlaştırılıp takdis edilen ve boyun eğilen kuvvetlerin, kendilerine körü körüne itaat edilen liderlerin ortak özellikleri, hep azamet, kibir, üstünlük ve yükseklik duyguları olmuştur. Bu yüzden “Allahu ekber” diyerek namaza başlayan mü’min, bütün cebbar ve mütekebbirlerin üstesinden gelmiş, onları dize getirmiş ve Allah’tan başka bir güç tanımadığını bildirmiş olur. Dolayısıyla kendisini Allah’tan alıkoyan her şeyi arkaya atar, nazarını lâhut âleminin menfezlerine diker ve oradan gelecek şeyleri beklemeye durur. O, başka bir sözle namaza giremez. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem). مِفْتَاحُ الصَّلَاةِ الطُّهُورُ، وَتَحْرِيمُهَا التَّكْبِيرُ، وَتَحْلِيلُهَا التَّسْلِيمُ “Namazın anahtarı temizliktir. (Namaz dışı şeylerle meşguliyeti) haram kılıp namaza başlamayı ifade eden şey iftitah tekbiridir. (Namaz dışı meşguliyeti) helâl kılıp namazı bitiren şey de sonundaki selamdır.”[1] buyurur ve bu hususa dikkat çeker. Başka bir hadislerinde ise, “Abdesti yerli yerinde almadıkça.. hiçbirinizin namazı tam olmaz.”[2] buyurur. Bu yüzden namaza tekbirle girmek farzdır.