Hazreti Ömer (radıyallâhu anh) ve günümüzün demokrasi anlayışı
Hazreti Ömer (radıyallâhu anh) dönemi, fıkhî meselelerin tetkik ve tahkiki açısından daha sonraki devrelere ışık tutan önemli bir devredir. Bu dönemde her ne kadar fıkhî açıdan belirli bir usûl ve prensip olduğu söylenemese de, her şeyin büyük ölçüde bir kısım ana disiplinlere irca edilerek yürütüldüğü de bir gerçektir.
Bunu bir misal ile izah edecek olursak: Onun ashabın ileri gelenleri ile istişarede bulunması, bu suretle ortaya pek farklı görüşlerin çıkması, herkesin kendi görüşünü delillendirerek müdafaa etmesi söylenebilir. Arazi hukukuyla alâkalı, Hazreti Ömer’le Hazreti Bilal arasında görüş ayrılıklarının olduğu ve bunun günlerce tartışıldığı ve neticede, Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Hayber ve Fedek’teki tatbikatı[1] üzerinde mutabakata varıldığı zikredilebilir. [2]
Ancak, bizim burada asıl üzerinde durmak istediğimiz mevzu, böylesine çözümü basit bir konuda bile Hazreti Ömer’in (radıyallâhu anh), meseleyi müzakereye sunması ve çözümü –Resûlullah’ın uygulamasını çok iyi bilmesine rağmen– sahabenin görüşüne arz etmesi ve her zaman müzakereye açık olmasıdır ki, zannediyorum bu, günümüzün demokrasi havarilerini epey şaşırtacaktır.
- tarihinde hazırlandı.