Yolsuzluklar Üzerine

Türkiye'de yakın tarih itibariyle devlet kademeleri büyük ölçüde 'yiyen' insanların resmî geçit yeri oldu. Yakın tarih tabirini bilhassa kullanıyorum; zira bu konuda 10 sene veya 20 sene, ya da 70 sene deseniz durumu eksik ifade etmiş olursunuz. Resmî geçit dememin sebebi, o günlerden bugünlere gelinceye kadar gelenlerin gidenleri aratmaması. Evet, bir hayli zamandan beri iktidara gelip, mühre sahip olanların çokları, çalıp çırpmanın yolunu-yöntemini öğrenmiş ve hep yemişler.. hem öyle bir yemişler ki, geldikleri makamlara bir hiç olarak gelmişler, ayrılırken trilyonlarla ayrılmışlardır. Tabii hemen her dönemde sayıları az da olsa namuslu-dürüst insanlar da eksik olmamıştır. Dolayısıyla bir genelleme yapma yerine, böyle bir yaklaşım daha uygun olacaktır. Evet, bu ülkede belediyelerden bakanlıklara, mahkemelerden tapu dairelerine varıncaya kadar hemen hemen her kurumda ve değişik seviyelerde su-i istimâl, irtikap, ihtilas söylentileri bazen ayyuka çıkmıştır ama, afifler de eksik olmamıştır.

Şimdilerde, bu kabil hâdiselerin sebepleri üzerinde konuşulurken, sistemin bozukluğu, düzenin çarpıklığı vb. gibi değerlendirmeler yapılıyor. Bence biraz, ifrat ediliyor. Evet bu tür kanunî düzensizliklerin yerini bütün bütün inkâr etmemekle beraber, kanaatimizce esas mes'ele, insanî çöküntü ve ahlâkî bozukluk olsa gerek. Ayrıca, ciddî bir kültür buhranının toplumun bütün katmanlarına nüfuz etmiş olması da üzerinde durulmaya değer ayrı bir konu. Zaten mazi-hal bunalımını yaşayan, dinî, idarî, siyasî, iktisadî ve kültürel değerleri ile çarpışa çarpışa büyüyen ve bu ikilem fıtratı haline gelmiş nesillerden başka bir şey beklemek de mümkün değildir.

Onun içindir ki eğer yolsuzlukların önü alınmak isteniyorsa, bu ülkede yaşayan insanların yüzde altmış -belki bu oran bile az, en az yüzde yetmişi- doğruluğu, dürüstlüğü her şeye rağmen tercih edecek seviyeye getirilmesi ve çoğunluğun insanî değerlere yükseltilmesi şarttır. Aksine bu seviye yakalanamadığı takdirde olumsuzlukları önleme adına atılan her adım başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Bu cümleden olarak bir kısım güç odaklarını, yani kazada kaymakamı, vilayette valiyi veya siyasî parti temsilcilerini ve eşrafın ileri gelenlerini arkalarına almadan küçük veya büyük yolsuzlukların üzerine gidenler yerlerinden edilmekte ve zulme uğratılmaktadırlar. Bu tespit, 'yolsuzlukların üzerine hiç gidilmesin, alan alsın, çalan çalsın' manasına hamledilmemelidir ama, bir kısım içtimaî arızalar giderilecekse genel durumun bilinmesinde de zaruret var.

Evet, köklü çözüm insanî boyutlu her meselede olduğu gibi, insanı teker teker ele alıp onu, melekleri arkada bırakacak insanî seviyenin zirvesine çıkartmakla mümkündür.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.