Halid İbn Velid ve Mute

Bazı siyer yazarları Mute Savaşı’nda Hazreti Halid’in ordusunu geri çekmesini çok değişik değerlendiriyorlar.[1] Kanaatime göre Hazreti Halid, öyle bir ortamda, yapılabileceklerin en güzelini ve en doğrusunu yapmıştır. Zaten Medi­ne’ye dönüşlerinde de, Allah Resûlü’nün hiçbir şey dememesi, hatta yapılan şeyi tahsin buyurması bu kanaatimi pekiştiren en önemli bir unsurdur.[2]

Mute, kuvvetler dengesinin olmadığı, 3.000’e karşılık[3] 200.000 kişilik iki ordunun karşı karşıya geldiği savaştır.[4] Bizans o günlerde dünyanın süper gücü, Müslümanlar ise malum.. ve Medine’de kendilerine henüz yer‑yurt edinmeye çalışma konumundadırlar.. sayıları az, imkânları dar, arka çıkanları da yoktur. İşte bu, iman, aşk, şevk, cihad, gazâ, şehadet... gibi duygu ve inançlarla dopdolu üç bin insan, koskoca bir devletle çarpışmaktadır Mute’de.

Mute aynı zamanda, Allah Resûlü’nün canı gibi sevdiği Zeyd İbn Hârise, Cafer İbn Ebî Talib, Abdullah İbn Revâ­ha’nın şehit düştüğü bir ulu meşheddir.[5] Üç kumandanı peşi peşine şehit düşen askerin moral gücünü tasvir etmeme gerek yok sanırım. İşte Hazreti Halid’in kumandayı eline aldığında İslâm ordusunun hâli budur.

Acaba Mute’de ne yapmıştır Hazreti Halid? Üç gün üst üste ordunun değişik kanatlarında yer alan insanları sürekli yer değiştirerek, Bizanslılara, takviye güçler geliyor imajını vermiş ve evvelâ moral olarak onları çökertmiştir.[6] Bu arada cansiperâne savaşmış.. ve farklı rivayetlere göre o gün elinde 7 veya 9 kılıç kırılmıştır.[7] Sonra da askerini usta bir manevra ile geriye çekebilmiştir. İşte Hazreti Halid’in böyle geriye çekilmesi, kısa veya uzun vadeli bir teknik ve taktiktir. Tabir‑i diğerle iki adım ileriye atlamak için bir adım geriye çekilmektir ve tam bir aksiyondur.

Kaldı ki İnsanlığın İftihar Tablosu da iradî veya gayriiradî olarak tecellî eden böyle bir geri çekilme taktiğini Huneyn’de uygulamıştır. Yani hafif bir bozgun neticesi geriye çekilen kuvvetlerinin gözü önünde atını düşman ordusu üzerine yöneltip “Ben peygamberim, bunda yalan yok!” diyerek askerlerini derlemiş‑toparlamış ve Taif okçularını kıskaca almıştır.[8]

Hendek’te de aynı şey geçerlidir.. evet, o güne kadar Arapların bilmediği bir savaş tekniğinin uygulanması, yani Me­dine’nin etrafında hendeklerin kazılması bir taktiktir ve kat’i­yen bir geri çekilme, ölümden kaçma değildir?[9] Rica ederim, 3.000 inanan insanın 10.000 kişi ile karşılaştığı, dolayısıyla kuvvet dengesinin hiç ama hiç mi hiç bulunmadığı o muharebeden, hem de hiç şehit vermeden, kadınların kılına dahi dokundurulmadan çıkılması bir başarı değil midir?[10] Dolayısıyla Allah Resûlü’nün Huneyn’de Hendek’teki tabyeleri, Hazreti Halid’in Mute’deki taktikleri, pratikte strateji düşüncesine dayalı davranışlardır. Ve bir mânâda aksiyonun ta kendisidir.

[1] Bkz.: İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye 4/247-250.
[2] Bkz.: İbn Hişâm, es-Sîratü’n-nebeviyye 5/23; İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-kübrâ 2/129.
[3] İbn Hişâm, es-Sîratü’n-nebeviyye 5/22; İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-kübrâ 2/128.
[4] İbn Hişâm, es-Sîratü’n-nebeviyye 5/24; İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-kübrâ 2/129.
[5] Buhârî, fezâilü ashab 25; meğâzî 44; Nesâî, cenâiz 27; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 1/204.
[6] el-Vâkıdî, Kitâbü’l-meğâzî 2/764.
[7] Bkz.: Buhârî, meğâzî 44; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef 4/217.
[8] Buhârî, cihâd 52, 61, 97, 167, meğâzî 54; Müslim, cihâd 78-80.
[9] Buhârî, cihâd 33, meğâzî 29; İbn Hişâm, es-Sîratü’n-nebeviyye 4/173.
[10] İbn Hişâm, es-Sîratü’n-nebeviyye 4/176; İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-kübrâ 2/66; el-Bey­hakî, Delâilü’n-nübüvve 3/428.
Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.